20. yýl; makul çoðunluðun iktidarý

AK Parti bugün kuruluþunun 20. yýlýný kutluyor.

20 yýl önce bugün Erdoðan, "Artýk Türkiye'de hiçbir þey eskisi gibi olmayacak" demiþti.

Evet, artýk hiçbir þey eskisi gibi deðil.

Vesayet aðalarýnýn/statüko bekçilerinin, "halk seçer ama Türkiye'yi biz yönetiriz" kabadayýlýðý bitti.

Darbe anayasalarýnda temellendirilen ve millet iradesine ortaklar getiren zihniyet suspus.

Bu nasýl oldu?

Elbette Allah'ýn izni, inananlarýn duasý, asil milletimizin evlatlarýnýn mânâ köklerimize sahip çýkmasýyla...

Erdoðan'ýn liderliði, yürüyünce milletin ardýndan yürümesi, 15 Temmuz diriliþ ruhu, bu ruhun mayaladýðý Cumhur Ýttifaký...

AK Parti–MHP milli mutabakatý...

Bu yürüyüþte, "makul çoðunluðun feraset ve basiretine" dikkat çekmek istiyorum.

Kastýmý anlatabilmek için bu makul çoðunluðun, Menderes, Özal, Erdoðan çizgisinde/iktidarlarýnda asýl belirleyici olduðunu hatýrlatayým.

AK Parti'nin kuruluþundan sonra dört tarihî dönemeçte, makul çoðunluðun rolü var.

1. 21 Ekim 2007 Referandumu

Vesayet aðalarý, süresi dolan Ahmet Necdet Sezer'den sonra AK Parti'ye Cumhurbaþkaný seçtirmemek için harekete geçti. Anayasa Mahkemesi eliyle "367 krizi" çýkardýlar. AK Parti, 27 Temmuz 2007'de seçim kararý aldý. MHP Meclis'e girerek krizin aþýlmasýný saðladý.

Ýþte tam o sýrada Erdoðan, makul çoðunluða güvenerek gündeme "Cumhurbaþkanýný halk seçsin" teklifini getirdi.

21 Ekim 2007'de yapýlan referandumda yüzde 69 "Evet" oyu çýktý.

Referandum sürecince aktif "Hayýr" kampanyasý yürüten tek parti CHP idi. "Halk Partisi", halkýn iradesini istemedi.

Makul çoðunluk öyle bir kapý açtý ki, bu Anayasa deðiþikliði ile 10 Aðustos 2014'te Erdoðan, ilk defa halkýn seçtiði Cumhurbaþkaný oldu.

15 Temmuz ihaneti için FETÖ'nün 7 Þubat 2012 MÝT krizi ile devreye sokulmasýnýn temel sebebi de budur.

Erdoðan'ýn önünü kesmek için harekete geçmiþlerdi.

2. 16 Nisan 2017 referandumu

Makul çoðunluk, millet iradesinin doðrudan devreye girmesinin hayatiyetini görmüþtü.

ABD projesi olan 15 Temmuz hain FETÖ darbe giriþimi, milli þuuru þahlandýrmýþtý. Çanakkale'deki diriliþ ruhu bir defa daha uyanmýþtý.

7 Aðustos 2016'da Yenikapý'da ortaya çýkan AK Parti-MHP "millî mutabakat"ý, 16 Nisan 2017'deki referandumda makul çoðunluðu bir defa daha tarihî kararý onaylamaya götürdü.

Katýlma oranýnýn yüzde 85 olduðu referandumda, yüzde 51,41 ile "Evet" çýktý. Bu "Evet"in anlamý þuydu: Yürürlükteki Parlamenter Sistem kaldýrýlarak yerine Baþkanlýk Sistemi'ne geçilecekti. Partili Cumhurbaþkaný, hem devletin hem de hükümetin baþý olacaktý.

CHP ve þürekasý bu þiddetle eleþtiriyor. Seçmen "Evet" demiþ, size ne oluyor?

3. Cumhur Ýttifaký

Erdoðan ve Bahçeli, makul çoðunluðun açtýðý yolu deðerlendirdi.

24 Haziran 2018 seçimleri öncesinde kurulan Cumhur Ýttifaký, siyaset üstü/millî bekayý esas alan "ahlâkî ve siyasî uzlaþma" ile Erdoðan'ý Cumhurbaþkaný adayý gösterdi.

4. Erdoðan'ýn Baþkan seçilmesi

Makul çoðunluk, referandum zaferini taçlandýrdý.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, seçimlerde yüzde 52,38 oy alarak, Cumhurbaþkanlýðý Hükümet Sistemi'nin ilk Cumhurbaþkaný oldu.

Bu yürüyüþten baþta ABD, Avrupa, Ýsrail, Yunanistan çok rahatsýz.

Türkiye, onlarýn biçtiði rolü oynamýyor. Boyun eðmiyor. Demokrasiden ve makul çoðunluktan güç alan sivil irade güçleniyor.

Bu yürüyüþ, içeride onlarýn sözünü dinleyenleri de haliyle rahatsýz ediyor.

Ekonomik krizlerden, sellerden, yangýnlardan, kaos beklentilerinden medet umuyorlar.

Erken seçimle olmazsa, "baþka bir þekilde" diyorlar.

Keþke 15 Temmuz'u hiç unutmasalar...