Başkan Erdoğan'ın SP YİK Başkanı Oğuzhan Asiltürk'üziyaretinden sonra SP'nin ittifaklar konusundaki tavrı tartışılmaya başladı.
Daha doğrusu Oğuzhan beyin Başkan Erdoğan'la diyaloğu tartışılmaya başladı. Çünkü Oğuzhan bey ittifakların konuşulmasının erken olduğunu, bu konunun seçimler yaklaşınca konuşulacağını söyledi.
Cumhur İttifakı'na açık kapı bırakan bu söylem, başta CHP olmak üzere birilerini rahatsız etti.
CHP'yi rahatsız etti çünkü -CHP'den milletvekili seçildikten sonra istifa eden Prof. Yaşar Nuri Öztürk'ün tanımıyla- üzerindeki Kuran dışılık ve din dışılık örtüsünü SP ile kamufle ediyordu.
Öte yandan dün beraber oldukları dava arkadaşlarının yönetimindeki AK Parti'ye CHP ile birlikte olup muhalefet etmek de SP tabanında kimi rahatsızlıklara sebep oluyordu.
Çünkü merhum Erbakan'ın gösterdiği hedeflerin çoğunu hayata geçiren AK Parti'ye muhalefet içlerine sinmiyordu.
Erbakan hoca IMF'yi kovmaktan bahsederdi AK Parti kovdu.
Yerli savunma sanayiinden bahsederdi AK Parti bu hedefi yüzde 20'lerden 70'le çıkartarak gerçekleştirdi.
Taksim'e cami demişti AK Parti döneminde yapıldı.
Ayasofya açılacak demişti AK Parti döneminde açıldı.
Başörtüsü yasağı kalkacak demişti, AK Parti iktidarları kaldırdı.
Bunlar ve daha niceleri ortadayken SP'nin CHP ile beraber Başkan Erdoğan'a muhalefeti SP tabanını rahatsız ediyordu.
Bu gerçeği gören Oğuzhan beyin sağduyulu tavrı ve en son sosyal medyada SP'nin siyaset söylemini eleştirmesi ve yeni bir yapılanmadan bahsetmesi SP'yi tekrar gündeme getirdi.
Erbakan hocanın yakın çevresinden siyaseti aktif ve etkin olarak takip eden en bariz isim hiç tartışmasız Oğuzhan beydir. Hatta bugün Erbakan'ın halefi odur dense abartılmış sayılmaz. SP'nin Yüksek İstişare Kurulu Başkanı olması da bu gerçeği göstermektedir.
Oğuzhan beyin etkinliği sadece YİK başkanı olmasından kaynaklanmıyor. Oğuzhan bey fikri ve siyasi birikimi ve alt yapısıyla da etkinliği olan son derece güçlü bir şahsiyettir.
Bu birikim onu SP tabanında özellikle de gençler üzerinde etkili kılmaktadır.
Oğuzhan beyin bu çıkışından sonra SP'de kavga çıkacağı istikametinde yorumlar yapıldı/yapılıyor. Medya da bu gelişmeyle yakından ilgileniyor.
Ben de bu ilgi sebebiyle bugün bu konuya temas etmek istedim.
Ben ne SP'yi ne İYİ partiyi CHP ile birlikteliğe hiçbir zaman yakıştırmadım.
Aslında bana göre SP'nin de İYİ Parti 'nin de, DEVA'nın da GP'nin de yeri Cumhur İttifakı'dır.
Ne ki, siyasi ihtilaflar böylesi savrulmalara sebep olabiliyor.
Bence Oğuzhan bey "Erbakan Hocamızdan sonra, Saadet Partisi'nde görev yapan kardeşlerimiz, sadece iktidarı tenkit etmekle yetindiler. Böyle olunca, ahlaki ve manevi değerleri savunduğu için, Saadet Partisi'ni destekleyenlerin desteği azaldı. Bu destek azaldığından dolayı, bir önceki seçimde milletvekili çıkaramadık." derken açık bir özeleştiri yaparak söylemin değişmesi gerektiğine işaret ediyor.
Başkan Erdoğan'a ve AK Parti'ye yapılan sert eleştirinin Milli Görüş'ün kardeşlik anlayışıyla da bağdaşmadığına işaret etmiş oluyor.
Bu yaklaşım isabetli bir yaklaşımdır.
Hem siyasi açıdan hem de fikri açıdan. Doğrusu ben de özellikle Müslümanların birbirilerini sadece siyasi farklılık sebebiyle kıracak söylemler geliştirmelerini yanlış bulanlardanım. Bunu hem yazıyorum hem de çıktığım programlarda açıkça söylüyorum.
Partisini değiştirmiş insana dinini değiştirmiş muamelesi Müslümana yakışmaz.
Allah için onca ithama rağmen ne Başkan Erdoğan ne AK Parti sözcüleri SP'yi üzecek açıklama bir yana tek kelime bile sarf etmemişlerdir. AK Parti adına yetkisi olmadığı halde kimilerinin yaptığı çıkışlar da AK Parti'yi bağlamaz.
SP, Cumhur İttifakı'na katılır ya da katılmaz orası kendilerinin bileceği bir iştir. Ama din kardeşlerine düşman muamelesi yapmak SP'yi büyütmeyecektir. Bence Oğuzhan bey bu gerçeği görmüş ve gereken ikazı yapmıştır.
Bildiğim kadarıyla SP'nin genel kurul vakti yaklaştı.
Oğuzhan beyin sosyal medyadaki açıklamalarına karşı partiden yapılan açıklamalara bakarak partide büyük kavga çıkacağını söylemek biraz zor.
Nasuhi Güngör'ün ifadesiyle, 'Oğuzhan bey zor adamdır.' Zor adam olduğu kadar da makul bir şahsiyettir.
Temel beyin onunla kavga edeceğini söylemek de biraz abartılıdır. Temel bey her ne kadar siyasi söylemleri itibariyle bana göre yanlış bir rotada seyrediyor olsa da tabiatı itibarıyla anlaşılabilecek bir şahsiyettir ve Oğuzhan beyle işi tatlıya bağlayacaklardır diye düşünüyorum.
Oğuzhan beyin tavrı, siyasetteki kutuplaşmalara karşı, hele de aynı kökenden gelen siyasetçilerin kutuplaştırmalarına karşı atılmış son derece makul ve mantıklı bir adımdır.
İnsanların farklı partilerde siyaset yapmaları kadar normal bir şey yoktur.
Ama aynı yolun yolcusu olan dava arkadaşlarının parti farkı sebebiyle birbirlerine düşman olmaları yanlıştır.
Birbirlerini kendi doğruları istikametinde münasip bir dille uyarmalıdırlar.
Lakin şeytanlaştırmaktan düşmanlaştırmaktan ve ötekileştirmekten uzak durmalıdırlar.
İnsanlığın gereği de budur İslamlığın gereği de!