Yıllık izinde nelere dikkat edilmeli ?

Yıllık izin döneminin gelmesiyle birlikte okurlarımızdan da bu konuda sorular gelmeye başladı.

Her çalışanın, iş yasalarından doğan en önemli haklarından birisi de yıllık izindir. Çalışanların yılın yorgunluğunu atmaları için dinlenmeleri, bedensel ve ruhsal sağlıklarını korumaları, motivasyonlarını ve iş verimliliğini artırmaları amacıyla yıllık izin hakkı getirilmiştir.

4857 sayılı İş Kanunu'na göre, işçinin işyerine girdiği günden başlayarak, deneme süresi de içinde olmak üzere en az bir yıl çalışmış olması halinde işyerindeki kıdemine ve yaşına göre 14-20 ve 26 günden az olmamak yıllık ücretli izin hakkı doğmaktadır.

İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;

a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara on dört günden,

b) Beş yıldan fazla on beş yıldan az olanlara yirmi günden,

c) On beş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmi altı günden,

az olamayacaktır. Ancak on sekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz.

Yer altı işlerinde çalışan işçiler için bu süreler dörder gün arttırılarak uygulanır.

İşçinin aralıklı olarak aynı işverene ait işyerinde çalışması halinde önceki dönemin kıdem tazminatı ödenerek feshedilmiş olması, izin yönünden sürelerin birleştirilmesine engel oluşturmaz. Yine, önceki çalışılan sürede bir yılı doldurmadığı için izne hak kazanılmayan arta kalan bakiye süreler de, işçinin aynı işverene ait işyeri ya da işyerlerindeki sonraki çalışmalarına eklenerek yıllık izin hakkı belirlenir.

Kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmetlerin de aynı gerekçeyle izin hesabı yönünden birleştirilmesi gerekir.

Bir yıldan az süre için orantılı olarak yıllık ücretli izin hakkı doğmaz.

Yıllık ücretli izin hakkı için mutlaka bir yılın dolması gerekmektedir.

Bir yıldan az süreler için yıllık izin hakkı doğmaz.

İş arama izinleri, yıllık ücretli izin süreleri ile iç içe girmez.

İş Kanunundaki bu düzenleme karşısında işçi tarafından ihbar önelli fesih halinde bildirim öneli ile yıllık izin süresinin iç içe girebileceği kabul edilmektedir.

İş arama izinleri, yıllık ücretli izin süreleri ile iç içe girmez. Kanundaki bu düzenleme karşısında işçi tarafından ihbar önelli fesih halinde bildirim öneli ile yıllık izin süresinin iç içe girebileceği kabul edilmektedir.

Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara İş Kanununun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.

Yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek göz önüne alınır. İşten ayrılanların tekrar aynı işyerinde çalışmaya başlaması durumunda izin kıdemi devam eder.

10 gün kuralı

Yıllık izin bir bölümü 10 günden az olmamak üzere bölümler halinde kullanılabilir. Burada önemli olan nokta bir bölümün 10 günden az olmamasıdır.

Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.

Yıllık izinler kullanılırken, izin süresine rastlayan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günleri düşülmez.

İspat yükümlülüğü

Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığının imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.

İzin hakkından vazgeçilemez

Tarafların rızası olsa bile, yıllık izin hakkı ortadan kaldırılamaz ve işçi yıllık ücretli izin hakkından vazgeçemez.

Anayasal bir hak olan yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez.

Yıllık izin, işçinin dinlenme hakkı olup, aralıklı çalışmalarda önceki dönem zamanaşımına uğramaz veya işçinin izin hakkı iptal olmaz.

Yıllık izin ücreti ödenmesi

İş sözleşmesinin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da, iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 54. maddesinde, yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları sürelerin birleştirilerek göz önüne alınacağı hükme bağlanmıştır.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada iş sözleşmesinin sona erme şeklinin bir önemi bulunmamaktadır.