Önce, bazý Ortadoðu ülkelerinden anlatýlan ve pek çoðuna da uygulanabilecek düþündürücü bir fýkrayý aktarayým:
Bir baþkentin en lüks semtinde bir sibyan mektebi, ilkokul...
Çocuklar kendi babalarýnýn memleket için ne kadar önemli olduðu konusunda birbirleriyle yarýþtýrmaktalar...
-Benim babam, baþvekildir... Kral, melik veya C. Baþkanýný da babam yönlendirir...
*Benim babam, silahlý kuvvetlerin baþýndadýr, herkes onun silâhýndan korkar...
-Benim babam nâzýr/bakan'dýr. Bu ülkenin nasýl yönetileceðine dair kanunlarý yapar.
*Benim babam filân rütbede en üst komutanlardan birisi...
-Asýl benim babamdýr, bu ülkeyi ayakta tutan... Çünkü, o, paranýn ve bütün Bankalarýn baþýndadýr...
*Benim babam polis müdürüdür. Millet rahat uyurken, o nöbet tutuyor.
Vs...
Yarýþtýrma böyle sürüp gider...
Bir köþede, o mýntýkanýn gece bekçilerinden birisinin çocuðuna takýlýrlar...
-Hey ufaklýk... Bizim babalarýmýzýn memleket için ne kadar önemli olduðunu duydun, senin baban ne yapýyor, söyle bakalým...
-Benim babam, sizin babalarýnýzdan çok daha önemlidir... Çünkü, babam gecebekçisidir, sizin babalarýnýzýn yaptýklarý kanunlarý çiðneyenleri görünce, birkaç fulûs/kuruþ hediye alarak o kanunlarý, kararlarý geçersiz hale getirir...
*
Þimdi hayat pahalýlýðý üzerinde konuþmak moda... Tayyib Bey baþta olmak üzere, Hükûmet çevreleri, kesin kararlý mücadeleler verileceðinden söz ediyorlar; aðýr para ve cezalarý getirileceðinden söz ediyor. Fiyat oynamalarýna karþý baskýn kontroller yapýlýyor... Ama, neticede pek deðiþen bir þey yok...
5 gün kadar önce, Karagümrük'te bir büyük markete gittim.
Ayçiçeði yaðýna baktým...
1 litre ayçiçeði, 50 lira 90 kuruþ...
200 metre ileride bir baþka markete gidip baktým... Ayný marka 1 litrelik ayçiçeði yaðý, 39 lira 90 kuruþ... Yani, ikisi arasýndaki fark, tam 11 lira... Bu farký, yüksek fiyatla satýþ yapan marketteki ilgiliye söylüyorum... 'Bu konuda muhatabýnýz ben deðilim...' diyor...
En üst siyasî sorumlular ve ayrýca Valilik ve diðer ilgili kurumlar da hiçbir gerekçesi olmaksýzýn pahalýlýk yapanlara aðýr cezalar verileceðini dile getiriyorlar. Ama, alt birimler kendi kurallarýný iþletiyorlar.
Nitekim, vatandaþa, pahalýlýkla mücadele için baþvurulmasý gerekli olan bir tlf. numarasý veriliyor... 175...
Ticaret Bakanlýðý'na baðlý...
Tlf ediyorum...
Tlf. otomatiðe baðlanýyor ve 'Þunu doldurunuz, bunu doldurunuz... Sözlü þikâyetler dinlenmiyor' diye bir açýklama... Yani, ipe un seriliyor. Hâlbuki yapýlacak olan, o þikâyet konusunda söylenenlerin doðru olup olmadýðýnýn hemen araþtýrýlmasý ve yalan-yanlýþ bildirimde bulunuluyorsa, o kiþilerin cezalandýrýlmasý yoluna gidilmeli... Ama, öyle yapýlmýyor...
Vatandaþa kazýk atmak isteyen o gibi marketler de alt birimlerdeki bir takým görünmeyen ellerce fiilen korunmuþ oluyor...
*
13 ay sonra yapýlacak seçimler için fitne rüzgârlarý þimdiden en yakýcý þekilde esmeye baþlamýþ bulunmaktadýr. Þikayetler tabiatiyle en üst sorumlu konumunda olan kiþi veya makama yapýlmakta...
Pahalýlýk mevzuunda elbette yýðýnla etkenler var... Ama, kurlardaki oynamalar veya savaþ halleri elbette ki etkilidir, ama, Tayyib Bey, bunun dýþýnda en önde gelen bir faktörün de 'açgözlülük' olduðundan yakýnýyor... Doðru ama, bu yakýnma da çare olmuyor... Ve dar gelirli vatandaþlar da durumu en yakýndan takib eden kesim...
Geçen gün bir arkadaþ anlattý... Bir kahvede, dar gelirli bir emekli kiþi bir kahveden yarým saatten fazla nutuk çekmiþ...
Hiç kimse onu itiraz etmeden dinlemiþ...
Sonunda ise...
Ayný kiþi, 'Þunu da söyleyeyim ki, bu Tayyib Erdoðan olmasa, emekli maaþlarýmýzýn bile ödenemeyeceði günlere yeniden dönüleceðini de biliyorum...' demiþ...
Bu söze de kimse itiraz etmemiþ... Hattâ, 'Vallaa, çok doðru söylüyor adam...' diyenler bile olmuþ...
Evet, daha çetin þartlarla karþýlaþýlmasý ihtimali karþýsýnda, vatandaþ, en üst sorumlu olan hakkýnda güvenini tazeleyebiliyor; ama, konuyu alt birimlerde bulunan yaygýn ve etkin eller, hattâ belki de siyasî saiklerle ve '1 yýl sonra yapýlacak seçimlerin sonuçlarýnda bir fiske tuz da bizden olsun...' hesabýndalarmýþ gibi bir gizli görüntü veriyorlar.
*
MALATYA'DAN NOTLAR...
Ýki gündür Malatya BÞ Belediyesi'nin tertiblediði ve 100'lerce yayýnevinin katýldýðý 9. Kitab Fuarý dolayýsýyla Malatya'dayým. Bu fuarýn mekâný, þehrin merkezinden biraz uzakta, Orduzu mýntýkasýnda Belediye'ce tesis olunmuþ olan daimî bir mekân... Vatandaþýn gidip gelebilmesi için, belediye otobüsleri halký ücretsiz taþýyor.
Vatandaþlarýn ilgisi fenâ deðil...
Kitab Fuarý'ndan ayrý olarak, merhûm Sezaî Karakoç aðabeyin tefekkür ve san'at dünyasý etrafýnda Birlik Vakfý'nda iki saati aþan bir sohbet... Kezâ þehrin münevver Müslümanlarýyla, üniversiteden bir kýsým dostlarla sohbetler... Halkýn yoðun olarak bulunduðu ana caddeler ve meydanlarda da halkýn durumu gözlemlenilmeye çalýþýldý.
Bu akþam da, Ramazan Kayan Hoca'nýn çevresinde faaliyet gösteren arkadaþlarýn merkezinde iki saatlik bir programýmýz daha olacak ve inþaallah geceleyin de Ýstanbul'a dönmüþ olacaðým.
Malatya'yla bazý ilginç konulara da yarýn deðinelim, inþaallah...