19 yýldýr bir taraftan ülkenin kalkýnmasý için çaba sarf ederken diðer taraftan vesayet sistemi ve uzantýlarýyla mücadele ede ede gelmiþ bir iktidar vardýr .
27 Nisan muhtýrasý ve AK Partiyi kapatma davasý üzerinden baþlatýlan , MÝT baþkaný , 17/25 Aralýk, Gezi olaylarý, hendek çukur eylemleriyle sürdürülen nihayet 15 Temmuz silahlý kalkýþmasýyla zirve yapan iktidarý devirmeye yönelik olaðanüstü bir süreçten geçtik.
Bu olaðanüstü süreçte kimi aksaklýklarýn ve eksikliklerin varlýðý inkar edilemez.
Dolayýsýyla muhalefetin seslendirdiði itiraz edilemeyecek kimi eleþtirilerin varlýðý da tartýþýlmaz bir husustur.
Nitekim 2 Mart'ta yaptýðý konuþma ile ve açýkladýðý Ýnsan Haklarý Eylem Planý ile Baþkan Erdoðan gerçeklere kulak týkamadýðýný göstermiþtir.
Muhalefet motto haline getirdiði birkaç sorun etrafýnda dönüp dolaþýrken Baþkan Erdoðan muhalefetin aklýnýn ucundan bile geçmeyen yüzlerce soruna parmak basýp çözümü için eylem planý açýklamýþtýr.
Özgür birey, güçlü toplum; daha demokratik bir Türkiye vizyonuyla; 11 temel ilke, 9 hedef ve 393 faaliyeti kamuoyuyla paylaþarak sorumluluðunun ne denli bilincinde olduðunu göstermiþtir.
Planýn açýklanan 9 amacýnýn baþlýklarý bile muhalefetin argümanlarýný elinden alacak niteliktedir.
Bunlar:
Daha güçlü bir insan haklarý koruma sistemi,
Yargý baðýmsýzlýðý ve adil yargýlanma hakkýnýn güçlendirilmesi,
Hukuki öngörülebilirlik ve þeffaflýk,
Ýfade, örgütlenme ve din özgürlüklerinin korunmasý ve geliþtirilmesi,
Kiþi özgürlüðü ve güvenliðinin güçlendirilmesi,
Kiþinin maddi ve manevi bütünlüðü ile özel hayatýnýn güvence altýna alýnmasý,
Mülkiyet hakkýnýn daha etkin korunmasý,
Kýrýlgan kesimlerin korunmasý ve toplumsal refahýn güçlendirilmesi,
Ýnsan haklarý konusunda üst düzey idari ve toplumsal farkýndalýk
Muhalefetin kendi eleþtirilerini de içeren bu açýklama karþýsýnda 'tamam takipçisi olacaðýz' demesi beklenirken, 'önemli olan uygulama', '19 yýldýr neredeydiniz' kabilinden tepkiler vermesi gerçekten çok düþündürücü.
Baþkan Erdoðan aslýnda bu açýklamasýyla muhalefetin eline bir çok koz vermiþ oluyor.
Aslýnda muhalefet bu amaçlar geciktikçe ve gerçekleþmedikçe bu açýklamayý hatýrlatarak etkin muhalefet yapma imkânýna kavuþuyor.
Ancak muhalefet milletin sorunlarýnýn çözülmesinden ziyade Baþkan Erdoðan'ýn baþarýsýz olmasýný beklediði için bu tarihi açýklamayý gölgelemeye çalýþýyor.
Türkiye Barolar Birliði Baþkaný bile bu planý alkýþlarken, bu planýn onda birinin bile hayata geçmesinin büyük baþarý olacaðý deðerlendirirlerken, tam da bu süreçte ana muhalefet liderinin Baþkan Erdoðan'ý güvenlik sorunu olarak ilan etmesi hakikaten tam dam baþýnda saksaðan dedirtiyor insana.
AK Parti sözcüsü Ömer Çelik bey duruma açýklýk getirdi dedi ki : "Cumhurbaþkanýmýzý Avrupa ýrkçýlarýnýn, Paþinyan'ýn Ermenistaný'nýn ve Enosis zihniyetinin 'milli güvenlik sorunu' olarak gördüðü doðrudur. Ancak Kýlýçdaroðlu'nun da Cumhurbaþkanýmýzý 'milli güvenlik sorunu' görerek bu sýralamada konumlanmasý manidardýr.
Karabað'da, Suriye'de, Irak'ta, Libya'da ve Doðu Akdeniz'de yaþanan tüm ihtilaflarda Türkiye'nin milli menfaatlerinin karþýsýnda konumlanan Kýlýçdaroðlu ile ortak 'milli güvenlik' perspektifine sahip olmadýðýmýz açýktýr. Bizim milli güvenlik pusulamýz Türkiye merkezlidir. Milletimizin oylarýyla seçilmiþ meþru Cumhurbaþkanýmýza 'sözde Cumhurbaþkaný' diyerek milli iradeyi hedef alan Kýlýçdaroðlu'nun, devletin birliðini temsil eden en üst makamý 'milli güvenlik sorunu' diyerek hedef almasý demokrasiden nasibini almadýðýný kanýtlamaktadýr."