Elbette en büyük zanlı PKK'dır

Türkiye, büyük bir yangın felaketi yaşıyor.

Ülkemizin ciğerleri yanıyor, canlar gidiyor, köyler, mahalleler yok oluyor ama muhalefet siyasî rant peşinde.

Kaoslardan, ekonomik krizlerden beklentiye girdikleri aşikârdı ama yangın felâketini bile insafsızca kullanıyorlar.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu dün şunu söylüyordu:

"Sabotajsa olay daha vahim. O zaman siz ülkeyi yönetemiyorsunuz; umarım öyle bir şey yoktur." ("Dilerim PKK yapmamıştır" mı demek istiyorsunuz?)

Bu, ne ucuz siyaset lâfı böyle...

İçişleri Bakanı Soylu kaç defa yüzlerce sabotaj ve katliam girişiminin önlendiğini açıkladı.

Yangın için sabotaj yapmaktan kolay ne var?

PKK elebaşı Murat Karayılan, geçtiğimiz yıl orman yakma talimatı vermiş, "2-3 genç bir araya gelerek eylem yapabilir. 'Silahımız yoktur' diyebilirler. Silahları çakmak ve kibrittir" demişti. Ne çabuk unutuldu?

Son 3 günde 22 ilde toplam 79 orman yangını çıktı. Bunlarla ilgili henüz bir sabotaj vakası tespit edilmedi.

Ancak en büyük şüpheli terör örgütü PKK'dır. Aynı anda birkaç yerde başlayan yangınlar için PKK'dan şüphelenmeli değil miyiz?

Bu eş zamanlı yangınlar, daha önce de oldu. 2019'da birçok yangının sorumluluğunu, PKK'nın orman yakmak için örgütlediği "Ateşin Çocukları İnisiyatifi" üstlendi. PKK elebaşıları bunları övdü. HDP itiraz etmedi.

Bugün de HDP'den, yangınlar için üzüntü açıklamaları var mı?

PKK'ya yakın sosyal medya hesapları 5. Kol gibi çalışıyor, sevinç naraları atıyor.

PKK'yı gölgelemek için her türlü algı operasyonunu dolaşıma onlar sokuyor...

Hâl böyle iken başta Kılıçdaroğlu, Akşener, fonlanan medya, Erdoğan düşmanı kalemler, PKK'dan hiç bahsetmeksizin hükümeti suçluyor.

Bizim ciğerlerimiz yanıyor. Devlet bütün imkânları ile seferber olmuş. Sanki hiçbir şey yapılmıyor, yangınlar seyrediliyor gibi bir algı için bütün etki ajanları devrede...

PKK, elbette birinci derecede şüphelidir.

Türkiye'ye zarar vermek için kurulmuş taşeron örgütten şüphelenmeyeceğiz de kimden şüpheleneceğiz? Yunanistan'dan şüphelenmeyeceğiz de kimden şüpheleneceğiz?

Biden'ın; "Erdoğan'ı, muhalefet ile işbirliği yaparak darbe dışı yollarla devirmeliyiz" lâflarını, CHP'nin "erken seçim ya da başka şekilde" tehditlerini hatırlayamayacağız da ne yapacağız?

Hükümete tavsiye

Yeri gelmişken önemli bir hatırlatmada bulunmak istiyorum.

Şer şebekesi; iktidara, Cumhur İttifakı'na, bizzat Sayın Cumhurbaşkanı'na yönelik kirli algı operasyonuna son günlerde hız verdi.

Yalanlar, bilhassa muhalefet ve sosyal medya üzerinden hızla yayılıyor.

Fonlanan medya gerçeğinin açığa çıkması çok düşündürücüdür.

Amerikan doları alanları bile meşru göstermek için sağdan soldan, bizim mahalleden ötekilerden, kendini kanaat önderi zanneden kibir ehli tarafından yürütülen kampanya, sergilenen dayanışma dikkat çekicidir...

Bu operasyonlar için anında gerekenin yapılmaması, fitne fesat cephesinin işini kolaylaştırıyor.

Algı operasyonunun ve fondaşların etkisini hızlı ve kararlı şekilde kırmak gerekiyor.

Halk arasında gördüğüm şudur; muhalefet tabanında yalanların müşterisi çok fazla. Erdoğan düşmanlığı vicdanları karartmış, sağduyuyu o cenahta öldürmüş.

Onları ikna etmek, insafa çağırmak çok zor.

Ama Erdoğan'a ve Cumhur İttifakı'na sahip çıkan yüzde 53'ün, kafasının karışması önlenmelidir.