ABD'nin hangi olayın neresinde olduğunu iyi biliyoruz

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, 15 Temmuz'un arkasındaki güç olarak ABD'yi gösterdiği televizyon konuşmasını, FETÖ'cüler kasten çarpıttı biliyorsunuz.. Sayın Soylu'yu yakından takip eden bir gazeteci olarak bu konudaki açık fikrine de vakıfım. Bugünün, birkaç gün öncesinin, 15 Temmuz'dan seneler sonrasının bir değerlendirmesi değil.. Süleyman Soylu, daha kalkışmanın ilk saatlerinde darbeci teröristlerden temizlemek için TRT'ye girdiğinde, henüz havada FETÖ'cülerin jetleri uçuyorken de aynı sözleri söylemişti.. "...FETÖ terör örgütü elebaşı Fethullah Gülen'i himaye ediyor olduğu için, ABD de burada sorumluluk sahibidir.." demişti.. Üzerinden 5 sene geçti.. Ne FETÖ elebaşının durumu değişti ne ABD'nin tutumu.. Soylu'nun bugün söylediği de bundan farklı bir şey değil.. Eminim bir El Kaide yöneticisi Türkiye'de bir çiftlikte güven içinde hayatını sürdürüyor olsaydı ABD de 11 Eylül'le ilgili bizim için benzer bir yorumu yapardı.. Hiç şüpheniz olmasın..

***

Her fırsatta küreselcilere yaranma kaygısı güden bazı ezikler adam gibi kendi hakkımızı bile savunmamıza mani olmaya çalışıyorlar.. Arkadaş bak burası önemli.. ABD, 40 senedir PKK'ya silah-mühimmat sağlıyor mu, sağlıyor.. ABD, FETÖ elebaşını himaye ediyor mu, ediyor.. ABD teröristlere karşı kullanacağız diye, Türkiye'ye hava savunma sistemi satışını iptal etti mi, etti.. ABD kendi vermedikleri sistemleri başka yerden almamıza da engel olmaya çalıştı mı, çalıştı.. O halde kimse kusura bakmasın.. 15 Temmuz'da şehit verdiğimiz kahramanlarımızın da 40 senedir PKK'ya verdiğimiz kurbanların da kanları ABD'nin eline bulaşmıştır.. Bunu da söyleyeceğiz.. Bunun ne Biden'la ne de Trump'la ilgisi var..

***

Her ülkeyi bize karşı aldığı pozisyon nedeniyle ne kadar eleştiriyorsak, ABD'yi de o kadar eleştiririz.. Unutmayın Biden göreve gelmeden evvel, "Türkiye'de iktidarı devirmek için muhalefetle işbirliği yapacağız" demişti.. Buna rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'sıkılı yumruklarınızı açın da tokalaşalım' dedi seçildiğinde.. Benzer bir tehdidi Rusya'ya da savurdu.. Şimdi gelin görün ki, aynı merkezden düğmeye basılmışçasına Türkiye'de Boğaziçi protestolarıyla yeni bir kalkışma tertiplenirken Rusya da muhalif lider Navalny üzerinden karıştırıldı. Türkiye'deki protestoların merkezine cinsiyet meselesi oturtulunca Biden bu defa LGBT haklarını ihlal eden ülkelere ekonomik yaptırım öngören bir muhtırayı imzaladı.. Aynı gün Rusya'yı da "Amerika geri döndü artık seçimlere müdahale eden, siber saldırılar yapan insanları zehirleyen bir Rusya olmayacak" diyerek tehdide devam etti.. Kusura bakmayın ama aklımız yerinde ve kafamız da çalışıyor.. ABD'nin, hangi olayın neresinde olacağını anlayabilecek kadar çok operasyonuna maruz kaldık.. Birbirimizi aldatmaya gerek yok..