Rusya-Ukrayna Savaþý'nda üçüncü haftaya giriyoruz. Türkiye kamuoyu ise ikiye bölünmüþ durumda. Bir araþtýrma þirketim yok. Bu yazýyý yazarken yüzlerce sosyal medya hesabýnýn görüþünü dikkate aldým. Sosyal çevremdeki insanlarýn çeþitli siyasal görüþlere mensubiyeti de tabloyu canlandýrmamý saðladý. Gazeteciler, politikacýlar, esnaflar, öðretmenler, öðrenciler, akademisyenler, muvazzaf ve emekli askerler, iþ insanlarý gibi birçok meslek ve yaþ grubundan insaný bu süreçte takip ettim.
24 Þubat'ta Putin'in konuþmasýndan sonra yaþanan geliþmeler Rusya ve Ukrayna savaþýnýn Rusya-ABD örtülü savaþý olduðunu gözler önüne sermiþti.
26 Þubat 2022'de Rusya Ukrayna'ya saldýrdý. Türk kamuoyu o geceden itibaren haber kanallarý ve sosyal medya üzerinden Ukrayna'da olup bitenleri tartýþýyor.
Türk hükümeti her iki ülkeyle iliþkilerini sürdürmek ve tarafsýz kalmak için gayret gösteriyor.
Türk kamuoyu ikiye bölündü. Her iki grupta da iktidarý destekleyenler ve iktidara karþý olan muhalifler var.
Putin Rusya'sýný destekleyenler hiç de az deðil. Ama bu kitlenin temel argümaný ABD'ye ve Nato'ya tepkili olmalarýndan kaynaklanýyor. Hava savunma sistemi Patriot'un geri alýnmasý ve ardýndan S400 alýmýna giden süreç ABD'yi haksýz görüp bu yüzden Putin'i haklý gören kitlede öne çýkan argümanlardan.
ABD'nin PYD/YPG yapýlanmasýna verdiði destek ve F35 projesinden Türkiye'nin çýkartýlmýþ olmasý; CAATSA yaptýrýmlarý kapsamýnda savunma sanayimizin bazý ürünleri almasýndaki engeller de Putin'i haklý gören kitle için dikkat çekici boyutta.
Çoðunluk ise Rusya'nýn önce Kýrým'ý ardýndan da Ukrayna'yý iþgalinden rahatsýz olanlar. Bu kitlenin Kýrým Tatarlarýndan ve 2014 sürecinden pek az haberi var. Bu yüzyýlda savaþ olur mu diyenleri Ukrayna'nýn sosyal medyayý baþarýlý kullanmasý etkilemiþ görünüyor. Özellikle Türkçe yayýn yapan Tatar ve Gagauz asýllý Ukraynalýlar yaptýklarý Rusya karþýtý yayýnlarla bizim kamuoyunu domine etmiþ durumda.
Ukrayna'nýn Bayraktar TB2 satýn alarak Rus hedeflerini vurmasý hem içerde hem de dýþarda Türkiye imajýna olumlu katký yapýyor.
Z kuþaðý özellikle whatsapp ve telegram kanallarý üzerinden kullanýlan silahlar ve Bayraktar'ýn görüntüleri üzerinden dünya gündemine dahil olmuþ durumdalar.
Petrol, doðalgaz, buðday ve ayçiçeði fiyatlarýnýn küresel pazarda belirlendiðini, savaþ koþullarýnda piyasanýn yükseldiðini Türkiye kamuoyu geç de olsa fark etti. Çünkü 2021 Eylül ayýnda piyasa Ukrayna krizini fiyatlamaya baþlamýþtý.
Bireylerin Rusya ve Ukrayna arasýnda taraf tutmalarýnýn farklý sebepleri olsa da bu iki kitlenin ittifak ettiði bir nokta var. Her iki kitle de ABD ve Rusya'nýn daha sonraki hedeflerinin Türkiye olduðunu düþünüyor.
Bir diðer ortak noktalarý ise her koþulda Ukrayna halkýnýn ve sivillerinin bu savaþta yaþadýklarý dramý hak etmedikleri yönünde. Bizim kamuoyumuz Rus halkýyla Putin yönetimini, Ukrayna halkýyla Zelensky'yi ayýrt ederek liderleri eleþtirebiliyor.
Avrupa ve dünya kamuoyunun göçmenlere karþý iki yüzlü tutumu da bizim taraflarý birleþtiren diðer bir husus. Aylan Bebek ve Meriç'te soyulup dövülen Suriyelilerin trajik hikayeleri unutulmadan, sarýþýn mavi gözlü Ukraynalý göçmenlere pozitif ayrýmcýlýk yapýlmasý hemen hepimizin eleþtirisini aldý.
Putin'i haklý görenler ABD'nin listesinde Rusya, Ýran ve Türkiye olduðunu düþünüyor. Nato'nun bir savaþ durumunda Türkiye'yi korumayacaðýna inanýyor.
Ukrayna'yý haklý ve maðdur görenler ise Putin'in bir sonraki hedefinin Türkiye olduðunu düþünüyor. Her iki kitle de kendilerini ifade ederken tarihsel gerekçeleri sýralayabiliyorlar.
Erdoðan Ýmajýna Ýtiraz!
Batý medyasý tam 10 senedir Erdoðan'ý otoriter gösteriyor. Putin, Xi Jinping, Kim Jong-Un gibi liderlerle Erdoðan'ýn fotoðrafýný bir arada kullanarak dergilere kapak yapýyorlar.
Erdoðan'ýn baþarýlý iktidar döneminin 11. senesinde IMF borcunu ödedikten sonra otoriter ilan edildiðine hepimiz tanýk olduk.
1- Soros'un turuncu devrim niyetiyle baþlattýðý Gezi Parký olaylarý Fetö iþbirliðiyle ilk fitili ateþledi.
2- 2015-2016 yýllarýndaki Hendek Kalkýþmasý ve DEAÞ/PKK katliamlarý Ankara'yý zor durumda býrakmak için art arda planlanýyordu.
3- Son çare olarak 15 Temmuz darbe kalkýþmasý ile Türkiye rehin alýnacaktý.
Erdoðan bu badireleri atlatýrken ister istemez güvenlik politikalarýný merkeze aldý ve kritik eþikten ülkeyi geçirmeye çalýþtý. MHP lideri Bahçeli ile birlikte sýrt sýrta verdiði bu süreç içerdeki liberal çevreleri de doðal olarak uzaklaþtýrdý.
Türkiye'yi otoriter bir rejim diye tanýmlayanlarýn Türkiye'nin iþleyen demokrasisinden ve þeffaf seçimlerinden haberi yok diyelim. Peki içeridekilerin Putin'den sonra sýra Erdoðan'a gelecek söyleminin bir karþýlýðý olabilir mi?
Erdoðan, "Dünya Beþten Büyüktür." diyerek BM Konseyinin 5 daimi üyesine de açýkça meydan okuyan bir tutum sergiliyor. Biden kadar Putin'in de Erdoðan'dan hazzetmediðini tahmin etmek zor deðil. Ancak reel politik ve pragmatizm uluslararasý iliþkileri siyah ve beyaz görmenize mani oluyor.
Rusya-Ukrayna savaþýný bizler de siyah-beyaz okumak zorunda deðiliz. Orada küresel güçlerin rekabeti altýnda ezilen komþu Ukrayna halký var. Evet, biz hak ve hakikat boyutuyla tarafýz. Adil bir dünya için bir duruþumuz olacak elbette.
Küresel sistemin 5 daimi üyesine raðmen büyüyen ve güçlenen Türkiye'den rahatsýz olanlarýn bütün oklarý Erdoðan'a yönelttiðini fark edelim yeter ki.
Erdoðan'ý niçin hedefe koyduklarýný anlamak için sadece savunma sanayimizin envanterine bakmak yetmez mi?