Rusya Ukrayna: Savaş mı, yoksa barış mı?

Ukrayna üzerinden hataya iteklenen Rusya, küresel dizayn için fırsat tanımış oldu. Putin bu sonuçları bekliyor muydu? Ciddi sorunlara hazırlıklıydı ama, bu kadar geniş kapsamlı "operasyon odaklı" olacağını hesaba katamadı.

Ukrayna sosyolojisini sadece Rusya yanlıları üzerinden okuduğu için, halkın Rus ordularını severek karşılayacağını; neonazi gruplarla mücadelede tıpkı 2. Dünya Savaşı döneminde olduğu gibi, Rusya'yı destekleyeceğini düşündü. Veya kendisine bu tespit raporlandı...

Tabii toplumun kodlarını 2000'lerden sonra farklı okumak gerekir. Bizim bile "Girerse felaket olur" şeklinde uzaktan gördüğümüz tespitlerimizi, Putin neden ve nasıl göremedi? Ya da gerçekten göremedi mi? Bu soru, uzun zaman masada duracak. Çünkü "Gerçekten göremedi mi?" sorusuna yanıtlar farklıdır. Zelenski konusu ise, şimdi zamanı değil ama, ayrıca analize tabi tutulmalı.

Rusya masasında iki seçenek tutmuştur:

Birincisi: Savaş çıkar korkusu oluşturarak, Batıyı Ukrayna'dan vazgeçtirmek.

İkincisi: Ukrayna'ya girerek, 2014'te yarım bıraktığı olayı bitirmek.

Rusya Devlet yapısında, konuya tek renkli yaklaşım; başından itibaren yok idi.

Putin'in Ukrayna'ya girmemesi gerektiğini söyleyen ve giremeyeceğinden emin olanlar da az değildir.

Rusya'nın Ukrayna'ya girerek düzen değiştirme yolundan başka yol görmeyenler de vardı.

Ve ciddi isimler ve yapılar içerisinde. En güçlü kanaat buydu ve halen budur.

Rusya Devlet dumasında temsil edilen partilerden birinin başkanı Jirinovski'nin, neredeyse 2014'ten itibaren tüm konuşmalarında; Ukrayna'ya girilmesini teşvik eder ve sonuçlarının da böyle bugün olacağı gibi olacağından hep bahsederdi. Jirinovski, Rus Devlet yapısında ciddi bağlantıları ile bilinir ve Rusya başkanına daha sert olması için hep eleştiri telkinlerde bulunurdu. Yani Jirinovski çoğu zaman kendi sözünü değil, Rus devletini temsilen konuşmalar yapardı. Çoğuna göre Putin iktidara geldikten bu yana, Putinsiz hareket etmez ve konuşmazdı. Jirinovski'nin hatta Rus edebiyatçılar ve sanatçılarına yönelik Batının ambargolar uygulayacağına dair yorumları sıradan konu olarak görülmemeli. Bu kadarı olmaz dedirten beyanlarına, Rusya'da bile çoğu kişi gülüyordu.

Ama geldiğimiz noktada, Rus devletinin belirli kurumları ile yakınlığı bilinen Jirinovski'nin analizleri doğru çıkmıştır. Bu durumda konuya analizler sadece görünür tabloya göre yapılmamalı. Ukrayna içine bakıldığında da farklı tablo çıkıyor karşımıza. Tabii halkın iradesi ve milli duruşu...

Lakin diğer taraftan Batı'nın halen kurtulamadığı "neo nazi" yapının bu coğrafyada genişlemesini nasıl yorumlamalı? Peki bu durum. Kendi kendine mi gelişti?

Bu sorunun yanıtı Ukrayna'daki meydan olaylarında. Meydana çıkan aktörleri ve söylemleri bağlantıları ve fonları iyi okumamız gerekiyor. Ukrayna halkı cesur bir halk ve eğitimli toplumdur.

Ama Ukrayna'da farklı grupların da hakim olduğu Devlet yapısına, farklı yapıların hakim olduğu bir gerçektir. Bunu da ileride daha geniş konuşacağız.

Şimdi ise istikrar sağlanmalı. Eğer ABD ve İngiltere kendi istediğini alamazsa, konunun uzayacağı açıktır. Lakin İsrail'in bu konuda nasıl tavır alacağı da önem arz ediyor. Nedenleri derindir.

Burada barış için sonuna kadar samimi gayret içinde olan tek devlet Türkiye'dir. Çünkü herkesin kendi hesabı ve oyunu vardır. Sadece Türkiye'nin tek amacı var, o da barıştır.

Türkiye'nin çıkarları barış ister. Taraf ise, sadece Barışın tarafındadır. Türkiye'nin bu gayesi köprüleri yakan taraflar için yegane kapıdır. Bu kapıyı sonuna kadar muhafaza edersek, yarının inşası Türkiye ile sağlamış olacaktır...