Tarih, yarýný saðlýklý kurmak için bir ‘tecrübe hazinesi'dir; masal deðil…

3-4 sene önce, tarihçi Prof. Ýhsan Süreyya Sýrma Hoca'yla sohbet ederken, 'Sadece zaman, mekân ve þahýslar deðiþmiþ durumda; diðer konularda, Sultan 2. Abdulhamîd'in dünya çapýnda karþý karþýya kaldýðý meselelere baktýðýmýzda, 3. Abdulhamîd'i görüyoruz.' gibi bir söz söylemiþti. Bunu o zamanlar da aktarmýþtým, yazýlarýmda.

Ýhsan Süreyya Hoca'nýn, 22 Aralýk 2021 günü yayýnlanan makalesinin de önemli olduðu görülecektir. -özet olarak- þöyle diyor Hoca:

'1907'yi mi yaþýyoruz?'

'1900'lü yýllarýn baþlarýydý. Batý devletlerinin, özellikle de Fransa'nýn güdümünde olan Jön Türkler/Ýttihad ve Terakki komitacýlarý, (...) Sultan II. Abdulhamid'e karþý savaþ açmýþ, birtakým siyasi entrikalarla harekete geçmiþlerdi.(...)

Sultan Abdulhamid, bu "Avrupa-Jön Türk/Ýttihad ve Terakki" örgütünü/ belâsýný durdurmanýn ve devleti emperyalist Avrupa devletlerine karþý korumanýn tek yolunun "Dünya Müslümanlarýnýn Birleþmesi" ile mümkün olabileceðini anlamýþ ve "Ýttihad-ý Ýslâm", (...) siyasetini baþlatmýþ; bunda büyük ölçüde de baþarýlý olmuþtu.

Sultan Abdulhamid öylesine bir teþkilat kurmuþtu ki, günümüzdeki insanlarýn birçoðunun adýný ve nerede olduðunu bile bilmedikleri coðrafyalara temsilcilerini yollamýþ; o coðrafyalardaki insanlarý/Müslümanlarý, Batý emperyalizmine karþý uyarmýþtý.

Sultan Abdulhamid'in bu siyasetini, Fransýz tarihçi Victor Bérard, 'Le Sultan, L'Islam et Les Puissances' adlý eserinde þöyle tanýmlýyor: "...Onun bütün kabilelerde, hatta en âsî olan bedeviler arasýnda bile temsilcileri vardý".(...)

Ýþte Sultan Abdulhamid'in, bu dâhiyane siyaseti, (...) o zamanýn menfaat gruplarýný harekete geçirdi ve (...) "Kýzýl Sultan Abdulhamid" propagandasýný baþlattýlar!

Ýþin garip tarafý, o günün Müslüman aydýnlarýnýn (!) da Sultan Abdulhamid'e karþý, bu fesad güruhunun yanýnda yer almalarýydý! Nitekim bu zevat, müfessir Elmalýlý Hamdi Yazýr'ýn "gayri -Þer'î" olarak kaleme aldýðý "hal' fetvasý"na seslerini çýkartmamýþ; Enver, Tal'ât, Cemal gibi maceracý paþalarýn yanýnda yer almýþlardýr.

Bu yetmiyormuþ gibi, "made in Avrupa" olan 1908 -Meþrutiyet hareketini Ýslâm'a aykýrý bulup karþý çýkan Doðu Anadolu'nun Kürt ulemâsýný, "meþrutiyet-i meþru'a" gibi yaftalarla yatýþtýrýp meþrulaþtýrmak için, onlardan birini Þark'a göndermeyi ihmâl etmemiþlerdir!

(...)

1909 yýlýnda (...) Sultan Abdulhamid'i iktidardan uzaklaþtýrýp Selanik'e sürgün edenler, (...) Devleti Balkan Savaþý'na ve (...) Birinci Dünya Savaþý'na sokarak, (...) yenik duruma düþürdüler, (...) milleti periþan ettiler!

*

Peki, bütün bunlarý neden anlattýk? Çünkü ortada ne Osmanlý Devleti var, ne de Sultan Abdulhamid!

*

Ama, bugün, (...) gösterdiði çabalarla Türkiye'yi düze çýkartmak isteyen ve milletin oyuyla seçilmiþ bir Cumhurbaþkaný var! Fakat bu Cumhurbaþkaný, alýþýlmýþýn dýþýnda öyle hareketlerde bulunuyor ki, bu hareketler, "eski Ýttihadçýlar"ýn yeni versiyonlarý olan "kapitalist Batýcýlar"ýn zoruna gidiyor. (...)

Ýmdi; geçmiþte Batý'nýn güdümünde olan darbeci generaller Sultan Abdulhamid'e karþý nasýl bir siyaset güttüyseler, bugünkü "mâlum sömürücü kapitalist çevreler" de Baþkan Erdoðan'dan, Devleti, "mutlu azýnlýk" güruhunun emrine vermesini istiyorlar!

Ama, bilsinler ki halkýmýz uyandý artýk! (...) Artýk "1908 sendromu" gibi düzenbazlýklarla milletle oynayýp, meþru Baþkan'ý hal' edemeyeceklerdir; inþaallah...'

*

Evet, Sultan 2. Abdulhamîd dönemini de en iyi araþtýranlardan birisi olan Ýhsan Süreyya Hoca'nýn uzun makalesinden yaptýðýmýz bu özet aktarma bile, bize önemli bir ders veriyor olmalýdýr.

*

**

1 yýl önceki dünü hatýrlýyor muyuz?

Ýkinci Dünya Savaþý'nda kullandýðý ve beþer tarihinin ilk Atom bombasýnýn gücüyle, kendisini dünyaya 'Hür Dünya'nýn lideri' olarak dayatan ve dünyanýn baþka yerlerinde, demokrasiyi kurmak adýna, darbeler- suikasdler ve diðer her türlü entrikayý yapan Amerikan emperyalizminin, kendi oyununa geldiði gündür, dün.

Kasým-2020 baþýndaki Amerikan Baþkanlýk Seçimleri'nde Joe Biden'ýn kazandýðý, uzun tartýþmalardan sonra anlaþýlýnca, Trump'ýn, 'Ýktidarýmýz çalýndý, ölümüne savaþacaðýz, yoksa bu ülke ayakta kalmaz.' gibi bir konuþmadan sonra, 'Capitol' diye isimlendirilen Kongre binasý on binlerin baskýnýna uðramýþtý.

'Trump için savaþacaðýz.' diye kadim tarih dönemlerindeki vahþi atalarýný hatýrlatacak þekilde boynuzlu maskeler ve diðer kýyafetlerle meydanlara çýkan büyük kalabalýklarýn saatlerce sürdürdüðü büyük karmaþa, tahrib ve yaðmalamalar sýrasýnda 5-6 kiþi öldü.

Yargýlamalar devam ediyor. Trump da eski iddia ve tehditlerini sürdürüyor.

*

**

Ve, Kazakistan...

Sosyal hadiselerde zâhirî etken, genelde, bardaðý taþýran son damla gibidir. 1990'da Cezayir'de ekmek zammýyla baþlayan büyük karýþýklýklar, ya da 2010'un son demlerinde, Tunus'da bir seyyar satýcýnýn, polis zulmünü protesto için, kendisini yakarak intihar etmesi sonunda geliþen ve 'Arab Baharý' denilen; gerçekte ise, diktatörlük rejimlerine karþý beslenen sosyal hýncýn, bir 'halk patlamasý' halinde, Mýsýr'da, Libya'da, Yemen'de her biri 25 yýlý aþkýn diktatörlüklerin arka arkaya devrilmesiyle sonuçlanýþý ve Suriye'de de 50 yýlý aþkýn bir Baas Ýdeolojisi ve Esed Hanedaný diktatörlüðüne karþý baþlayan baþkaldýrýnýn 12 yýldýr hâlâ da kanlý þekilde sürmesi, bu kabilden...

Kazakistan'da doðal gaz zammýný protesto gerekçesiyle ayaklanmaya dönüþüp kontrolden çýkan büyük sosyal patlamalar karþýsýnda Rusya'nýn hemen devreye girmesi ve asker göndermesi de gösteriyor ki, eski Sovyet Rusya sýnýrlarýna yeniden ulaþmak isteyen Putin, 'Bu coðrafyalar bizden sorulur' havasýnda.

(Konunun etraflýca izahýna, sonraki yazýda deðinelim, inþaallah...)

*