Günlerdir, sansürlemeden paylaþamadýðýmýz bir görüntüyü konuþuyoruz. Baþrolde Ýyi Partili Milletvekili Lütfü Türkkan'ýn oynadýðý video.
Umarýz siyasi hayatýnýn kýsa filmi olur.
Bingöl'de kendisine tepki veren bir þehit yakýnýný kýskývrak, boynundan yakalamýþ, ümüðüne çökmüþ halde tutarken ettiði küfürden bahsediyorum.
Nasýl oldu da Gazi Meclisimiz bu hale geldi?
Hayretler içindeyiz.
Siyasetçilerin Türkiyeli olmaktan bu kadar uzaklaþtýðý ve þuursuzlaþtýðý bir dönem daha olmuþ muydu acaba?
"Bu hanýma haddini bildiriniz" diyerek Meclis'i baþörtülülerin yuhalandýðý, kovalandýðý bir kolezyuma çeviren Bülent Ecevit'i, neredeyse bir asýrdýr dindarlýðý bu topraklardan silip atmak isteyen katý laikçiliði bile anlayabiliriz, bugün yaþadýklarýmýz, þahit olduklarýmýz karþýsýnda. Sonuçta hayallerindeki Türkiye'de bizim yerimiz yok deriz. Batýlý, modern, tek tip bir Türkiye hayal ediyorlardý. Okuduklarý Robert Kolejdeki gibi zannediyorlardý Anadolu'yu. Mücadelemizi veririz, verdik de nitekim.
Ama kin tutmayýz ve günün sonunda bu toplumu bir ve bütün tutabilmenin yolunun, her kesimle barýþmak ve farklýlýklarý içermek olduðunu kabul ettiklerini varsayarak el sýkýþýrýz.
Etmeseler bile sorun etmeyiz biz bunu.
Biz kim miyiz? Toplumu oluþturan makul çoðunluk. Farklýlýklarýn, yeni toplumsal hareketlerin, madunlarýn, ötekileþtirilenlerin, marjinallerin eninde sonunda kendine yer bulabildiði o büyük çýnarýn altý yani.
Ama bir þeye tahammül edemeyiz. Bu ülkenin birliðini ve baðýmsýzlýðýný borçlu olduðumuz þehitlerimize küfür edilince iþ deðiþir.
Aklýmýz almaz, yüreðimiz dayanmaz, kanýmýz donar.
Kardeþinin PKK tarafýndan parçalanan bedenini toplayarak topraða vermiþ bir kiþiye, bacýsý üzerinden en aþaðýlýk küfrü eden Lütfü Türkkan hakkýnda, ben sizin bacýnýzým diyerek siyaset yapan genel baþkanýnýn nasýl bir tasarrufta bulunacaðýný milletçe merak ediyoruz.
Grup Baþkan Vekilliðinden alýnýp "Bir süre gözden uzak dur" tembihiyle mi yetinilecek yoksa partiden ihraç mý edilecek?
En ufak bir terslikte, çoðu zaman gerçek dahi olmayan duyumlarla hatta iftiralarla oluþturulan algýlar neticesinde, istifa çaðrýsý yapan ve kamuoyuna ha babam "Bu ülkede neden istifa mekanizmasý kullanýlmaz?" diyerek kamuoyu oluþturan muhalefet partileri bakalým þimdi ne yapacak? Bir kadýný aðza alarak bir þehit yakýnýna yapýlan bu küfür karþýsýnda "Lütfü Türkkan istifa" diyebilecek mi?
Bekleyip göreceðiz.
Kadýn siyasetçilerimiz var bir de; 7-8 Ekim'de ülkenin kanýný emen teröristlere "serhildan" çaðrýsý yapan Selahattin Demirtaþ'ýn karýsý üzerinden duygu sömürüsü yapan, CHP'lisi, HDP'lisi, Ýyi Partilisi, birbirine kahvaltýya giden, birlikte fidan diken, siyasette kadýn dayanýþmasý fotoðrafý veren, eþ ve eþ baþkan kontenjanýndan boy gösteren.
PKK tarafýndan þehit edilen bir Kürt vatandaþýmýzýn bacýsýna, Kürtçe lisanla PKK'yý lanetleyen ve "Oðlumun ayaklarýna kapanýp özür dilemedikçe onu affetmeyiz" diyen anasýna söyleyecek bir cümleleri var mý acaba?
Siyasetin aðzý hiç bu kadar bozulmamýþtý, terörün gölgesi siyaseti hiç bu kadar karartmamýþtý. Milletin kutsallarý hiç bu kadar ayaða düþürülmemiþti.
Ancak günün sonunda makuliyet kazanacak. Efendilik kazanacak.
Aðzý bozuklar, terör seviciler, iþbirlikçiler, topraðýn altýnda yatan þühedanýn yaþayan bacýlarýna küfredenler deðil elbette.
Hiç þüpheniz olmasýn.
Makuliyet ve efendilik kazanacak.