Azmimiz, çalýþkanlýðýmýz, potansiyelimiz muazzam.
Yeter ki bir liderimiz, bir hedefimiz olsun.
Doðru yönetim ve doðru motivasyonla "taþý sýksak suyunu çýkartýyoruz" deyim yerindeyse. Üzerimize atýlmýþ ölü topraðýna raðmen üstelik!
Birkaç asrý aþan o geniþ zaman diliminde savaþlar, krizler, müdahalelerle ertelenmiþ, baskýlanmýþ, yok sayýlmýþ ve hatta aþaðýlanmýþ olan potansiyelimizi yeniden keþfettik çok þükür. Hatýrladýk.
Bilimin, sanatýn, icadýn, devlet yönetiminin, adaletin ve merhametin kaynaðýyýz çünkü.
Batý Ortaçaðýný yaþarken Ýslam coðrafyasý altýn çaðýndaydý. Batý demografik, kültürel, ekonomik ve insani bozulmanýn çukurundayken Doðu matematiðin, fiziðin, týbbýn, kimyanýn, þiirin, hikmetin kitabýný yazýyordu. (Bu kýsmý özellikle "Kuran eðitimini Ortaçað zihniyeti" diye adlandýran CHP'li Özgür Özel cehaletini giderebilsin diye yazýyorum. Hiç olmazsa açsýn da algoritmayý bulan Hârizmi'yi bir okusun. Okuyarak öðrenemiyorsa açýlan onlarca Ýslam bilim müzesini de gezebilir.)
Ne yazýktýr ki on yýllar boyunca milletimize "Siz yapamazsýnýz, uðraþmayýn", "Baþaramazsýnýz", "Hele araba, uçak, ilaç, silah hiç üretemezsiniz" denildi.
Bunu diyenler Türkiye'yi pazar olarak görenlerdi.
Ucuz hammadde ve insan depomuz deðiþmesin, pazardaki tekelimizi kaybetmeyelim, derdindeki yabancý markalarla, onlarýn bayiliðini yapanlar Türkiye'yi esir almýþtý.
Devasa servetler yaptýlar bu sayede. Ülkenin sermaye sýnýfýný oluþturdular, medyasýna çöreklendiler, istedikleri gibi hükümet kurup hükümet yýktýlar.
Destekledikleri partilerin ülkede dikili bir aðacý bile yok. Zaten halk da güvenip bunlara ülke teslim etmiyor. Öylesine kýsýr, öylesine vasatlar.
Lakin Türkiye toplu iðneden arabaya geniþ bir skalada bir þey üretemeden, hep dýþarýya muhtaç olarak yýllarýný geçirdi. Tarihine insanýna potansiyeline inancýný kaybetti.
Ama Allah'a þükür artýk hepsi geride kaldý.
Rüzgarýný bekleyen bayrak artýk spordan bilime, teknolojiden askeriyeye her alanda güçlü þekilde var.
Erdoðan liderliðinde atýlým dönemine girdi Türkiye. Ölü topraðýný attý. Cesaretle kurtuluyor her alandaki esaretinden.
Bunu saðlayan etmenlerden biri ülkenin siyasi ekonomik istikrara kavuþmasýdýr. Hem de onca vesayete, müdahaleye, darbe giriþimine raðmen.
Bir diðer etmen Ar-Ge çalýþmalarýna büyük bütçeler ayrýlmasý, bilim ve teknoloji alanýnda çalýþan insanlarýmýza gerekli imkanlarýn sunulmasýdýr.
Bir diðer etmen ise üzerimize atýlan bu yapýþkanlý "siz yapamazsýnýz" ruh halini söküp atabilmemiz. Baþtan baþlayarak, yeniden deneyerek kendimize birbirimize ülkemize inancýmýzý tazeleyerek yapabildik bunlarý.
Devrim Otomobilinin, ilk uçaklarýmýzý yapan Nuri Killiðil'in, Vecihi Hürkuþ'un baþýna neler geldiðini biliyoruz. Tekelci tek parti zihniyeti ölmedi, görüyoruz.
Siyasi parti hüviyetinde Meclis kürsüsünden konuþuyorlar bazen. Bazen zenginler kulübü üyeleri olarak "eski ekonomik modele derhal dönülsün" diye buyuruyor, bazen fonlanmýþ / foxlanmýþ / rezerve edilmiþ medya olarak ekranlardan sayfalardan sosyal medyadan algýya oynuyorlar.
Ama olmuyor.
Onlar baþaramýyor!
Türkiye baþarýyor!
Ýlk milli otomobilimiz TOGG'un banttan inmesine az kaldý. ÝHA'lar SÝHA'lar terörist avýnda. Milli tankýmýz, gemimiz, uçan otomobilimiz adýný saymakla baþ edemeyeceðimiz kadar çok katma deðeri yüksek üretimimiz var artýk. Sporcularýmýz altýn madalyalarla dönüyor yurda.
TURKOVAC ile Covid-19'a karþý aþý üreten 9 ülkeden biri olmanýn haklý gururunu yaþýyoruz. Emeði geçen herkese minnettarýz.
Ama yapýlacak daha çok iþ var.
CHP ve reklam ajansý algý operasyonu yapabilir. Belediye baþkanlarý metro çukurlarýna beton dökebilir, iþ iptallerini törenle kutlayabilir. Vals partileri, balolar düzenleyip belediyeyi teröristlerle doldurabilir. Tek üretim kalemi olarak büyük paralar karþýlýðýnda çirkin heykeller de yaptýrabilir.
Ama istedikleri olmayacak. Kaos, kargaþa, siyasi cinayet, katliam planlarý tutmayacak. Ve sandýktan çýkamayacaklar.
Çünkü Allah'ýn izniyle önce 2023'e, sonra 2071'e Anadolu topraklarýndaki bin yýllýk varlýðýný aklýn ve gücün, adaletin ve merhametin kadim kalesi olarak girecek Türkiye.