Verdiği kararı ya da düşüncelerini beğenmediğiniz bir hukukçu hakkında 'Hukukla ilgisi yok bu aç köpeklerin!' deseniz!
Ya da düşüncesini beğenmediğimiz bir siyasetçi için, 'demokrasiyle ilgisi yok bu aç köpeklerin!' desek !
Yahut da işi beğenilmeyen bir esnaf için, 'Mesleğiyle ilgisi yok bu aç köpeklerin! dense!
Örnekleri artırabiliriz, birine 'Aç köpekler' diyen şahıs hakaret etmiş olur mu olmaz mı?
Olmaz diyen çıktı, hem de bir yargıç!
Bana göre 'aç köpekler' demek bal gibi hakarettir.
Ben hiç kimseye, can düşmanıma bile böyle bir ifade kullanmam.
Normal bir insan da muhatabına bu şekilde konuşmaz.
Konuşan anormal olunca bu ifadeyi kullanmaktan çekinmiyor, ağzından falan da kaçırmıyor yazıyor.
Hadi sorumsuz ve yüreği nefretle dolu biri bu hakareti yaptı diyelim.
Peki yargı mensubuna ne oluyor da bu ifadeyi hakaret kabul etmeyip beraat veriyor?!
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun beyin eşi Fatmanur Altun hanım, kendisine "İslam'la ilgileri yok bu aç köpeklerin" diye hakaret eden bir bîedep hakkında şikâyette bulundu. Yargıya müracaat etti. Yargı bu bîedep sanık hakkında beraat kararı verdi!
Gerekçeyse evlere şenlik. Diyor ki yargıç(!):
"İfadenin içeriği değerlendirilirken ilk olarak belirlenmesi gereken husus olarak söz konusu ifadenin somut bir olgu isnadı olmayıp değer yargısı açıklaması olduğu belirlenmiş, bu değer yargısı açıklamasının belli düzeyde olgusal temel içerdiği anlaşılmıştır."
Anlayan beri gelsin.
Türkçe bozukluğu bir tarafa 'somut olgu isnadı', 'değer yargısı', 'belli düzeyde olgusal temel içermek' gibi ne demek istediği anlaşılmayan bir metin.
Lafı evirip çevirip 'aç köpek' ifadesinin hakaret olmadığına getirmiş.
Öyle bir karar vermiş ki artık etrafa aç köpekler diye saldırmayı adeta teşvik etmiş.
Ciminli Beşir usta diye bir dostum anlatmıştı; eski adı Cimin olan Erzincan'ın Üzümlü ilçesinde hatırladığım kadarıyla Pala Dayı diye biri varmış. Bir gün birine ağır bir küfürle hakaret etmiş. Dava uzun süre devam etmiş ve sonunda hâkim Pala dayıya bir altın para cezası vermiş.
Pala şaşırmış sormuş hâkime, 'Şimdi benim bu hakaretimin cezası sadece bir altın mı?'. Hâkim 'Evet.' demiş. Pala cezayı hafif bulmuş, yeleğinin cebinden bir altın çıkartıp hâkime fırlatmış, 'Al senin de...', bir altın çıkartıp savcıya fırlatmış 'Al, senin de...', sonra elini cebine atmış yarım altın çıkmış, dönmüş kâtibe 'eğer yarısını veresiye kabul edersen senin de...'diye basmış küfürü.
Malum ceza caydırıcı olmayınca suçun önüne geçilmez.
Şimdi bu 'Aç köpekler' ifadesini hakaret kabul etmeyen hâkim hakaretin önünü tamamıyla açmış olmuyor mu?
Birileri şimdi çıkıp o hâkime aynı ifade ile seslense 'belli düzeyde olgusal temel içeriyor' diyerek sineye mi çekecek?
Yargı FETÖ'den arındırılırken böylesi ideolojik yaklaşımlar yargıya güveni iyiden iyiye dinamitlemiyor mu?
Yargı yürütmenin emrinde öyle mi?!
La havla vela kuvvete illa billah!