Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn 7 Aralýk'taki Atina ziyareti, her iki ülkede de yeni bir baþlangýç olarak memnuniyetle karþýlandý.
Sadece bizdeki muhalefet hiç oralý olmadý.
Yunanistan ile gerilim dönemlerinde, "Erdoðan'ýn tek adam politikasý"ndan dem vurup, aðzýna geleni söyleyenler þimdi üzülmüþ gibi davranýyorlar.
Türkiye dýþ politikada baþarýlý olunca, sanki iktidar beklentileri bir türlü gerçekleþmeyecekmiþ gibi davranýyorlar.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli Ýþbirliði Konseyi'nin 5. Toplantýsý için gittiði Atina'da, Yunanistan Cumhurbaþkaný Sakelaropulu ve Baþbakan Miçotakis ile görüþtü.
Konsey toplantýsýna Türkiye'den 8, Yunanistan'dan 11 bakan katýldý.
Ýki ülke arasýnda imzalanan "Dostane Ýliþkiler ve Ýyi Komþuluk Hakkýnda Atina Bildirgesi" 90 yýl sonra bir ilk olma özelliði ile yeni bir zemin hazýrlýyor.
Ziyaretin diðer önemli bir sonucu, eðitimden tarýma, turizmden ticarete, çeþitli alanlarda imzalanan 12 anlaþma oldu.
Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn açýk, net, samimi beyanlarý, Yunanistan'da medya ve kamuoyu nezdinde büyük ses getirdi.
Yunanistan Dýþiþleri Bakaný Yorgos Yerapetritis, Yunan Devlet Televizyonu ERT'de yaptýðý konuþmada, "Taraflar uzlaþýya varacak bir diyalog arayýþý içerisinde. Türk-Yunan iliþkileri için güzel bir temel atýldý." dedi.
Erdoðan; komþuluk, diyalog, iþbirliði ve uluslararasý hukuk mesajlarýna vurgu yaptý:
"Bizler ayný denizi, ayný coðrafyayý, ayný iklimi hatta birçok alanda ayný kültürü paylaþan iki komþu ülkeyiz. Ýki kardeþ arasýnda dahi anlaþmazlýklar olabilirken iki komþu arasýnda görüþ ayrýlýklarýnýn yaþanmasý gayet doðaldýr. Mesele bunlarý çözme iradesidir... Ortak adýmlarla dünyaya örnek olalým, aramýzda çözülemeyecek kadar büyük hiçbir sorun yok."
Ziyarette somut hedefler vardý. Liderler yýlda bir kez bir araya gelecek, Ýpsala-Kipi sýnýr kapýsýnda ikinci köprü inþa edilecek, ticaret hacmi 10 milyar dolara çýkarýlacak.
Erdoðan, Yunanistan ziyareti dönüþünde uçakta gazetecilerin sorularýný cevaplarken Türkiye-Yunanistan iliþkilerinde en can alýcý noktaya deðindi:
"Ýki ülke, üçüncü taraflarýn müdahalesine ihtiyaç duymadan sorunlarýný suhuletle çözebilecek birikime, tecrübeye ve iradeye fazlasýyla sahiptir. Bunu teminen, üst düzey diyaloðumuzun devamýnýn büyük önem taþýdýðý kanaatindeyim."
Evet, ABD ve AB'nin temel politikasý, tarih boyunca Yunanistan ve Ermenistan üzerinden Türkiye'nin baþýna gaileler açmak oldu.
Atina'daki zirve düþmanlýk politikasýný bitirirse, Türkiye ile Yunanistan arasýnda gerçekten yeni bir dönem baþlayacaktýr.
Yeri gelmiþken baþta CHP olmak üzere muhalefete de diyeceklerimiz var.
Artýk maval okumayý býrakýnýz.
Cumhurbaþkanlýðý Hükûmet Sistemi'ne geçildiðinden beri halkýn seçtiði Cumhurbaþkaný Erdoðan'ý bir türlü hazmedemediniz.
Bu yüzden onun, güçlenen Türkiye'nin yeni konumuna dayanan milli, akýlcý, güven veren dýþ politikasýný ezberlerinizle eleþtirip duruyorsunuz.
Bir ara tutturdunuz; Erdoðan'ýn izlediði aktif politikadaki hatalar, Türkiye'yi dünyada hýzla yalnýzlaþtýrýyormuþ...
Bugün ne görüyoruz, özellikle Ýsrail'in Gazze katliamlarýndan sonra Birleþmiþ Milletlerde, dünya siyasetinde Erdoðan bir lider...
Dostluk içinde olduðumuz hiçbir komþumuz yok diyordunuz.
Niye Yunanistan'daki son dostluk zirvesi sizi hiç ilgilendirmiyor?
Bir de þunu diyorsunuz: "Erdoðan, devlet aklý, ortak akýl denilen mekanizmayý daðýttý."
Rusya-Ukrayna savaþýnda, "Ukrayna'nýn yanýnda olmalýyýz, ABD ile birlikte hareket etmeliyiz" diyen Kýlýçdaroðlu ve Akþener'le mi "ortak akýl" olacaktý?
Yeter artýk, gölge etmeyin baþka ihsan istemez.
