Çoklu Baro sistemine yoðun bir tartýþma süreci sonrasý geçildi. Avukatlar arasýnda kamplaþmaya yol açacaðý eleþtirisinden, mahkemeleri dahi böleceði eleþtirisine kadar, hatta adil yargýlanma hakkýný ihlal edeceði de dahil, pek çok korku senaryosu yazýldý. Eylemler, itirazlar yapýldý... Sonuçta ‘’yeni baro’’ çalýþmalarý bu yoðun tartýþmalarýn arasýnda baþladý... Hayýrlý olsun diyoruz.
Avukatlar, düþüncede kiþiselliði ve aidiyet konusunu en üst seviyede önemseyen meslek grubunu oluþturduklarý için, ‘’çoklu baro sisteminin, avukatlar arasý kamplaþmaya yol açacaðý’’ þeklindeki eleþtirinin gerçek hayatta karþýlýðý yoktur. Çünkü avukatlarýn tekli baro sisteminde de gruplarý bellidir zaten. Ki bu gruplaþmalarý, çoðu kez siyasal farklýlýklar veya hayata bakýþ açýlarýndaki eðilimler belirler. Çoklu baro sisteminin kamplaþmayý getireceðini savunanlar, aslýnda Baro’da farklý sesleri istemeyenlerin bahanesidir...
Nitekim defaatle talep edildiði halde Barolarýn, delege ve komisyon belirleme ölçütlerinde nispi sisteme geçilmemiþ, bu yüzden, özellikle Ýstanbul, Ýzmir, Ankara gibi büyük barolar, mesleki temsilden uzak, klikleþmiþ bir siyasal muhalif cephe iþlevi görmekteydi... Þayet farklý gruplarýn yönetsel temsili, nispi olarak saðlanabilmiþ olsaydý, temsil buhraný bu adar yüksek hissedilmez, belki de çoklu baro sistemi bu kadar gündemde olmazdý...
Bizde maalesef barolar ve çoðu meslek odalarý, üyelerinin iþlerini kolaylaþtýrýp, verimi ve mesleki performansý arttýracak faaliyetlerde bulunmak yerine siyasetle uðraþýrlar. Nitekim Türk Tabipler Birliði’nin 2015’teki Hendek Kalkýþmasý esnasýnda tam anlamýyla siyasal bir tavýr takýnarak, vicdanlarý yaraladýðýný unutmadýk. Ýstanbul Tabip Odasý, terörle mücadeleye savaþa hayýr sözleriyle karþý çýkarken, HDP tipi siyasetin sözcülüðe soyunmuþtu... Keza, barolar da baþörtü yasaklarýný hukuka aykýrý olmasýna raðmen, uygulayabilmiþlerdi. Savcý Mehmet Kiraz’ý þehit eden teröristlere sahip çýkan kadýn avukatýn posterini baro binasýna asarak, teröre destek çýkabilmiþti... Darbelere sesini çýkartmamýþ, hatta toplum tarafýndan ‘’darbeci baro’’ olarak nitelenmesini tekzip dahi etmemiþ muðlak bir duruþ var, barolar deyince karþýmýzda...
‘’2.baro açýlýrsa adil yargýlanma hakký ihlal edilir’’ eleþtirisi de safsatadýr. Çünkü insanlar davalarýný hangi baroya üye avukatla gördürürlerse gördürsünler, mevzuat ve usul ayný olacaktýr. 2.Baro, 2.Mahkeme deðildir. Çoklu baro, çoklu yargý deðildir. Yargý, anayasal teminat altýndadýr.
Dünyada çoklu baro sisteminin olmadýðý þeklindeki ifade ise, düpedüz yalandýr. ABD’de 20 eyalette, çoklu baro sistemi uygulanmaktadýr. Sadece New York’ta 150 baro vardýr. Anglo Sakson hukukunda da çoklu baro sistemi mevcuttur, lakin Ýngiltere’de ihtisas barolarý mevcuttur; ceza avukatlarýnýn barosu, ticaret avukatlarýnýn barosu gibi... Kara Avrupasý’nda da çoklu baro sistemi mevcuttur. Almanya’da 27 eyalet barosu var, Fransa’da 200’den fazla baro mevcuttur...
Ýstanbul’daki yeni baro çalýþmalarýný, Av.Cavit Tatlý, Av.Niyazi Paksoy, Av.Þengül Karslý, Av.Necati Ceylan’ýn davetleriyle ve çok bileþenli bir çatý altýnda sürdürüyor. Temsilde adaletin gerçekleþeceði bir örgütlenme tipinin yaný sýra, avukatlýk mesleðinin duyduðu yüksek standartlara eriþim ve mesleki geliþime ayak uydurmasýna imkan saðlayacak bir baro teklifi ile karþýmýza çýkýyorlar...
Bizler çok zorlu günlerden geçerek geldik. Türkiye dereceleri ile kazanýp, çok iyi derecelerle mezun olduðumuz Hukuk Fakültesi sonrasýndaki yýllarýmýzda barolar, bizler için mesleki destek olmaktan çok yasaklarla, bizleri engellerle dolu kýsýtlanmýþ, kapatýlmýþ bir hayata mahkum ettiler...
Yeni nesil, gözlerini açtýðý demokratik koþullarýn rahatlýðýyla bizim yeni baro heyecanýmýzý pek anlamayabilir. Allah bizim yaþadýklarýmýzý onlara yaþatmasýn... Ama bugün meslekte birlik beraberlik zamanýdýr...
Mesleðin saygýnlýðýný, mesleki dayanýþmayý ve meslekte ihtisaslaþmayý saðlayacak yeni bir bakýþ açýsý istiyoruz. Bunun için yeni baroyu heyecanla bekliyoruz...
