Tunç Soyer'in aðzýnýn payýný Ecevit vermiþti…

CHP'li Ýzmir Büyükþehir Belediye Baþkaný Tunç Soyer, son Padiþah Vahdettin üzerinden Osmanlý düþmanlýðý yaparak bir tartýþmanýn fitilini yeniden ateþledi.

Ýyi de oldu.

Yeni nesiller, etkileri hala devam eden resmi tarih yalanlarý dýþýnda hakikati bulma fýrsatý yakaladýlar.

Vahdettin ile ilgili ilginç bir tartýþma, Temmuz 2005'te eski baþbakan Bülent Ecevit'in bir röportajda (15 Temmuz 2005) söyledikleri ile yaþandý.

Resmî tarihin tabusunu yýkarken Ecevit, "Ben Vahdettin için hiçbir zaman hain demedim. Çünkü ne kadar zor koþullar altýnda padiþahlýk yaptýðýný biliyorum. Ülke iþgal altýndaydý. Ordusu kalmamýþtý. Yine de çok önemli iþler yaptý.

"Kurtuluþ Savaþý'na açýktan olmasa bile belirgin þekilde destek oldu. Ýstanbul'dan ayrýlacaðý zaman devletin elinde külliyetli altýn ve para vardý. O, çok az bir miktar aldý. Ýstese tümünü alabilirdi. Saygýdeðer bir davranýþta bulundu."

Eski Baþbakan 9. Cumhurbaþkaný Süleyman Demirel, Ecevit'in beyanlarýndan rahatsýz oldu. (17 Temmuz 2005)

Demirel, "Türkiye'de bu konuda ilk defa bilinenlere aykýrý bir þey söyleniyor. Ben böyle bir beyaný muhakeme edemiyorum. Sayýn Ecevit'in beyaný yadýrgatýcý bir beyandýr. Türkiye böyle bir beyaný kaldýracak durumda deðildir" dedi.

Ecevit, hemen cevap verdi. Oran Sitesi'ndeki çalýþma ofisinde bir basýn toplantýsý düzenleyerek (19 Temmuz 2005) þunlarý söyledi:

"Dün de Sayýn Ertuðrul Özkök'ü telefonla aramýþ, baþkalarýný da aramýþ olabilir. Bunu da yadýrgamýyorum, Sayýn Demirel'in yöntemlerini bildiðim için... Ancak gerçekleri saklamaya deðer tarafýn olmadýðýný biliyorum."

Ecevit, Vahdettin ile ilgili açýklamalarýný þimdi yapmasýnýn nedenini de, "Sýrasý gelmiþti. Belli bir süre zararý olur ama gerçekleri görmek için önemli" dedi.

Ecevit þunlarý da ekledi: "Yüksek Türk komutaný Mustafa Kemal, Çanakkale nedeniyle Ýngilizlerin tanýdýðý ünlü bir komutan. Ýstihbaratýn yaygýn olduðu ortamda Mustafa Kemal, Ýstiklal hareketini baþlatmak üzere Ýstanbul'dan hareket edecek, padiþahýn onayý ya da haberi olmadan yapýlacak þeyler deðil... Mustafa Kemal gibi ünlü bir komutanýn sarayýn onayý olmadan Samsun'a çýkmasý mümkün deðil..."

Bülent Ecevit, 24 Temmuz 2005'te CNN Türk'te katýldýðý Ankara Kulisi programýnda üstüne basa basa, "son Padiþah Vahdettin hain deðildi" çýkýþýný sürdürdü.

Hakikatin penceresinden þunlarý söyledi:

"Sultan Vahdettin ülkeden ayrýlýrken devleti soymadý. Vahdettin 'aman þu Osmanlý Devleti yýkýlsýn da ben de kurtulayým' diye hareket etmedi. 600 yýllýk devletin çöküntüsü Vahdettin'in omuzlarýna yükleniyordu. Bu dayanýlabilecek bir ýstýrap deðil. Ýstanbul'dan ayrýlýp Avrupa ülkelerine gittikten sonra kýsa bir sürede bütün malý mülkü elinden gitmiþ. O kadar ki, yakýnlarý cenazesini hastaneden kaçýrmak zorunda kalmýþlar. Devleti de soymamýþ, bazý baþka ülkelerdekiler gibi..."

Bu ifadeler, bir baþbakana ait. Tunç Soyer gibi, malum bir zihniyetin temsilcisine deðil...

Tunç Soyer'in çirkin, ahlâksýz saldýrýsýný sadece Osmanlýya olan kin ve nefreti ile açýklayamayýz. Mesele cibilliyet tartýþmalarýnýn da ötesindedir.

Mesele 2023 Cumhurbaþkanlýðý seçimidir.

Mesele saldýrýyý, Cumhurbaþkaný Erdoðan'a yöneltmektir.

26 milyon oy ile halkýn seçtiði Cumhurbaþkanýna baþtan beri Sultan, Padiþah yakýþtýrmalarý boþuna yapýlmýyor.

Tunç Soyer'in yaptýðý bir provokasyondur. Çünkü kurtuluþ gününde iþgalci Yunan'dan bahsetmeyip milletimizin büyük çoðunluðunun sahip olduðu Osmanlý muhabbetine saldýrýyor.

Aslýnda kamu düzenini bozma açýsýndan da yaptýðý suçtur.