Mayýs 1999'da Ýþçi Partisi lideri Ehud Barak Ýsrail baþbakaný seçilmiþtir. 4 Eylül 1999'da bir araya gelen taraflar, Þarm El-Þeyh Memorandumu'nda daha önce imzalanan tüm anlaþmalarýn uygulanacaðý sözünü vermiþlerdir. Nihai Statü Müzakereleri, 13 Eylül 1999 tarihinde Erez kontrol noktasýnda resmî olarak yeniden baþlamýþ ancak sonuç alýnamamýþtýr. Þarm El-Þeyh'in uygulamaya koyulma aþamalarý þöyledir:
· Tutuklularýn serbest býrakýlmasý: 9 Eylül 1999; 15 Ekim 1999. Ramazan dolayýsýyla serbest býrakýlan ek mahkûmlar: Aralýk 1999; Ocak 2000,
· Diðer geri çekilme hareketleri: 10 Eylül 1999 (%7 C-B); 5-7 Ocak 2000 (%5-%3 C-B, %2 B-A); 21 Mart 2000 (%6,1 - %1 C-B, %5,1 B-A),
· Güvenli geçiþ: Güney rotasý, 25 Ekim 1999,
· Shuhada Sokaðý'nýn açýlmasý, 31 Ekim 1999,
· Yerlerinden edilen kiþiler komitesi toplanmasý, 6 Þubat 2000. Ekonomik konularda anlaþma imzalanmasý, 7 Haziran 2000.
Taraflarýn ilerleme kaydetmesi için yeni yardým sözlerini erteleyen ABD, 30 Kasým 1998'de, Filistinlilere uluslararasý yardým için Washington'da ikinci yardým konferansýný toplamýþtýr. 14 Aralýk'ta Clinton, Gazze'yi ziyaret eden ilk ABD baþkaný olarak anayasasýndan Ýsrail'in yok edilmesi ifadesinin çýkartýlmasýný oylayan Filistin Ulusal Konseyi'nde bir konuþma yapmýþtýr. Diðer taraftan Ýsrail ve Filistin'deki ziyaret sýrasýnda, Ýsrail'in Wye Nehri Memorandumu yükümlülüklerini yerine getirmediðine iþaret etmiþtir.
1999 yýlý, Ürdün Kralý'nýn 7 Þubat'ta ölümüne sahne olmuþtur. 4 Mart'ta ABD, Ýsrail'in anlaþmayý uygulamaya devam etmediði için Wye yardýmýný alamayacaðýný duyurmuþtur. 4 Mayýs'ta Oslo sürecinin 5 yýllýk geçiþ süreci dolmuþ; Arafat, Filistin hükûmetini tek taraflý ilan edebileceðini ilan etmiþ ama sonrasýnda bunu ertelemiþtir. 17 Mayýs 1999'da Ýsrail seçimlerinde bu sefer barýþa daha yakýn olarak bilinen Ýþçi Partisi ve Ehud Barak, Likud ve Binyamin Netanyahu'ya karþý zafer kazanmýþ ve barýþ sürecini yenileme sözü vererek 7 Temmuz'da baþbakanlýðý devralmýþtýr. Barak'ýn Beyaz Saray'ý ziyaretinde on beþ ay içinde kapsamlý bir barýþ anlaþmasý için söz vermesi üzerine Clinton, Barak'ý destekleyeceðini ifade etmesiyle, barýþ sürecinin canlanmasý beklentisi ortaya çýkmýþtýr. Uzmanlar tarafýndan Ýsrail'deki bu hükûmet deðiþikliðinde ABD'nin barýþ yanlýsý bir hükûmet istemesinin rolü olduðu deðerlendirmesi yapýlmaktadýr. Eylül ayýnda dönemin ABD Dýþiþleri Bakaný Albright, Þarm El-Þeyh Memorandumu'nun imzalanmasýna tanýklýk etmiþ; Ehud Barak'ýn 1998 Wye Nehri Memorandumu maddelerinin yeniden müzakere edilmesi saðlamasý ise Filistin tarafýnda ABD'ye yönelik kýzgýnlýða neden olsa da, Filistin tarafý Memorandumu imzalamýþtýr. Eylül ayýnda Clinton dýþ yardým tasarýsýný reddetmiþ; Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Amerikan Kongresi de Clinton'ýn barýþ süreci için ekonomik yardým talebine daha az kaynak ayýrmýþtýr. Kasým ayýnda bu sorun aþýlarak Kongre'nin Ýsrail, Filistin, Mýsýr ve Ürdün'e Wye Nehri Memorandumu çerçevesinde ilave kaynak vermesini öngören dýþ yardým yasa tasarýsýnda uzlaþma saðlanmýþtýr. 1999 yýlý, 15-16 Aralýk tarihleri arasýnda yaklaþýk dört yýllýk aradan sonra Suriye-Ýsrail görüþmelerinin Washington'da yeninden baþlamasýyla sona ermiþtir.