Orban kaybetseydi, bizim 6'lı kesin kazanmıştı!

Bir anda gündeme, Macaristan seçim sonuçlarından, Türkiye'de muhalefetin çıkaracağı dersler var mı sorusu geldi.

3 Nisan'da yapılan genel seçimi, hükümette yer alan Fidesz (Macar Yurttaş Birliği) ve Hıristiyan Demokratik Halk Partisi (KDNP) koalisyonu, Batı'nın desteklediği 6'lı muhalefete karşı kazandı.

12 yıldır iktidarda olan Başbakan Viktor Orban, seçimin ardından yaptığı konuşmada, bazı uluslararası güçler ve kurumların desteğine rağmen muhalefetin başarısız olduğunu belirterek

Avrupa Birliği'ne seslendi. "Çok büyük başarı kazandık. Ay'dan bile görülebilecek bir zafer elde ettik, Brüksel'den görüldüğü kesin." ifadesini kullandı.

Şunu da ekledi: "Macar soluna harcadığınız tüm paralar boşa gitti. Macar solu, Soros'un gelmiş geçmiş en kötü yatırımı oldu."

Macaristan seçimlerinden bizim muhalefetin çıkartacağı dersler var mı, yok mu ona kendileri karar verecek.

Ancak Türkiye ile ilgili ilginç çağrışımlar olduğu kesin.

1. Macaristan'da da 6'lı bir muhalefet var. Onlar da sırf Orban'ı devirmek için bir araya gelmiş. Macaristan'da Orban karşıtlığı, Türkiye'de Erdoğan karşıtlığı, ne benzerlik bu böyle...

2. Tıpkı bizdeki 6'lı muhalefet gibi enteresan, onlar da her ay toplanıyormuş.

3. Macaristan'daki 6'lı muhalefeti, yine bizim muhalefet gibi "uluslararası güçler" destekledi. AB ve ABD ile birlikte Soros, hem orada hem bizim burada rol alıyor.

4. Seçim öncesi kamuoyu anketleri, 6'lı muhalefeti kazanıyor göstermiş. Hâlbuki seçimlerin sonucunda iktidar bloğu yüzde 18 fark atmış. Bizde de şu anda ayarlanmış anketler, muhalefetin kazandığını ilan etti bile.

Detayları girilse başka çağrışımlar da çıkar.

Muhalefeti destekleyen kalemlerin çoğunun, 6'lı takımın, Macaristan seçimlerinden dersler çıkarması gerektiğine dair genel bir yaklaşımı var.

Elbette Macaristan ile Türkiye'nin çok farklı siyasî, ekonomik ve sosyal dinamikleri var.

Muhalefet liderleri henüz Macaristan seçimlerine dair bir şey demediler ama şahsî görüş beyan edenler, farklılıkları hatırlatarak ders falan yok diyorlar. Çünkü işlerine gelmiyor.

Şöyle düşünelim; Macaristan'da Orban kaybetseydi bizim 6'lı muhalefet Türkiye'yi ayağa kaldırmaz mıydı?

Kılıçdaroğlu, Akşener, Karamollaoğlu, Davutoğlu, Ali Babacan, Gültekin Uysal neler neler derdi...

"İşaret Macaristan'dan geldi, ey Erdoğan sonun göründü" korosu; siyaset sahasından malum medyaya, malum STK'lardan allame prof.lara, bütün goygoycular harekete geçmez miydi?

Unuttukları "erken seçim" teranesini bir anda seslendirip, erken seçim de erken seçim diye tutturmazlar mıydı?

Stratejik derinliğin yuvarlak masada yer almasından dolayı ders falan çıkarmayı düşünmeyebilirler. Ancak 6'lı muhalefet için endişelenen "ciddi" yazar, düşünür, aydın takımı Macaristan seçimleri sonrasında bir sorgulama yapılmasını ısrarla tavsiye ediyor.

Bilhassa adayın özellikleri konusunda "iyi düşünün" diyorlar.

Hem politik bir figür hem de kitleleri sürükleyen, güven veren, donanımlı bir adayın bir an önce bulunması gerektiğini söylüyorlar.

(6'lı masa sakinleri de içinden, "Kardeşim var da biz mi bulamıyoruz" diye söyleniyordur...)

Panikleyenler de var. "Macaristan'daki seçim sonuçlarının, Türkiye'ye, umutsuzluk olarak yansıtılmaması lazım. Muhalif kitlenin psikolojisini bozmanın sırası mı?" diye çıkışıyorlar.

Neticede, Macaristan seçimlerinin sonucu, 6'lı muhalefetin en azından canını sıktı, moralini bozdu, kafasını karıştırdı.