Hürriyet Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, Başkan Erdoğan'ın, yeni kurulan partilerden birinde, kurucu üye olarak gördüğü isim için ‘kripto Fetöcü’ dediğini iddia etti.. Böyle bir şey yaşandı mı bilmiyorum. Benim tanıdığım Erdoğan, trenden atlayanlarla ilgili olarak menfi/müspet yorum yaparak zaman kaybedecek biri değildir. Şu mu atlamış, bu mu zıplamış uğraşmaz, ilgilenmez. Zira onun işi başından aşkın. Bu yeni partiler falan, detay.. Böyle basitlikler onun gündemi değil.
Başkan ilgilenmez fakat Selvi’nin yazısını okuyunca, ben biraz daha yakından bakayım istedim listeye. Ve dikkatli bakınca bazı isimler tanıdık geldi.. Mesela Zehra Zeynep Dereli.. Ahmet Aydın Bolak’ın torunu.. Bolak, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in iş dünyasındaki en önemli adamıydı. Gülen’i; Rahmi Koç, Sakıp Sabancı gibi kuvvetli insanlarla tanıştıran, beyazların dünyasına sokan isimdi.. Gülen, o kadar uzaktı ki o dünyaya, Bolak’ın evindeki yemeklerden birinde tabağa elini sürmemişti. ‘Neden yemediniz?’ diye soran Şerif Ali Tekalan’a, ‘nasıl yeneceğini bilmiyordum’ demişti.. Aydın Bolak önemli yani.. Zehra Zeynep Dereli işte o Aydın Bolak’ın torunu..
Tabi benim için sadece dedesi değil önemli olan.. Zehra Zeynep Dereli’yi asıl 17 Aralık öncesi, evinde verdiği yemekle hatırlıyoruz..Tarih 23 Kasım 2013.. Yer; o vakit ABD menşeli lobicilik şirketi APCO Worldwide’ın genel müdürü olan ZEHRA Zeynep Dereli’nin Çengelköy'deki Yalısı.. Yemekteki ağır misafir, yeni göreve gelen bir CIA misyon şefi.. Söz konusu yemekte, Cüneyt Özdemir ve eşi, iş adamı Orhan Karadeniz, Serdar Bilgili, halen Fetö soruşturması nedeni ile firari olan Fetin Kazancı gibi isimler de var.. Yemeği tartışmalı kılan ise gecenin ağır ismi olan, CIA misyon şefinin sözleri.. “.. 1 ay içinde Türkiye'de önemli değişiklikler olacak...” diyordu bu ağır misafir. Gecenin tanıkları ise (belki de) sahiden bir ay sonra olacaklardan habersizdi. 17/25 Aralık yargısal darbe girişimini yaşadığımızda, o gece konuşulanlar daha bir anlam kazandı. Ha gecenin misafirlerinden biri Cüneyt Özdemir gibi etkili bir gazeteci olduğu halde o geceyi neden yazmadı, ben bilmiyorum. Onu da kendisine sormak lazım..