Rusya'da muhalif ayaklanma ve sosyal medya üzerinden yönlendirme tecrübesi

Aleksey Navalni isimli Rus aktivist, bloger, hukukçu ve şimdi artık siyasetçi. Uzun yıllardır Putin muhalifliği ile bilinmekte. Bayağı alkışlayanı vardır. Özellikle Batı merkezli enstitüler ve vakıfların en gözde ismidir, Navalni.

Son günler gündeme, Kafkasya’da Gelincik şehrinde inşa edilen başkanlık rezidansı, güya Putin tarafından satın alındığına dair filmlerle geldi. Hep rüşvet ve adam kayırma konularını ele alıyor. Ekonomik sorunlar yaşayan Rusya toplumu için, bu temaların gündem olması doğal idi. Bolşevik devrimine bakılırsa, başlama sebebi yine de köylünün ve işçinin refah seviyesinin aşağı olması, yukarıdakilerin ise zenginliğinin hiç durmadan artması idi! İşte Batı, hep bu damardan girmiştir Rusya’ya. Şimdi yine aynı senaryo.

Bu malikane ile ilgili biraz bilgi vereyim. Malikane; Başkanlık Sarayı olarak inşa edilen, Medvedev’in Başkanlık dönemi, Putin’in ise Başbakanlık dönemine denk gelmekte, inşa süreci.

Navalni diyor ki, “bu saray Putin’in şahsına aittir.” Devlet parasıyla inşa edilen sarayın, Putin tarafından satın alınması üzerine, günler değil neredeyse aylardır, konu ısıtılarak servis edilmekte.

Şimdi olayın başka tarafına bakalım. Muhalif aktivist Navalni’nin, uzun zamandır Soros Fonu tarafından fonlanmakta olduğu biliniyor. Kardeşine ait hukuk, danışmanlık, avukatlık firması seçimlerde bile, Soros tarafından para transferi yapılan kurum olarak gündeme düştü.

Geçtiğimiz aylarda zehirlendi ve hastaneye düştü. Tedavisi Berlin’de yapıldı. Küçük bir parantez açayım. Navalni bundan önce izinsiz eylemler yaptığı için, bir kaç defa hukuk önünde cevap vermek zorunda kaldı. Tutuklanmıyor. Lakin denetimli serbestlik ile belli günler polise gidip imza vermek zorunda olduğu halde, bu mecburiyetini yapmıyor. Rusya kanunlarına göre bu durumda tutuksuz süreç, tutuklu sürece dönüşüyor.

İşte muhalif aktivist zehirlendikten sonra yurtdışına gidiyor ve tedavisi bittikten sonra dönüşü ile ilgili soruya “şimdilik belli değil, yakın zamanda gözükmüyor” cevabına rağmen, bir kaç gün sonra Rusya’ya dönüş yapıyor. Bu sırada Moskova hapishaneler müdürü ilan ediyor. “Navalni geldiğinde kurallara uymadığı için tutuklanacaktır” beyanatını veriyor. Yani Navalni geldiğinde tutuklanacağını biliyor.

İşte mesele de tam burada. Navalni’nin gelişinde, sokakların hareketleneceği hazırlığının oluşumu ise sosyal medya üzerinden dizayn ediliyor.

Navalni’yi destekleyen belli sayıda taraftarların olduğu bellidir. Lakin hareketlilik sadece siyasi taraf olan belli muhalif söylemleri olan insanlarla sınırlı kalmıyor. Tik Tok üzerinden paylaşımlara bakılırsa, özellikle lise öğrencilerinin temel taban olarak belirlendiğini anlayabiliyoruz.

Mesela Putin’in resmini okul odasındaki duvardan alan bir öğrencinin eylemi, Tik Tok’ta akıl almaz oranda izlenme alıyor. Veya Rus polisi kıyafetinde bir öğrencinin rütbe sökme gösterisi, 2 milyon seyirciye ulaştı gibi gösteriliyor. Batı medyası durmadan Rusya’da sokaklardaki olayları Putin’e karşı manşetlerle anlatıyor.

Rusya sokakları karışıyor. İzinsiz gerçekleşen ayaklanmalara karşı ise, aynen Amerika’da kongre binasına yapılan saldırı zamanı yapılanları yapıyor, Rusya iktidarı. Özel Kuvvetler devreye giriyor ve polis, Amerika yönetiminin yaptırdığını yapıyor. Putin malikane ile ilgili tüm soruları, canlı yayında cevaplandırıyor. Sakin, kendinden emin olarak cevap veriyor. Ve diyor ki; “bu malikane ne benim, ne de bana yakın olan kimsenin değildir.” Ve ilave ediyor. “Bu türlü alışverişte muhakkak ki belge olmalı. Hiç olmazsa hukuki noter belgesi olmalıdır. Nerde bu belgeler? Belge yok!”

Rusya için zaman zaman tenceredeki buharı dışarıya atmak iyi gelmiştir. Burada yeni eylem teknikleri, yeni yöntemlerin ne olacağını da anlamış oldu, Moskova. Dolayısı ile Navalni ve Batı'dan aldığı destekle, Batı da Rusya’da nabız yoklaması yapmış oldu. Rusya eğitimli toplumdur. Ve entelektüel zümresi var. Navalni, eğitimli ve kültür derecesi yüksek bir isimdir. Lakin Rus toplumunun, şimdilik kahir ekseriyeti Putin’i destekliyor. Ve yapı olarak bu yöntemle Putin’e karşı koymanın sonuç vermeyeceğini, senaryoyu üretenlerin önceden bildiklerini de bir tarafa not edelim. Rus toplumu ekonomik sorunlarla karşı karşıyadır. Doğru! Rusya’da Çarlık döneminin bitişi, Bolşeviklerin gelişi bile, görünürde Almanya merkezli olsa da, esas üst aklın İngiliz aklı olduğunu bilmeyen yoktur. Şimdi ise açıktan, üst aklın Soros görünümlü küresel ekibin olduğunu, göz ardı etmemek lazım. Dolayısı ile görünürde Navalni olsa da, esasında Soros finanslı eylemlerin esas mimarı, küresel finans ekibi ile Putin’in kavgası uzun süreceğe benziyor.