Rusya'nın ''Kirli Bomba'' iddiası!

Uzun zamandır bu "iddia" üzerine Rusya konuşuyor. Hem kendi kamuoyunda, hem de uluslararası toplumu uyarma "gayretini" artırması; bu "korkunç" iddia ile ilgili yeni "senaryoların" devreye girmesi "ihtimalini" düşündürüyor.

Ukrayna Başkanı Zelenskiy, son dönemdeki konuşmalarında; sıkça Moskova'ya "kirli bomba" saldırısında bulunulması gerektiği üzerine "çağrılar" yapmakta.

Zelenskiy'e göre, Moskova'nın "saldırısını" beklemeden; Kremlin'in vurulması gerekiyor. Rusya'nın nükleer saldırı yapacağını iddia eden Zelenskiy, ön almak için "kirli bomba" saldırısından bahsetmesi manidardır.

Rusya tarafı, hem elindeki istihbari bilgilerine; hem de açık kaynaktan söylenen saldırı beyanlarına dayanarak, Ukrayna tarafından Ukrayna içinde "kirli bomba" saldırısı planlamasından bahsediyor. Bu durumda yine "Rusya saldırdı", "Rusya yaptı" sloganları manşetleri süslemiş olacak. Rusya, bu durumu öngördüğü için; felaketi engelleme çabası içinde olduğunu ifade ediyor.

Rusya savunma Bakanı Şoygu'nun; ABD, Türkiye, Fransa ve İngiltere savunma bakanlarını arayarak, konuyla ilgili bilgi vermesi ve bu duruma müdahale edilmesi gerektiğini ifade etmesi; Rusya'nın bu durumdan rahatsızlığına işaret ediyor. Bir kaç ay önce, Buça felaketi ile ilgili BM'de konuşan Rusya temsilcisi, halen Ukrayna tarafından istenilen delillerin dünya kamuoyuna sunulmadığına işaret etmesi de, olası saldırıya yine aynı senaryonun devreye girebileceğini de akıllara getirmektedir.

Bu durumda Rusya'nın ön almaya gayret etmesi; akıllıca tutumdur.

Aksi takdirde, böyle karanlık ortamda; ilk düğmeyi kimin basacağını anlamadan büyük felaketin ortasında bulunulması kaçınılmaz olacaktır.

Kirli bomba; hayatı, insanı, verimli toprakları öldürme gücünde. Öyle ki; kullanılan bölgeler uzun yıllar hayata dair her şeyden mahrum kalır.

Rusya'nın bu felaketi önlemek istemesi, hem de Ukrayna tarafından bu bomba kullanıldığı takdirde; aynı refleksi Ukrayna'ya karşı kullanmak zorunda kalmaktan da kendini alıkoyma arayışında olduğunu da işaret ediyor.

Rusya ikna diplomasisini, bu dönemde daha fazla çalıştırmaya başladı. İsrail'in, Ukrayna'ya silah satmayacağına dair açık beyanı da, bu ikna siyasetine dayanmakta...

Tabii İsrail'in Kıbrıs ile alakalı uzun vadede "arzuları" vardır. Ve bu arzular, Türkiye "menfaatlerinin" de aleyhinedir. Dolayısı ile herkes, kendi milli çıkarları üzerinden "okumalar" yaparken, bazılarının Türkiye'nin denge politikasından vazgeçmesini beklemesi de; yumuşak söylersek "siyasi körlüktür".

Rusya'nın, KKTC ile alakalı niyetlerinin olumlu yönden olduğuna dair çokça bilgiler vardır. Bu ortamda, İsrail'in; bağıra bağıra "Ukrayna'ya silah vermeyiz..." beyanı da boşuna değil. Ve "Rusya'nın bu tutumunun değişmesi için de çaba olabilir..." yorumları da az değil.

Böyle bir dönemde, Rusya Ukrayna arasındaki savaşı; ABD ile Rusya arasındaki hesaplaşma olarak yorumlarsak, bu hesaplamada birilerini bizi çırak çıkartma gayretini de görmezden gelemeyiz.

Rusya'nın kirli bomba iddiası da, "sıradan" iddia değildir. Ön alınmaz ise, herkes bu felaketten yaralanır.