Tarih okumalarý yapmak, tarihi öðrenme arzusunda olmak sadece profesyonel tarihçilerin iþi veya tarih bölümünü okumak isteyenlerin eðitim maksatlý zaman harcadýklarý bir iþ deðildir. Kendini bilen toplumlar olmak açýsýndan tarih hiçbir zaman sýnýrlý alandaki kiþilerin ilgi alaný olmamalýdýr.
Trabzonspor'un þampiyon olmasýyla birlikte, her þehirde yaþanan sevinç gösterilerine þahit olduk. Ýzlediðimiz bu sevinç gösterileri bir futbol kulübünün bir sene boyunca yapmýþ olduðu mücadelesinin taçlandýrýlmasý demektir.
Bu gösterilerde dikkat çeken önemli bir ayrýntý vardý. Taraftarlarýn ve bu alanda söz sahibi uzmanlarýn söyledikleri tarihsel bir gerçeklik. Ýþin uzmaný da taraftarý da genci de yaþlýsý da tarihsel sürecin bütün ayrýntýlarýný sanki yaþayarak anlatabiliyor ve 38 yýl sonra gelen þampiyonluðu kutluyordu.
Lig elbette uzun ve zorlu bir maraton. Kulüpler bu zorlu maratonda yaþanabilecek sakatlanma ve benzeri olaylara karþý her daim yedek kulübelerinde futbolcu bulundururlar. Yeri geldiðinde, sakatlanan veya forma çýkaran futbolcularýn yerine yedek kulübesinde oturan oyuncularý sahaya sürerler.
Siyasi tarihimiz de aslýnda bir nevi futbol takýmýnýn yedek kulübesi.
Ne zaman bu memleket biraz kendini toparlayacak, ayaklarý üzerinde duracak olsa müstemleke güçleri hemen yedek kuvvetlerini sahaya sürüyorlar.
Abdülhamid Han'ýn dünya düzeninde bir aktör olmaya baþlamasýyla birlikte ülkemizde yedek güçler Ýttihat Terakki adý altýnda sahaya sürüldü. O günden beri emperyal güçlere ait, yedek hücrelerin sahaya sürülmesi taktiði sürdürülüyor.
Ancak ne kadar acýdýr ki her müdahalenin ardýndan ülke tamiri imkânsýz yaralar aldý. Ýttihat Terakki'nin yapmýþ olduðu müdahale sonucu her alanda büyük bir çöküþ yaþandý. Ekonomi, eðitim ve toprak bütünlüðü baþta olmak üzere yaþanan baþarýsýzlýklar sonucunda koskoca Osmanlý Devleti yýkýldý.
1950'li yýllarda Adnan Menderes ile baþlayan toparlanma ve milletin kendi özüne dönme süreci de benzer þekilde yedek güçler sahaya sürülerek akamete uðratýldý.
Emperyalizmin yedek güçler aracýlýðýyla yapmýþ olduðu müdahale sonraki zamanlarda bir gelenek halini aldý ve neredeyse her on yýlda bir devreye sürüldü. Bugün de hýz kesmeden devam ediyor.
Meral Akþener'in Ýttihat Terakki'yi anýmsatan çýkýþýný bu zaviyeden okuyunca ortaya bambaþka bir tablo çýkýyor. Dahasý kendisi, bu fýrkanýn amacýný ve emelini fütursuzca zikretmeyi kendine bir görev addediyor ve Gezi olaylarýnýn bu minvalde okunmasýný öneriyor. Yine yeniden yedek hücre olarak sahada olduðunu pervasýzca ifade ediyor.
Pegasus Havayolu çalýþanlarýnýn Kadir Gecesi'ne yönelik alçakça paylaþýmý bu açýdan deðerlendirilince ortaya çok farklý sonuçlar çýkýyor. Ayný þekilde CHP'li belediyelerin yapmýþ olduðu aykýrý Ramazan eðlencelerini de bu zaviyeden okumak gerekir.
Sahaya sürülen yedek hücreler bazen bir siyasi parti olabildiði gibi bazen de Gezi olaylarýnda olduðu gibi çapulcular olabiliyor. Bunu bazen sanatçý adý altýnda, bazen de entelektüel kimlik altýnda görüyoruz.
Ýçimizdekileri yöneten emperyal direktörlerin yedek kulübesi ne yazýk ki hala ziyadesiyle kalabalýk. Ne zaman sahadaki aktörleri yorulsa veya çaptan düþse hemen yedek hücrelerle takviye yapýlýyor.
Bu yedek hücrelere çoðu zaman gafil yakalanýyoruz. Gündemi onlarýn penceresinden okumaya baþlýyor, onlarýn taktik deðiþikliklerine ayak uydurmaya çalýþýyoruz.
Bugün de yaþananlar sanki yüzyýldýr tekrar edilen oyunun bir parçasý. Yine yedek oyuncular devrede ve kaybettikleri maçý kendi lehlerine çevirmeye çalýþýyorlar.
Okullarýmýzda 1. Dünya savaþý ve Kurtuluþ savaþý haricinde yakýn tarihimize dair gerçek tarih okumalarý neredeyse yapýlmýyor. Yakýn tarih okumalarý 1900 yýlý baz alýnarak; siyasi, iktisadi ve içtimai olarak mukayeseli þekilde müfredata eklenip okutulmalý ki genç dimaðlar yedek hücreler marifetiyle günümüz yalanlarýna yenik düþmesinler.
Yüzyýllýk oyunu bozmak, yedek hücrelerin oyununa gelmemek, maçý kaybetmemek gerekiyor.
Bunun için de her zamankinden daha fazla dayanýþmaya, gayrete ve tarih bilincine ihtiyaç var.