15 Temmuz FETÖ hain darbe girişiminin sahada olan koordinatörü, Fetullah Gülen'in dizi dibinde 5 yıl yetişmiş ilahiyat doçenti Adil Öksüz'dü.
Adil Öksüz, 15 Temmuz gecesi diğer "mahrem imamlar" Kemal Batmaz, Nurettin Oruç, Harun Biniş ile Akıncı Üssü'ndeydi. Bunların, karargâh koridorlarındaki güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri vardı ama Adil Öksüz'ün bugüne kadar Akıncı Üssü'nde herhangi bir görüntüsüne ulaşılamamıştı.
Şimdi, Akıncı Üssü'nde yaşanan olaylara ilişkin davanın gerekçeli kararının içinde yer alan "görüntü döküm belgeleri" arasında, Adil Öksüz'ün 15 Temmuz gecesi Akıncı'da olduğunu ispatlayan görüntüleri Anadolu Ajansı servis etti.
143. Filo Komutanlığı'nın güvenlik kameralarına yansıyan görüntülere göre, darbenin başarısız olduğu anlaşılınca Adil Öksüz, 16 Temmuz sabahı saat 11.02'de Öğretmen Gazinosu'nun önünde bir grup darbeci asker tarafından uğurlanıyorken görülüyor.
Daha sonraki saatlerde diğer mahrem imamlarla birlikte Akıncı Üssü yakınlarında gözaltına alınıyor. Hala çözülememiş bir şekilde Kemal Batmaz, Nurettin Oruç ve Harun Biniş tutuklanırken, Öksüz salıveriliyor ve yurt dışına kaçırılıyor.
Önce bu konudaki garip ve hayret verici durumu sorgulamamız gerekiyor.
Adil Öksüz'e ilişkin bu görüntüler, savcılık makamı tarafından mahkeme heyetine 31 Mart 2017 tarihinde sunulmasından dört yıl sonra ortaya çıktı. Bunun izahı nedir?
Çünkü CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, salıverilmesini gerekçe göstererek Adil Öksüz'ün MİT ajanı olduğunu iddia etti. "Kontrollü darbe" iddiasına malzeme yaptı.
Eğer savcılık belgelerindeki görüntüler mahkemeye verildiği tarihte kamuoyu ile paylaşılsaydı, Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz'u sulandırma çabalarının önüne geçilirdi.
Adil Öksüz konusunda FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile Kılıçdaroğlu, tam bir işbirliği görüntüsü verdiler.
Adil Öksüz'ün bu yeni görüntüleri; FETÖ'nün sivil mahrem imamlarının 15 Temmuz gecesi orada olduğunu ve darbeyi yönettiğini ispatlıyor.
Hâlbuki bizzat Fetullah Gülen, "Adil Öksüz MİT ajanı, TSK'da bize yakın personele tuzak kurdu" yalanını ortaya attı.
Kılıçdaroğlu, bunun hemen arkasından Adil Öksüz'ü, MİT ile irtibatlandırmaya kalktı. 19 Eylül 2016'da CNN Türk'te şöyle konuştu:
"Adil Öksüz'ü kim serbest bıraktı? Kim bu Adil Öksüz, neden serbest bırakıldı ve neden yakalanmıyor? Benim bir cevabım var tabii ama şimdi söyleyemem..."
Kılıçdaroğlu, adeta FETÖ'yü aklamaya çabalıyor, "Adil Öksüz MİT'in elemanıdır" diyordu.
Kasım 2016'da MİT, "Adil Öksüz'ün MİT elemanı olduğu" iddiasını belgelerle yalanladı. Kılıçdaroğlu ise mahkemenin takipsizlik kararına rağmen iddiasını sürdürdü.
Yargılama sürecinde Adil Öksüz'ün, 25 Aralık 2015'ten itibaren Ankara'da FETÖ mensubu subaylarla darbeye hazırlık toplantıları yaptığı belgelendi. Hatta 11 Temmuz 2016'da diğer sivil imam Kemal Batmaz ile birlikte Amerika'ya gidip darbe girişiminden iki gün önce 13 Temmuz'da döndüğünü, Gülen ile darbe planına son şeklini verdikleri de ortaya çıktı.
Birkaç gün önce de çok önemli bir gelişme daha oldu.
FETÖ mahrem imamı Salim Zeybek, Adil Öksüz'ü MİT ajanı olarak gösteren sahte belgeyi kendisinin hazırladığını itiraf etti.
Hadi kendisinin hâlâ Mehdi olduğuna inanan FETÖ elebaşı Gülen, 15 Temmuz'un kendisiyle ilgisi olmadığı algısı için "Adil Öksüz MİT ajanıdır" yalanını uydurdu.
Kılıçdaroğlu'na ne oluyor? Devletin kurumlarına, yüzlerce yargılamanın sonuçlarına rağmen bu FETÖ muhabbeti, koruması neyin nesi?
Gerçekten utanç verici...
