Cumartesi günü Cumhuriyet gazetesinin manþeti böyleydi.
Haber þöyle: "Ankara Adliyesi'nde 2022 yýlýnda açýlan Kuran kursundan sonra þimdi de Ýstanbul'da Kuran kursu açýldý. Ýstanbul Anadolu Savcýlýðý, Ýstanbul Anadolu Adalet Sarayý'nda hâkim, savcý ve personelin çocuklarý ve gençler için Kuran kursu baþlayacaðýný duyurdu. Kartal Müftülüðü tarafýndan organize edilen Kuran kursu 7-20 yaþ arasýndaki kýz ve erkekler için adliyenin mescidinde verilecek."
Ne var bunda denilebilir.
Haberin devamýnda, kimi uzmanlarýn görüþü alýnarak bu uygulamanýn laikliðe aykýrý olduðu ve durdurulmasý gerektiðine vurgu yapýlýyor. Mesela o uzmanlardan biri þöyle diyor: "Ýmamlar önce milli eðitim müdürlükleri tarafýndan okullara sokuldu. Þimdi de adliyeye giriyorlar. Kimsenin dini inancýna müdahale edilmez ancak adliye binalarýna kuran kurslarý açýlmasýna 'dur' demek gerekli. Laiklik ilkesinin benimsendiði bir ülkede adliye içinde Kuran kursu açýlmasýný doðru bulmuyorum. Bunun bir adým ötesinin hilafeti çaðýracaðýný düþünüyorum"
Seçimlerden önce helallik hamlesi baþlatýp oruç tutmadýklarý halde iftarlarda boy gösteren zihniyet mensuplarý, seçimler bitince yine ayný teraneye baþlayarak aslýnda helallik söyleminin bir takýyye olduðunu yani dini siyasete alet ettiklerini ispat ettiler/ediyorlar.
Uzman denen adamýn ifadesine bakýn, sanki teröristmiþ gibi imamlarýn milli eðitme baðlý okullarda ders vermelerini öcü gibi gösteriyor. Ayný imamlarýn adliyeye girmesini de tehlikeli buluyor. Ve baklayý aðzýndan çýkartýyor adliyelerde Kuran Kursu açýlmasýn diyor!
CHP'nin siyasette temsilciliðini yaptýðý zihniyetin medya ayaðý da ayný kafada. Akademi de de temsilcileri var, SKT'larda da.
Ýmam dedikleri þahýslar, devletin tüm memurlarý gibi devlet memurlarý. Ayrýca imamlarýn büyük çoðunluðu yüksek okul mezunu bir kýsmýnýn akademik kariyeri de var. Yani bu kesimin zannettiði gibi cahil kimseler deðil.
Ama bu zihniyetin din ile alakalý her kelimeye alerjisi var. Ýmam, Kuran, Cami ve benzeri kelimeleri duyunca kýrmýzý görmüþ boðaya dönüyorlar!
Kendi halkýndan kopuk yaþayan bu kesim tabiatýyla halkýn deðerlerinden de kopuklar.
Kopuk kalýp kendi dünyalarýnda yaþasalar, durumlarý kimseyi ilgilendirmez. Fakat bunlarýn kendileri gibi düþünmeyenlere zerre kadar hoþgörüleri yok, tam tersine açýkça savaþ açýyorlar.
Ýþte adliyede çalýþanlarýn çocuklarý için yine devletin bir kurumu olan müftülük tarafýndan açýlacak Kuran Kursunu tehlikeli buluyor, durdurulmasý gerektiðini söylüyorlar ve medyalarý da sanki terörün ayak sesiymiþ gibi 'Þeriatýn ayak sesleri!' manþeti atýyor!
Oysa laikliði sadece dindar Müslümanlarýn inanç ve ibadet özgürlüðünü kýsýtlamak þeklinde yorumlayýp devlet ile milletin arasýný açan militan laiklik dönemi geride kaldý.
Artýk laiklik her dine ve inanca karþý hoþgörüyü esas alacak þekilde uygulanmaktadýr.
Bu uygulama, millet ile devleti barýþtýrýcý bir misyon üstlenmiþtir.
Dindarlarýn devletçi olduðu eleþtirisi yapanlarýn anlamadýðý nokta da burasýdýr.
Evet dün laiklik dindarlara baský aracý olarak kullanýldýðý için devlet dindarlarý ötekileþtirmiþti!
Bugün ise devlet dindarlar ile barýþmýþtýr. Bunun adý da normalleþmedir!
Bununla birlikte laikliðin anayasada tam olarak tarif edilmemesi sebebiyle yukardaki uzman gibi eski alýþkanlýklar üzerinden yorum yapýlmaktadýr.
Onun için de yeni anayasada laiklik olacaksa mutlaka tarif edilmelidir. Yoksa CHP zihniyeti ezkaza iktidar olsa bu anayasa ile 28 Þubat günlerine dönmelerinin önünde hiçbir engel yoktur.
Bu kesimin ne kadar kindar ve tahammülsüz olduklarý, çocuklar için açýlacak Kuran Kursu'na gösterdikleri tepkiden de gayet net anlaþýlýyor!
Oysa millet daha bir ay önce bu zihniyet mensuplarýna unutamayacaklarý bir ders vermedi mi?
Ha bir de kötü bir þeymiþ "Þeriatýn ayak sesleri!" diye kendi mensuplarýný kýþkýrtýyorlar.
Þeriat kötü bir þey deðildir. Þeriat hiç gitmemiþtir ki ayak sesleri duyulsun. Þeriat dediðin dinin ta kendisidir. Yani Ýsrail'de þeriat Yahudiliktir; batý ülkelerinde Hristiyanlýktýr; Müslüman ülkelerde de Ýslam'dýr.
Türkiye Müslüman ülke olduðuna göre Þeriatýn ayak sesleri demek 'Ýslam'ýn ayak sesleri" demektir ki, cümle tamamýyla yanlýþtýr. Ýslam bu ülkeden hiç gitmemiþtir ki geliyor olsun.
Namaz kýlmak, oruç tutmak, yalan söylememek, dürüst olmak, iyi ahlaklý olmak, ana babaya iyi davranmak, adil olmak, insanlara saygýlý olmak çevreyi korumak, hayvanlara iyi davranmak gibi saymakla bitmeyecek olan bütün güzellikler Ýslam þeriatýnýn emridir tavsiyesidir.
Müslüman kiþi, Ýslam Þeriatýnýn bütün emir ve yasaklarýnýn -uygulayamasa bile- doðruluðunu kabul ederek ancak Müslüman olur. Onun için de Türkçemize yerleþmiþ olan "Þeriatýn kestiði parmak acýmaz." der
Yarýn idrak edeceðimiz Kurban Bayramý da Ýslam þeriatýnýn bir tezahürüdür.
CHP zihniyeti þeriat diyerek Ýslam'ý hayatýmýzdan tamamen çýkartmak için çeyrek asýr uðraþtý. Bu uðraþýsýnýn karþýlýðýný da 73 yýldýr muhalefete mahkûm edilerek aldý/alýyor.
Ama hâlâ ayný telden çalýyorlar.
Hem þeriat/din düþmanýdýrlar hem de dine ait yarýn idrak edeceðimiz Kurban Bayramý'ný kutlarlar.
Geçmiþte Kurban derilerine çöktüler. Ramazan'da fitre toplardýlar.
Bari dürüst olun da çekin elinizi insanlarýn kutsallarýndan.
Din düþmaný olmayýp farkýna varmadan bilmediði için bu akýma katýlanlarý -dini öðrenmeyi salýk vererek- tenzih ediyorum.
Ve tüm Müslümanlarýn Kurban Bayramý'ný tebrik ediyorum.
Allah Ýslam dünyasýný ve tüm âlemi kötülerin þerrinden korusun!