Baþkan Erdoðan’ýn; “ekonomide ve hukukta reform” sözünü telaffuz ettiði andan itibaren nasýl baþ döndüren geliþmelerin yaþandýðýný siz de fark ettiniz mi?.. Bakýn daha somut herhangi bir adým bile atýlmadan, sadece sözüyle nasýl bir rüzgar esti.. Bu sadece sözde deðil. Bundan sonra nasýl geliþmelerin yaþanacaðýný hep birlikte göreceðiz. Özellikle insan haklarý, demokratikleþme, hukuk devleti ilkeleri üzerinden Türkiye’ye söyleyecek tek söz bile bulamayacaklar..
Tabi bu durum bazýlarýnda garip bir beklentiye yol açtý. Faþist Gezi kalkýþmasýnýn arkasýndaki güçlerin, 6-8 Ekim provokasyonunu tertipleyenlerin, hele hele 15 Temmuz kanlý darbe ve iþgal giriþimine karýþmýþ alçak FETÖ'cülerin serbest býrakýlacaðýný falan kimse beklemesin.. Hukuk devleti tam da topluma, millete karþý iþlenmiþ suçlarda hakký hakikati ortaya koyabilmek adýna iyi bir referanstýr.. Adalet Bakaný Abdülhamit Gül’ün; “…Adalet yerini bulsun, isterse kýyamet kopsun…” sözü iþte bu anlama geliyor.. Katilleri, kalkýþma tertipleyenleri, bölücüleri, ihanet þebekelerini serbest býrakmak mýdýr adaletin yerini bulmasý?.. Neyse cezalarý çekecekler.. Ýsterse kýyamet kopsun.. Ama bunun yanýnda; adil yargýlanma, hýzlý yargýlanma, insanca cezaevi koþullarý gibi evrensel kriterlerde eðer aksamalar varsa (ki elbette var, kimse olmadýðýný iddia edemez) iþte bu taraflarda ciddi bir çalýþma yapýlacaðýný söyleyebiliriz.. Ýsimlere takýlýp kalmayýn. ‘Þu çýkmýþ da bu da çýkmalýymýþ’. ‘Bu yeteri kadar yatmýþ, cezasýný çekmiþ olmalý artýk serbest kalsýn’ falan.. Bunlar adaletin hassas terazisinde tartýldýktan sonra verilecek kararlar. Bakmayýn muhalefetin ýsrarla sanki hükümetin elindeymiþ gibi; “Þunu çýkarýn bunu içeri alýn” falan demesine .. Yargý bu. Kimse üstünde görmesin kendini..
Gördünüz deðil mi, Erdoðan’ýn son derece pozitif algýlanmasý gereken “reform” çaðrýsýný CHP Lideri Kýlýçdaroðlu nasýl sulandýrdý.. “..Þu dava bu haldeyken nasýl olacak reform?!..” “.. Bu dava þu haldeyken nasýl olacak reform?!..” Öyle demedi mi Kýlýçdaroðlu?... Bazý davalar saydý ve istikamet verdi.. “…Bu davayý þöyle sürdürelim..” “…Þu davayý toptan kaldýralým…” “…Þu kiþiyi hemen serbest býrakalým..”.. E arkadaþ, iyi de o zaman nerede kaldý hukukun üstünlüðü?.. Hani baðýmsýz yargý?.. Hükümeti eleþtirdiðin açmaza kendin düþüyorsun. Hükümetin davalar üzerinde tesiri olduðunu iddia ederken davalara tesir etmeye kalkýyorsun.. O zaman insanlar þunu sormakta haklý; sen yargý baðýmsýz olsun mu istiyorsun, yoksa sana baðýmlý olsun mu istiyorsun?..
Ýletiþim Baþkaný Prof.Dr. Fahrettin Altun’la ilgili haberden dolayý Cumhuriyet Gazetesine verilen ilan cezasý gelmiþ.. Kýyameti koparttý Kýlýçdaroðlu.. Ya hu daha Kýlýçdaroðlu’nun Fahrettin Altun’a ama daha çok eþi Dr. Fatmanur Altun’a bir özür borcu yok mu?.. Ýnanýn AK Parti’nin bir teþkilat yöneticisi Kýlýçdaroðlu’nun eþi Selvi Hanýmefendi’nin evini dikizleseydi, önce Fatmanur Haným dikilirdi karþýsýna.. Ama bu ülkede bu yaþandý. Parti teþkilatý kararýyla Altun Ailesi’nin evi dikizlenip fotoðraflandý ve rapor edildi.. Þimdi Kýlýçdaroðlu bu ayýp nedeniyle özür dileyip mahcubiyetini yaþayacaðýna, ayný tertibin bir parçasý olan Cumhuriyet gazetesine verilen cezayý diline dolamýþ.. O saldýrý ve provokasyon içeren yayýnlar çok daha aðýr cezalarý hakkediyordu. Hukukta reform sürecinin aþkýna ilan kesme ile defteri kapatmýþ Cumhuriyet. Bence þükretsinler..