AK Parti'nin yaptýðý, CHP'nin yapamadýðý

Dün itibariyle 22 yaþýna giren Adalet ve Kalkýnma Partisi'nin Türkiye siyasetine vurduðu damga 22 yýldýr iktidarda olmasý deðildir. Kurulur kurulmaz iktidara gelmesi ve girdiði her seçimde, seçimlere giren partiler içinde en iyisi olduðu ortak kanaatiyle yönetim yetkisi kazanmasý elbette önemlidir. Ama bu bir sonuçtur.

AK Parti'yi diðer tüm partilerden farklý kýlan en temel özelliði tartýþmasýz biçimde milletle kurduðu iliþki biçimidir. Bir insan deðerli vaktini vakfederek neden siyaset yapar? Koskoca bir organizasyon olan bir parti neden siyaset yapar? Kim için siyaset yapar?

Bu sorularýn cevabý AK Parti'nin lügatinde daima "halk için" þeklinde.

AMAÇ VATANDAÞA HÝZMET

Hatta Erdoðan'ýn tam ifadesiyle söylersek; "Halka ve Hakk'a hizmet için".

Tayyip Erdoðan'ýn AK Parti'yi tanýmlamak için kurduðu þu cümle millet-siyaset iliþkisini sebep-sonuç iliþkisi bakýmýndan da doðru tanýmlar. Þöyle der Erdoðan: "AK Parti'yi millet kurdu, biz sadece tabelasýný astýk".

Önce millet var, siyaset sonra gelir demektir, bu. Siyaset milletin talepleri, ihtiyaçlarý, istekleri için yapýlýr demektir.

Vatandaþa hizmeti öncelemek, millet için siyaset yapmak AK Parti'yi belirleyen temel hareket noktalarýndan biri.

CHP'NÝN KISIR SÝYASETÝ

Öte yandan istikrarlý biçimde de CHP'nin de yapamadýðý þey bu.

Siyaseti halk için yapmak, CHP'nin kuruluþ mottolarýndan biri olsa da hayata geçirilemediði için güdükleþmiþ durumda. Epeyce zamandýr, "siyaset için siyaset yapmak" gibi kýsýr bir döngüye, verimsiz, kekre bir performansa dönmüþ durumda CHP için siyaset.

Öncesi de böyledir, CHP için "hizipler partisi" denir ya, ama sýrf 2010 sonrasýna bile baksak bu tezin doðrulandýðýný görürüz.

Kýlýçdaroðlu'nun Baykal CHP'sini deðiþtirmek, eski seçkinleri temizlemek ilk yýllarýnýn -FETÖ tezlerini tekrarlamak dýþýnda- neredeyse tek siyasetiydi.

Sonrasýnda parti içindeki rakiplerini sindirmek, uzaklaþtýrmak için manevralar yaptý. Ýnce ince yürüttüðü siyasetle kimlerin ismini sildi CHP'den. Bilhassa Muharrem Ýnce'ye uyguladýðý muamele þimdilerde Ekrem Ýmamoðlu'nu ýslah etmekte iþine yarýyor Kýlýçdaroðlu'nun.

Neticede bunca çaba, bu kadar manevra, çeþit çeþit organize iþ baþtan sona beyhude iþ.

SEÇMENÝNÝ KÜSTÜREN PARTÝ CHP

CHP'de yapýlan siyaset halka deðmeyen, halkýn talebini görmeyen, kýymet vermeyen kuru bir gürültüden ibaret. Cumhurbaþkanlýðý ve milletvekili seçimlerinde yaþananlar mesela, en güncel örnekler.

Yuvarlak masanýn tesisi için aylarca verilen uðraþlar. Gelgitler, basýn açýklamalarý, arka kapý diplomasileri... Kýlýçdaroðlu'nun adaylýk süreci... Görünen görünmeyen ortaklar... Her paydaþa bol keseden daðýtýlan Cumhurbaþkaný yardýmcýlýklarý... Bakanlýklar, milletvekili koltuklarý....

Bunca kaosun, kalabalýðýn, kuru gürültünün herhangi bir yerinde millet yok. Halkýn menfaatleri, beklentileri, talimatlarý yok. Varsa yoksa parti içi, ittifak içi paylaþým var.

Vatandaþ asla özne deðil CHP siyasetinde. Sadece nesne! Bundan dolayýdýr ki hakir görülmenin, görülmememin, kýymet verilmemenin bir sonucu olarak dipte, derinde, depresyonda CHP seçmeni.

ERDOÐAN: MÝLLETÝN GÜCÜNDEN BAÞKA GÜÇ TANIMAM

Öte yandan AK Parti gücünü hem milletten alýyor hem yaptýðý siyasetle milli iradeyi güçlendiriyor.

Erdoðan'dan ödünç alarak ifade edersek, "Milletin gücünün üstünde güç tanýmýyor".

Askeri darbelerle her on yýlda bir kesintiye uðrayan, vesayet odaklarýnýn tacizleriyle hýrpalanan Türkiye demokrasisini düze çýkaran partidir bu açýdan AK Parti. AK Parti sayesinde darbe giriþimleri giriþim olarak kaldý, demokrasi güçlendi, vesayetin kökü kazýndý.

AK PARTÝ: TÜRKÝYE'NÝN TEMÝNATI

AK Parti'yi diðerlerinden ayýran üçüncü fark ise Adalet ve Kalkýnma Partisi'nin Türkiye'nin tamamýndan oy alabilen tek parti olmasýdýr. Türkiye'nin birliðinin, beraberliðinin teminatý durumunda halihazýrda. Teþkilat yapýsýnýn, oy oranlarýnýn ülkenin her yerinde güçlü olmasý vücut bütünlüðünü ve halkýn nabzýnýn doðru tutulmasýný saðlýyor. Bu bütünlük ve kan akýþý 22 yýl boyunca azalmadý AK Parti, hep arttý.

CHP baþta olmak üzere diðer siyasi partilerin hiçbiri bu özelliðe sahip deðil. Ýkinci büyük parti olarak CHP mesela, HDP ve ÝP ile girdiði ittifaka raðmen hala ulaþabilmiþ deðil bu bütünlüðe.

Kýlýçdaroðlu'nun yaþadýðý yenilgiyi gerekçelendirmek için vatandaþý hakir görerek söylediði gibi CHP, "kýrsaldakilere, TRT izleyenlerin, 500 lira verseniz harcayacak yeri olmayanlarýn yaþadýðý yerlere" ulaþabilmiþ deðil.

Bu zihniyette sadece coðrafi ve siyasi deðil ahlaki bir sorun olduðunu da söylemeye gerek var mý?