Mustafa Sabri Beþer
Mustafa Sabri Beþer
Tüm Yazýlarý

Sarýlmak için kol deðil vicdan gerek

"Asrýn Felaketi" olarak tanýmlanan ve ülkemizin bütününü etkileyen depremde öylesine ibretlik manzaralar yaþadýk ki... Ýnsan olan insanýn bu manzaralardan alacaðý o kadar çok dersler var ki... Hele bir manzara var ki karþýsýnda ülkemizde yaþayan bir kesimin baþýný ellerinin arasýna alýp "Biz ne yapýyoruz!" diye düþünmesini gerektirecek cinsten.

Musibetler insana çok þey öðretir. Bu durum atasözlerimize "Bir musibet bin nasihate yeðdir." diye girmiþtir. Ýbret alabilene...

Bu depremde ne kadar çok þey öðrendik!

Ölümün bize ne kadar yakýn olduðunu öðrendik mesela. Ertesi sabah açmak üzere kapattýðýmýz gözlerimizin bir daha açýlamayabileceðini öðrendik. Yataklarýnda vefat etmiþ insan manzaralarý gördüðümüzde, ölüme her an ve her saniye hazýr olmak gerektiðini öðrendik.

Bir zamanlar caka satarak yürüdüðümüz sokaklarda aslýnda ne kadar aciz olduðumuzu öðrendik, enkaz baþýnda yakýnlarýný kurtarmak için hiçbir þey yapamayan insan manzaralarýný gördüðümüzde.

Bir damla suyun, bir tas çorbanýn ne kadar deðerli olduðunu gördük, insanlarýn kurtulduklarýnda suya kavuþmalarýndaki sevinci gördüðümüzde.

Aslýnda evlerimizin küçük olmadýðýný ya da soðuk olmadýðýný, yattýðýmýz yataðýn, üstümüzdeki nevresim takýmýnýn markasýnýn önemli olmadýðýný gördük, enkaz yýðýnlarý arasýnda taþý yastýk yapan insanlarý gördüðümüzde.

Yediðimiz yemeðin tuzunun, salçasýnýn, etinin, sebzesinin az ya da fazla olmadýðýný, yemeðimizin beþ on dakika gecikmesinin önemsizliðini anladýk, enkaz altýnda günlerce aç kalýp susuzluðunu gidermek için idrarýný dahi içmek zorunda kalanlarý gördüðümüzde.

Milyonlarca liraya aldýðýmýz evlerin belki de mezarýmýz olabileceðini, üstümüzdeki montun, dolapta kýyafet kombinine göre beklettiðimiz ayakkabýlarýn, sýcak bir çayýn, ekmeðin nasýl da kýymetli olduðunu, kalbini kýrdýðýmýz arkadaþlarýn, dostlarýn gönüllerini almaya vaktimizin olmama ihtimalini, kaçýrdýðýmýz uçaðýn, otobüsün arkasýndan telaþ yapmanýn gereksiz olduðunu, nerede nasýl yattýðýmýzý deðil de nerede nasýl, ne halde uyanacaðýmýzýn þokunu yaþadýk deprem bölgesinde gördüðümüz çaresizlikle.

On beþ tane zeytinin bir insaný bir hafta canlý tutabileceðini anladýk.

Bunlarýn yanýnda bu depremin, devlet düþmanlarýnýn, ýrkçýlýk üzerinden beslenen din düþmanlarýnýn, sahtekârlarýn ve kriptolarýn rütbelerini söktüðünü gördük!

Bu depremde o kadar çok ibretlik manzarayla karþýlaþtýk ki...

Ama bir tanesi var ki hayatýn gerçeklerini vicdanlarýmýza, aklýmýza, kalbimize silinemez þekilde nakþetti.

Depremden kurtulmuþ bir köpek ve kedinin birbirlerine sarýlmýþ halleri...

Yaratýlýþ itibariyle karþýlaþtýklarý her yerde birbirine düþmanca davranan, birinin kovaladýðý diðerinin kaçtýðý iki hayvan farklýlýklarýný unutmuþlar birbirlerine sýmsýký sarýlýyorlar.

Tür olarak bile ayný olmayan bu iki canlý arasýnda artýk her þey unutulmuþ, düþmanlýklar geride kalmýþ, farklýlýklar bir tarafa itilmiþti.

Onlarýn bu hali ile deprem bölgesinde yaþanan bazý olaylarý hatýrlayýnca "Bir kedi-köpek kadar olamadýk!" deyiveriyor insan.

Bir kedi-köpek kadar olamadýk çünkü felaket anýnda bile ýrkçýlýk üzerinden düþmanlýk üretmeye devam edenler oldu.

Olamadýk çünkü bazý vicdaný kurumuþ insanlar felaket anýnda bile yaðmacýlýk yapmaya devam ettiler.

Olamadýk çünkü insanlarýn can derdine düþtüðü o anda bile siyasi çýkarlar uðruna milleti devletine karþý düþman etmeye çalýþanlar oldu.

Olamadýk çünkü insanlarý bir topluma karþý kýþkýrtmak adýna yalan söyleyip insanlarý birbirine düþman etmek isteyenler oldu.

Olamadýk çünkü depremzedeler için gönderilen yardým týrlarýný yanlýþ yönlendirip kendi deposuna istifleyen siyasetçi oldu!

Olamadýk çünkü insanlarýn canlarýnýn kurtuluþu anýnda þükürlerini göstermek için haykýrdýklarý bir Tekbir üzerinden bile ayrýmcýlýk yapan insanlar oldu. Þeytan taþlarken Tekbir getirmenin þeytanlarýn canýný acýttýðýný ispat edercesine!

Sarýlmak için kol deðil vicdanýn olmasý gerektiðini öðrendik.

Yazýklar olsun bir kedi-köpek kadar bile olamayanlara!

Yazýklar olsun bu büyük felaket karþýsýnda farklýlýklarý bir kenara býrakamayanlara!

Yazýklar olsun bu büyük felaket karþýsýnda düþmanlýk üretmeye devam edenlere!

Yazýklar olsun bu büyük felaket karþýsýnda nefsinin çýkarlarýna alet olanlara!

Yazýklar olsun bu büyük felaket karþýsýnda siyasi istikbalinin derdine düþenlere!