Toz dumandan dağılınca göreceğiz!

Çin virüsünün dünyayı teslim aldığı bugünlerde Türkiye insanlık adına büyük işlere imza atıyor. Türkiye’deki, “Bu hükûmet dünyanın en doğru işini bile yapsa bizim bu hükûmeti alkışlayacak halimiz yok” diyen zihniyetin sebep olduğu kargaşa sebebiyle şu an bunu farkına varamıyoruz. Lâkin, meşhur Arap atasözünde denildiği üzere toz duman kalktığında kimin ata kimin eşeğe bindiğini göreceğiz! Veyahut şöyle mi demeliyim, kimler kimlerin eşeğine bindiğini…

Türkiye’nin başarısı ve bunun çeşitli vesilelerle dile getirilmesi mâlûm güruhu şirazeden çıkarıyor. Öfke nöbetleri geçiriyorlar. En canlı örneğini Çarşamba akşamı yaşadık. Habertürk televizyon kanalında “Türkiye’nin Nabzı” programını sunan Didem Arslan, programa ABD’den katılan Prof. Mehmet Çilingiroğlu’nun Türkiye’nin Çin virüsüne karşı aldığı tedbirleri övmesine tahammül edememesi, histeriye kapılıp Prof. Çilingiroğlu’na had bildirmeye kalkışmasını canlı canlı izledik. Peki Prof. Çilingiroğlu, Didem Arslan gibilerinin histeri geçirmelerine sebep olan neler söylemişti, hemen aktarıyorum:

“33 milyona yakın Amerikalı işini kaybetti. Bunların depresyonu var, bunların ilaçlarını nasıl alacağı var. Siz Türkiye'desiniz, çok şanslısınız. Gene ülkemizde 50 lira veriyorsun SGK oluyorsun hiç çalışmasan. Devletimizden Allah bin kere razı olsun, yönetimimizden bin kere razı olsun. Amerika'da bir ilaç almak ne kadar pahalı? Bir hastaneye gidiyorsunuz göğüs ağrısı için 20 bin dolar. Zaten adam evinin kirasını ödeyemiyor, hasta gidip ilacını alamıyor. Dolayısıyla çok büyük kaos bizi bekliyor.”

ABD’yi büyük bir kaosun beklediğini söyleyen Mehmet Çilingiroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yolunu yapmamakta direndiği Başakşehir İkitelli Şehir Hastanesi’ni de övünce Didem Arslangiller sinir nöbetleri geçirmesin de ben mi geçireyim!

Didem Arslangiller’i kızdıracak bir haber de şu: Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge ile video konferans yöntemi ile görüştü. Görüşmede, Kovid-19 pandemisini değerlendiren Bakan Koca ve Kluge, Türkiye ile DSÖ Avrupa Bölgesi arasında 2020 ve 2021 yıllarını kapsayacak iki yıllık iş birliği anlaşmasını imzaladı.

DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge, virüsle mücadelede maske ve ventilatör gibi malzemelerin çok önemli olduğunu ve bu konuda İtalya ve İspanya dahil olmak üzere birçok ülkeye yardım eden Türkiye'ye teşekkür etti. Kluge, "Veri paylaşımı konusunda ise özellikle ölüm oranı verilerinin elektronik platformda paylaşılması konusunda sizi takdir ediyorum. Emsalsiz bir uygulama. Sayın Bakan, bu vesileyle gereken kaynakların seferber edilmesi için attığı adımlar ve mücadelede gösterdiği liderlik için sizden Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a takdirlerimi tebriklerimi ve saygılarımı iletmenizi rica ediyorum." dedi.

Sağlık Bakanı Koca da toplantıda Türkiye’nin dünyaya uzattığı yardım eli hakkında bilgi vermiş: "30'a yakın ülkenin ihtiyaçlarını gidermek üzere bir çaba içinde olduk. En son Almanya'nın da 2 milyon maske talebi olmuştu. Onu da önümüzdeki birkaç gün içinde temin ediyor olacağız. İngiltere'nin de yeni bir talebi oldu. İngiltere'ye de benzer şekilde imkanlarımız ölçüsünde bu desteği sağlamış olacağız. Bu süreçte bizden ekipman talebinde bulunan toplam 88 ülke olduğunu söylemek istiyorum."

Şu yardımların binde birini başka bir ülke yapmış olsaydı âlây-ı vâlâ ile ilan ederlerdi. Türkiye mütevazı davranarak bir açıdan doğru olanı yapıyor ama mütevazilikte aşırıya gidince de, ortalığı toz dumana katan hain güruhun yalanlarıyla uğraşmak zorunda kalıyor.