Önce bir katliam etrafýndaki þeytanlýða dikkat çekelim..
Konya'da bir evde 7 kiþi katledilmiþ ve sonra da ev ateþe verilmiþ..
Daha 3 üç gün önce de Ýstanbul'da, dünürler arasý bir ihtilâf dolayýsiyle, taraflar birbirlerinden 4 kiþiyi gaddarca öldürdü, 4-5 kiþi de aðýr yaralandý.
Kendi ailesinden 5 kiþiyi öldürüp intihar eden birisi de vardý, geçenlerde..
Böylesine çýlgýnlýklar ilk deðil ve her toplumda da görülür.
Konya'da ise, hadisenin ne olduðu konusunda henüz bir bilgi yokken, HDP eþ baþkanlarýndan birisi, 7 kiþinin katledilmesi faciasý üzerine atlayýp, hemen, 'Kürt halkýna karþý katliâm uygulanýyor!' þeklindeki alçakça ve faþist bir þeytanlýða baþvurdu.
*
Anadolu'nun neresinde, son yýllarda estirilen þeytanî hava dýþýnda, Müslüman halk, birbirlerinin etnik köküne ne zaman düþmanca baktý ki? Ve Konya'da öldürenler /katiller kimlerdir ve öldürülenler gerçekten de Kürt etnisitesinden olduklarý için mi öldürülmüþlerdir?
Konuyu hemen, ülke içinde bir 'fitne ateþi' yakmak için, bir þeytanî fýrsata dönüþtürmeye çalýþan ve bir de prof. olan bir kiþi, üstelik de kanunen, 'milletin tamamýnýn vekili olduðu' þeklinde tanýnmasýna raðmen, Müslüman halkýmýzýn birlik ve kardeþliðine karþý bir 'cürm-i meþhûd/suçustü' durumunun bütün unsur ve delilleriyle ülke ve milletin birliðine kast ediyor..
Bu kiþinin 'dokunulmazlýðý kaldýrýlýp', yakmaya çalýþtýðý þeytanî- fitne ateþinin hesabý kendisinden sorulmalýdýr.
Yoksa, bu alçaklýk, ülkeyi günlerdir derinden yaralayan orman yangýnlarýndan daha korkunç yangýnlara yol açabilir. Müslüman halkýn inanç deðerlerinin içinde, kavminden, etnik kökeninden dolayý insanlarýn öldürülebileceðine dair cevaz mý vardýr ki, böylesine alçakça iddialar ileri sürülebiliyor?
Bu fitne ateþi, ülkede önü bir türlü alýnamayan orman yangýnlarýndan çok daha tehlikelidir.
*
Ayrýca, tam da bu orman yangýnlarýnýn ortasýnda, bir takým hain ve alçak, insanlýktan nasibi olmayan þerefsizlerin, þeytan kullarýnýn, emperyalistlerin gönüllü hizmetçilerinin sosyal medyadan yýllardýr yaptýklarý ve bir 'çakmak'la gerçekleþtirilecek büyük yangýnlar için çaðrý yapýldýðýný da unutmayalým.
Günlerdir, Hatay, Adana, Osmaniye ve Mersin'den Antalya ve Muðla'ya kadar uzanan ormanlarda baþ gösteren korkunç yangýnlarda sabotaj ve ihanet ihtimalini doðrulayacak bir delilin ortaya çýkmamasý temennimizdir.
*
Bunlara ek olarak, aylarca önce, 'Tayyib Erdoðan iktidardan ancak, Avustralya veya Amerika'da- büyük orman yangýnlarýnýn benzeriyle düþürülebilir..' diyecek kadar alçakça laflarý edebilmiþ bir s gazeteci-soytarýnýn sözleri de unutulmamalý.. Kezâ, bu yangýnlara karþý, 'tekbir getirin, söner!.' diyecek kadar, aziz Ýslâm'ý karikatürize ettirmeye yönelik soytarýlýklardan vazgeçmeyen bazý kimselerin vaaz kürsülerinde tutulmasý da bir ayrý sosyal derdimiz..
Kezâ, siyasetçilerden KK'nýn, bu yangýnlarýn önlenememesini, '2002'lerdeki durumlarla mukayese etmesi' komikliði ve hele bazý 'Müslüman kimlikleriyle bilinen bazý tiplerin, bu yangýnlarý, Erdoðan'ý eleþtirmek için bir fýrsata dönüþtürme çabalarý da bu basitliklerden daha seviyeli deðil..
*
O yangýn bölgelerinde yaþayan alt ve orta gelir grubunun mütevâzý insanlarýnýn, ev ve hayvanlarýnýn ve her þeylerinin kül olmasý karþýsýnda çaresizlik içinde aðlayýþlarý, eminim ki, sadece bu satýrlarýn sahibini deðil, vicdan sahibi bütün herkesi de gözyaþlarýna boðmuþtur.
*
Ayrýca, bir kývýlcým bekleyen kuru mevsimlerde, yöre halkýnýn ne kadar eðitimli olduðuna dair ekranlarda çene çalanlar, Ýstanbul'da bile sigaralarýný söndürmeden, yol kenarýnda park etmiþ arabalarýn altýna atan 'kibar ve de aydýn kiþiler'i de görüyorlar mý?
Bu yangýnlarýn, toplumun bütününe, 'ateþle oynanmayacaðý'konusunda derin bir 'nefs muhasebesi' kazandýrmasý dileðiyle..
*
Ve, ünlü vali Hüseyn Avnî Coþ'un ardýndan:
Valilik yaptýðý illerde, halkýn genelinin muhabbetini kazanan uygulamalarýyla ün yapan ve Sakarya Valiliði sýrasýnda, 15 Temmuz darbe hýyanetine karþý, eline aldýðý otomatik silâhýyla, halkýn önünde ve halký da silahlandýrarak direnmesiyle bilinen Hüseyn Avnî Coþ, 30 Temmuz gecesi geçirdiði bir kalb krizi sonunda, 62 yýllýk dünya hayatýna vedâ etmiþ bulunuyor.
Merhûm Hüseyn Avni Bey'le, Sakarya'da bir konferansa gittiðimde -beklemediðim þekilde- kendisinin de halkýn arasýnda orada yer almýþ olmasý dolayýsiyle tanýþmýþ ve o toplantý sonunda gecenin geç saatlerine kadar ve ertesi sabah da kahvaltýda devam eden samimî sohbetleriyle dost olmuþtuk. O, güçlü bir inanç ve gönül adamýydý. 'Böyle 5-6 tane Valimiz olsa...' diyerek onun takdirle anýldýðý sözleri ülkenin en üst otoritelerinden bizzat dinlemiþtim.
Hüseyn Avnî Bey, 2 yýl önce, MTTB'nin Genel Merkezi'nde verdiði konferansta, Adana Valiliði sýrasýnda yaþadýðý ve Suriye'ye giden 'MÝT týrlarýnýn, sistem içindeki -F.G.'den, kemalist- solcu ve sair odaklarýn iþbirliðine kadar uzanan- bir hýyanet iþbirliði ve kumpasýný etraflýca anlatmýþtý.
Jandarma Komutanýnýn da içinde olduðu bir örgüt, neredeyse, Vali Coþ'u tutuklamaya bile kalkýþmýþ imiþ; ama, sonunda, Coþ'un cesur iradesiyle kendi tuzaklarýna düþmüþlerdi.
*
Bulunduðu her mevkide kendisini inanç deðerlerinin siperinde hissederek hizmet yapan nâdir þahsiyetlerden, dikkatli bir Müslüman olarak tanýdýðým merhûm Hüseyn Avnî Bey'i dün Ýkindi namazýndan sonra, Ýst.- Fâtih Câmii'nden ebediyet yolculuðuna uðurladýk.
Rahmet-i ilâhî'nin kendisine yoldaþ olmasý duasýyla..