Ýbrahim Güneþ
Ýbrahim Güneþ
Tüm Yazýlarý

Yavaþ CHP'yi sabote mi etti?

Ankara Büyükþehir Belediye Baþkaný Mansur Yavaþ'ýn ÝYÝ Parti Genel Baþkaný Akþener'i ziyaret ettiði gün söyledikleri ortaya çýktý... Ýddiaya göre Yavaþ, Akþener'e "Ankara'yý yüzde 60 ile kazanýyoruz. ÝYÝ Parti'ye ihtiyacýmýz yok" demiþ. Peki ama neden? Zira o ziyareti Yavaþ, "Genel Baþkanýmýzýn selamýný getirdim" ifadesiyle anlatmýþtý. Ardýndan da Özel'in Akþener'i iþ birliði yapalým ziyareti geldi. Ama Özel eli boþ döndü. Þimdi soru þu, Özel-Ýmamoðlu ikilisi, Yavaþ'ýn Akþener'e kapýyý kapattýðý, Ankara'da size ihtiyacýmýz yok çýkýþýndan haberdar mýydý? Zira Yavaþ'ýn bu çýkýþýyla, zemin arayýþýndaki Özel-Ýmamoðlu ikilisinin altýndan halýyý çekmiþ, ÝYÝ Parti-CHP iþ birliði zeminin sabote etmiþ gibi göründü. Normal þartlarda böyle bir ifade akla da yatmýyor. Zira Yavaþ'ýn Ankara'da her oya ihtiyacý olduðu ortada. "Yüzde 60 ile kazanýyoruz" Ýfadesi Kýlýçdaroðlu anketleri gibi bir þey yani içi boþ...

Yoksa ÝYÝ Parti kapýyý kapatmasýna uygun sebepler mi bulmaya çalýþýyor? Zira ÝYÝ Parti lideri Akþener'in grup toplantýsýndaki CHP'yi yerden yere vuran eleþtirileri de bu süreçten sonra geldi. Ýþin ilginç yaný, ÝYÝ Parti'ye kaybeden Özel-Ýmamoðlu ikilisinin güvendiði HDP daðýna da kar yaðmýþ olabilir. Zira HEDEP Eþ Genel Baþkaný Tuncer Bakýrhan da CHP'ye sarý kart gösterdi.

"Bize kimse rota çizemez", "Sadece seçim geldiði zaman bizi hatýrlýyorlar", "Oy ver ama bizimle resim verme diyorlar" gibi çýkýþlarý dikkat çekici... Yani sözün özü Ýmamoðlu-Özel ikilisi deðiþim diye yola çýktý ama çöküþün baþlangýcýnda gibiler ve CHP'de çöküþ dönemi diye hatýrlanma riskiyle karþý karþýyalar...

KÖTÜLÜÐÜN SIRADANLAÞMASI

Merhamet yorgunluðu...

Ýnsanoðlunun böyle bir savunma mekanizmasý olmasaydý delirirdik muhtemelen...

Büyükler zaman acýnýn ilacý der.

Bir yakýnýmýzý kaybettiðimizde "Allah acýný soðutsun" denir mesela.

Unutmak bazen büyük bir nimet bazen de büyük külfet.

Hele ki mesele Gazze olunca.

Hadi itiraf edelim artýk o minik bedenlerin feryatlarýna karþý gözümüzü kaçýrýyoruz. Çünkü her bir damla gözyaþý yüreðimize derin yaralar açýyor. Buna merhamet yorgunluðu deniyormuþ.

Ben de gazeteci dostum Erem Þentürk'ün Youtube yayýnýnda duydum. Kendime teþhisi de böyle koydum. Merhamet yorgunuyuz bugünlerde, ama Siyonizm de en çok buna güveniyor. Kötülüðün sýradanlaþmasýný dünyanýn duyarsýzlaþmasýný bekliyor. Bu yüzden sen, ben, biz hepimiz direnmeye devam etmek zorundayýz. En güçlü silahýmýz da ekonomi gücümüz ve boykot konusundaki duruþumuz, Zira Siyonizmin canýný al ama parasýný alma durumu bir gerçeklik. ABD Baþkaný Biden, Beyaz Saray'daki Hanuka Bayramý kutlamasýnda aynen þöyle dedi...

"Çok dikkatli olmalýyýz. Tüm dünyanýn düþüncesi bir gecede deðiþebilir. Bunun olmasýna izin veremeyiz."

Gazze'ye yine Gazzeliler kurtaracak, ama dünya da destek vermeli. Zira Ýsrail karadan ilerlemekte, hâkimiyet kurmakta zorlanýyor. Öyle ki askeri birliklerine lojistik desteði pusuya düþme korkusu sebebiyle paraþütle atmak zorunda kaldý. Askeri analistler Ýzzetten El-Kassam Tugayý güçlerinin yüzde 80'inini hala diri, motive ve savaþmaya, þehit olmaya hazýr durumda olduðunu söylüyor.

Unutmayýn, Hitler de güçlüyken, kalemiyle, sözüyle onunla saf tutanlar,

Almanya sokaklarýnda alkýþlayanlar yüzde 40'ýn üzerinde oy verenler vardý.

Ama güçten düþtükten sonra tüm katiller gibi lanetlendi...

Bu yüzden boykota, eyleme devam edip,

Çocuklarýmýza Siyonizmin gerçek yüzünü anlatýp,

Siyonizmle mücadeleyi bir yaþam biçimi haline getirmeliyiz.

Dünya bu katil sürüsünden, soykýrýmcý zihniyetten ancak böyle kurtulabilir. Yani merhamet yorgunluðuna da kötülüðün sýradanlaþmasýna da izin veremeyiz. Zira Siyonizm iflas ediyor.

"O YUMRUK BÝR MÝLAT OLSUN"

Hakem Umut Meler'e atýlan yumruk umarým bir milat olur.

Türk futbolunu hasta eden, kemiren bazý virüsler var.

Bu virüslerden kurtulmadýðýmýz sürece de yerimizde saymaya devam edeceðiz. "Futbolun Arka Bahçesi" kitabýnýn yazarý, Spor Yorumcusu Atilla Türker ile 24 TV'de meseleyi enine boyuna konuþmaya çalýþtýk.

- Futbolda dönen inanýlmaz bir para var. Ama harcamalarla ilgili hesap veren yok. Tüm kulüpler istisnalar hariç borç bataklýðýnda.

- Bazý futbolcular hak ettiðinden çok daha fazla para alýyor. Baþkan-Manajer-Futbolcu üçgeninde akçeli iþler, komisyonlar bu iþin gerçeði.

- Sportif baþarý ile primler ve teþvikler arasýnda uçurum var. Futbolumuz ne yazýk ki kalite olarak bir türlü yükseliþe geçemiyor.

- Reyting kaygýsý ile sürekli hakem hatalarýný konuþan, rabarba yapan, þiddet eðilimli, hatta hakarete yakýn tarzda yapýlan yayýncýlýk anlayýþý; TV, gazete, sosyal medya, Youtube ya da diðer mecralardaki tetikçiliðe varan çýkar odaklý yayýnlar.

- Genç yaþta yüksek paraya kavuþan futbolcularýn spor disiplininden uzak yaþam tarzý ve davranýþlarý

Listeyi uzatmak mümkün, ben yayýnýn linkini aþaðýya býrakýyorum. Bakmak isterseniz. Ama tüm bu sorunlara neþter atmanýn zamaný geldi de geçiyor bile...