Soykırım Sanığı olarak; İsrail...

İsrail'e, 3 ayı aşkındır Filistin Gazze'de devam ettirdiği dramatik insanlık suçu ve soykırım sebebiyle yargı yolu gözüktü. Soykırımdan dolayı sanık sandalyesinde oturacak İsrail...

Evet belki soykırım davası çok uzun sürecektir ama, Uluslararası Adalet Divanı'nın aldığı ihtiyati tedbir kararı, yani bir tür durdurma-önleme kararı diyebiliriz, çok değerlidir. Büyük bir işe imza attı Güney Afrika Cumhuriyeti ve avukatları...

Doğrusu bu sonuç, sadece Gazze için değil tüm insanlık için umut oldu...

Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nda görülen Güney Afrika'nın İsrail'e karşı açtığı soykırım iddialı davanın ilk oturumunda çok etkileyici bir video gösterildi... Güney Afrikalı Avukat Tembeka Ngcukaitobi'nin izlettiği videoda soykırımın tüm delilleri daha ilk oturumun başında döküldü mahkeme heyetinin önüne. Çünkü İsrail Devlet Başkanı Netanyahu, Gazze işgaline ve soykırımına gidecek askerlerine bir mektup yazmıştı. Bu mektubunda Tevrat'taki bazı ifadelerin soykırımın temelini oluşturduğunu söyledi iddia makamı olarak Güney Afrika...

Güya Tevrat'taki Tanrı; İsrailoğullarına; "Amelikalıların hepsini yok edin. Çocukları, bebekleri bile affetmeyin!" emrini veriyormuş. Filistinlileri, Filistin'in kadim halklarından Amelikalıların yerine koyarak, askerlerini Filistinlilerin yaşamaya bile hakkı olmayan insanımsılar olduğuna dair kışkırtan bir devlet başkanını, kendi mektubuyla davaya konu ettiler. Uluslararası Adalet Divanı'na sunulan video delilde, İsrail askerlerinin vahşi naralar atarken 'Amalek'in soyunu kurutun", "Olaylara karışmamış sivil yoktur" 'Bebeklere bile acımayın' marşlarını söyledikleri görülüyordu...

Diğer Güney Afrikalı Avukat, Adile Haşim hanım ki kendisi Müslümandır, 'İsrail; Filistinlileri kitleler halinde öldürerek, Filistinlilerde zihni ve bedeni ağır hasarlar yaratarak, bilinçli ve planlı bir şekilde Gazze'yi tamamen veya kısmen yaşanılmaz hale getirerek, soykırım fiillerini işlemiştir, İsrail ordusu Gazze'nin sağlık sistemini de imha etmiştir' dedi. Hastanelerin yok edildiği, hastaların ilaçsızlıktan vefat ettiği, doktorların ve hemşirelerin katledildiği gerçeklerini ortaya koydu...

Davayı nefesimizi tutarak izledik. Güney Afrika'ya kalbi şükranlarımızı sunduk. Nelson Mandela'nın 'silah ve dava arkadaşım' dediği Yaser Arafat'ın ülkesinin yanında yer almak, Güney Afrika'nın apartheid rejimine karşı uzun yıllar boyunca mücadele vermiş o saygın toplumunun gerçek istikametiydi çünkü...

Her ne kadar İsrail basını, Adalet Divanı'nın zulmü durduracak bir nihai ateşkes kararı ve emri vermediğini söylüyor olsa da, 'soykırım' suçuyla yargılanan bir ülke olarak İsrail, işgal ve katliamlarına, 'ateşkes kararı ve emri verilmedi' diyerek devam edemez.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres; alınan bu ihtiyati tedbir kararıyla, soykırım töhmeti altındaki İsrail, her türlü tedbiri alarak hareket etmeli, askeri operasyonları da derhal durdurmalıdır dedi. İhtiyati tedbir kararının tüm tarafları bağlayacağını da ifade etti...

Adalet adına dünyada yeni bir umut doğdu...