ABD 100 gazeteciyi aileleriyle birlikte Kabil'de býraktý

Washington Post yazarý ve CNN Ýnt yorumcusu Amerikalý siyasi analist Josh Rogin'in çok sarsýcý bir yazýsý vardý dün... "Amerika'nýn geride býraktýðý gazeteciler" baþlýklý yazýda Rogin þöyle diyordu;

"... Artýk ABD birliklerinin Afganistan'dan çekilmesi tamamlandýðýna göre, Amerikalýlarý ve onlarýn Afganistan'daki müttefiklerinin hikayelerine daha yakýndan bakabiliriz.. En trajik örneklerden biri, Biden yönetiminin, hükümet destekli 100'den fazla gazeteciyi ve ailelerini, üç hafta cehennemde beklettikten sonra nasýl geride býraktýðýnýn hikayesidir..." Detayýný vereceðim yazýnýn.. Fakat dikkat edin diyor ki Josh Rogin, Afganistan'da ABD, 100'den fazla gazetecisini aileleriyle birlikte býraktý.. Hem de Taliban'ýn Kabil'de yönetimi ele geçirmesinin ardýndan yaþanan 3 haftalýk kaosun ardýndan..

**

Deðerli dostlar, Rogin'in yazýsýndan öðreniyoruz ki orada Amerika tarafýndan doðrudan fonlanan yüzlerce gazeteci varmýþ.. Çatý örgütü 'ABD Küresel Medya Ajansý'.. Bütçesi kongreden çýkýyor.. Bu ajansa baðlý olarak çalýþan yüzlerce gazeteci arasýnda; Amerika'nýn Sesi (VOA) gibi devlete baðlý olanlar da var.. Radio Free Europe/Radio LIberty (RFE/RL) gibi hibe alan yayýn kuruluþlarý da.. Meðer sadece son beþ yýlda RFE/RL çalýþaný dört gazeteci, terör saldýrýlarýna kurban gitmiþ.. Can güvenlikleri de yok yani.. VOA kendi personelini tahliye edebildi.. Peki fon ya da hibe alan RFE/RL gibi kuruluþlarda çalýþanlar?..

**

ABD, buradaki kendi adamlarýna olduðu gibi kendisi için çalýþan yerli iþbirlikçilerine de 31 Aðustos'a kadar tahliye sözü vermiþti.. Hatta bu tahliyeyi kolaylaþtýrabilmek adýna birlikte çalýþtýklarýnýn tam listesini de Taliban'la paylaþmýþlardý.. 31 Aðustos geldi geçti.. ABD son askerini aldý, diplomatik temsilciliðinin de kapýsýna kilidi vurdu ve gitti.. Þimdi o insanlar Afganistan'da giden son uçaðýn arkasýndan mendil sallýyor.. Evet yanlýþ anlamadýnýz.. tam 100 ABD iþbirlikçisi gazeteci, aileleriyle birlikte Afganistan'da býrakýlmýþ durumda.. Üstelik Biden da canlý yayýnda itiraf etti ki, o kiþilerin ve ailelerinin listeleri Taliban'la paylaþýlmýþ.. Halen Taliban'ýn elinde güvende mi yoksa DEAÞ Horasan'ýn eline geçti mi, bilinmiyor.. Ha bugün, ha yarýn diyerek üç hafta boyunca havaalanýnda sabahlayanlar arasýnda iþte o ABD'ye çalýþan fonlu gazeteciler de vardý.. Ve ABD arkasýna bile bakmadan gitti..

Hatýrlayýn Amerikan kargo uçaðýnýn tekerleklerinden düþen insanlarý.. Ya ne yapsalardý?.. Ölüm ile ölüm arasýnda kaldýlar.. Kabil'de kalarak deðil gitmeye çalýþarak ölmeyi tercih ettiler..

**

ABD'de bugünlerde bu konu yüksek perdeden tartýþýlýyor.. Baþýndan beri tahliyeleri organize etmeye çalýþan Demokrat Partili Maryland senatörü Ben Cardin, bu insanlarýn geride býrakýlmasýnýn Amerika için cesaret kýrýcý bir iþ olduðunu söylüyor.. "... Afgan müttefiklerimiz, yirmi yýlý aþkýn bir süredir yaptýklarý iyi iþler için þu anda en çok tehlikede olan insanlar arasýnda. Acilen onlarý emniyete almanýn bir yolunu bulmalýyýz.."

**

Ne hazin deðil mi?.. Giden son uçaðýn arkasýndan bakan o gazeteciler, kim bilir daha düne kadar ne düþünüyorlardý?... Kendilerini ABD'nin bölgede çalýþan uzmanlarý gibi görüyorlardý belki de. Bunun için kim bilir hangi arkadaþlarýyla, belki de aileleriyle hatta kendi çocukluklarýyla, gençlikleriyle çatýþtýlar.. Hain damgasý yediler.. Ýþgalcilerle iþbirliði içinde olduklarý için her saat her dakika tehdit altýndaydýlar.. Þimdi çýrýlçýplak ve yapayalnýzlar.. Fondaþ gazetecileri bekleyen son..