Bir hafta önce, 2-3 Nisan günleri, Zeytinburnu Belediyesi Kültür Merkezi'nde tertib olunan 'Said Halim Paþa' konulu bir sempozyumdan, 5 Nisan tarihli (geçen Pazartesi) yazýda deðinecekken, devreye giren çok önemli hadiseler sebebiyle, bir baþka yazýya býrakmýþtým. Bugün o konuya deðinelim, biraz.. Çünkü, bu konuda aktarýlanlar, 100 yýl önceye aid olsa bile, son 100 yýlýmýzý ve bugünü de etkileyen konular..
10 gün önce hakkýnda bir sempozyum düzenlenen Saîd Halim Paþa konusuna..
Saîd Halim Paþa, Osmanlý'nýn Mýsýr Valisi ve sonra ise, fiîlen Mýsýr Sultaný denilebilecek durumda olan Kavalalý Mehmed Ali Paþa'nýn torunu olarak 1864'de doðmuþ ve 1921 yýlýnda Roma'da 'ermeni þovenisti bir terörist' tarafýndan katledilmiþ bir Osmanlý Paþasý.. Ýstanbul ve Kahire'deki tahsil hayatýndan ayrý olarak Ýsviçre ve Fransa'da da eðitim görmüþ, 'eþraf'tan, / 'aristokrat' aileden, oldukça zengin.. Ýstanbul'un o zamanki kalburüstü taifesinden, bazan yüzlerce kiþiyi bile aþan seçkin kimselerle Boðaz'daki meþhur 'yalý'sýnda toplantýlar yapýyor, içtimaî meseleler konuþuluyor, musikî ziyafeti veriliyor..
Paþalýðý, þehzâdelere, prenslere verilen cinsten bir sivil paþalýk.. Askerî bir geçmiþi yok.. 24-25 yaþýndayken, paþalýk rütbesi veriliyor ve 'Þûrâ'y-ý Devlet' / (þimdi Danýþtay denilen Ýdare Mahkemesi) üyeliðine getiriliyor.
Sultan Abdulhamîd rejimi tarafýndan bu kadar seçkin vazife ve makamlara getirilirken.. O dönemin meþhur hukukçularýndan ve bir ara Adliye Nâzýrlýðý da yapan Manyasîzâde Refik Bey, Saîd Halim Paþa'nýn 'Ýttihad ve Terakkî Cemiyeti'ne yaklaþmasýný, kardeþinin Abdulhamid rejimi güçlerince öldürülmesiyle izah ediyor. Ve, Paþa, kýsa zaman sonra da, 'Ýttihad ve Terakkî'nin müfettiþliðine getiriliyor. 2. Meþrutiyet'in ilâný ile Âyân Meclisi (Senato) üyesi oluyor. 'Ýttihad-Terakkî'nin Selanik'de tertib olunan 1909-Büyük Kongresi'ne katýlýyor. (M. Kemal'in de ayný kongreye, Ýttihad-Terakkî'nin Bingazi murahhasý/ delegesi olarak katýldýðýný hatýrlayalým).
2. Abdulhamîd'in 1909'da hal'inden sonraki dönemde, Said Halîm Paþa'nýn yýldýzý daha bir parlýyor. Ýttihadçý'larýn yine önde gelen isimlerinden..
Selânik'ten gelip Abdulhamîd'i , Elmalýlý Hamdi Efendi'nin þeriat adýna verdiði fetvâ ile azleden ve yerine gelen Sultan Reþad'a kendisini Sadrâzam olarak dayatan Mahmûd Þevket Paþa'nýn hükûmetinde Hariciye Nâzýrý oluyor. Mahmûd Þevket Paþa'nýn 1913'de bir suikasd sonucu öldürülmesi üzerine de Sadrâzam oluyor, Hariciye Nâzýrlýðý'ný da uhdesinde tutarak..
Paþa bu arada, 1913-16 arasýnda Ýttihad- Terakkî Cemiyeti'nin Umûmî Reisi de olur..
1914 Haziraný sonunda patlak veren Birinci Dünya Savaþý'na girilmesine karþý olduðu söylenir. Ama, Goben ve Breslav isimli iki Alman zýrhlýsý, kendilerini kovalayan Ýngiliz zýrhlýlarýndan kaçýp ve Osmanlý deniz hâkimiyeti alanýna girer ve zýrhlýlara hemen, Osmanlý Bayraðý çekilir. Ýsimleri de Midilli ve Yavuz olarak deðiþtirilir. Ve, bu zýrhlýlar Karadeniz'e çýkar, Kýrým'daki Sivastopol ve (bugün Ukrayna liman þehri olan) Odesa'yý topa tutar!
Çarlýk Rusyasý, 'resmen bir savaþ açýlmaksýzýn gerçekleþen bu bombardýmanlarýn, kazaen olduysa, derhal özür dilenmesini ve tazminat ödenmesini; aksi halde savaþ açacaðý'ný bir ültimatomla bildirir.
Sadrâzam Paþa, Rusya'yla savaþa girilmemesi, özür dilenip tazminat ödenmesi tarafdarýdýr. Ama, Ýttihadçý ünlü 3 Paþa' (Enver, Tal'ât ve Cemal Paþa'lar) özür dilenemiyeceðini belirtince, Saîd Halim Paþa, istifa edeceðini söyler, ama, yakýn arkadaþý Mehmed Âkif, 'Sen istifa edince yerine daha iyi birisi mi gelecek?' diye, Paþa'yý vazgeçirtir kararýndan.. (Bu arada, Mahmûd Kemâl Ýbn-ul'Emîn, Sultan Reþad'ýn da, Paþa'yý, 'Ben Hükûmet'te sen olmazsan kime güveneceðim?' diye istifadan vazgeçirttiðini aktarýr.) Ve, savaþa girilir.
Ve 1915'de bir de Rus Ordularý'nýn Doðu Anadolu'da ilerlemesi üzerine, Anadolu'daki ermeni kitlelerinin, Dahiliye Nâzýrý Tal'ât Paþa'nýn, Osmanlý'nýn Suriye, Lübnan gibi uzak köþelerine 'tehcir'inin/ mecburî göç ettiriliþini emretmesi, ve bu emrin, Ýstanbul hariç, bütün Anadolu'daki Ermenilere uygulanmasý üzerine, ulaþým imkânlarýnýn da olmadýðý o savaþ þartlarýnda acý hadiseler yaþanýr. Paþa'nýn o uygulamalara da karþý olduðu anlaþýlýyor.
3 Þubat 1917'de Sadrâzamlýk'tan istifa eder. Ama, Âyân azâlýðý ve, Ýttihad-Terakki'yle irtibatý da devam eder.
Osmanlý'nýn korkunç bir yenilgisiyle biten l. Dünya Savaþý sonunda ise, bütün Ýttihadçý lider kadrosu gibi, o da yurt dýþýna gider, Roma'da ikamet eder ve orada, Þýracýyan isimli bir 'ermenici þovenist-terörist' tarafýndan öldürülür. Cemâl Paþa'nýn Tiflis'de, Tal'ât Paþa'nýn Berlin'de yine, 'Ermenici teröristlerce öldürülmeleri'nde olduðu gibi..
Bunlarý anlamak niçin mi önemli?
Saîd Halim Paþa ilginçtir; Ýttihad-Terakki Cemiyeti /partisinin hem yýllarca her þeyi, hem de Ýttihadçýlýk deyince zihinlerimizde oluþan ölçülerin dýþýnda, hattâ önemli bir Müslüman mütefekkir olarak da gözüküyor.
Ýslâmî cenah mý onu yanlýþ anladý; o mu o, çoðu þirretli Ýttihadçý kadrolarý idare etti? Yoksa...
(Bu konuya bir ayrý yazý daha yazmak gerekecek.. Ýnþaallah..)