Dünyayý ve toplumu ifsat etmek isteyenler adeta freni boþalmýþ kamyona dönüþtü. Tam "bundan iðrenci, kötüsü olamaz" dediðinizde yeni bir kötülükle ve iðrençlikle karþýlýyorsunuz.
Bu gidiþle insanlýktan çýkmalarý ve hayvandan daha aþaðýlara düþmeleri an meselesi.
Kötülüðün de bir sýnýrý olmalý. Ýnsan ne kadar kötüleþebilir ki? Ne kadar alçalabilir ki?
Alçaklýðýn da bir sýnýrý ve ölçüsü olmaz mý?
Ama maalesef öyle deðilmiþ! Alçaklýðýn bir sýnýrý yokmuþ.
Bunu bugünlerde yaþadýðýmýz olaylarla daha kolay anlayabiliyoruz.
Sapkýn LGBT topluluklarý gözlerini bu sefer de çocuklara dikti. Ýðrenç duygularýný tatmin etmek için çocuklara yapýlacak taciz ve tecavüzleri normalleþtirmeye çalýþýyorlar.
TEDx'in Würzburg Üniversitesi'nde organize ettiði konferansta konuþmacý olarak yer alan Alman aktivist Mirjam Heine, konuþmasýnda "Pedofili de eþcinsellik gibi doðal bir cinsel yönelimdir. Týpký pedofililer gibi bizler de duygularýmýzdan sorumlu deðiliz. Duygularýmýzý biz seçmiyoruz. Diðer herkese gösterdiðimiz saygýyý pedofililere de göstermeliyiz." cümlelerini sarf edebilme cüretkarlýðýný gösterebildi.
Ýþte burasý artýk insanlýðýn da vicdanýn da ahlakýn da sukut ettiði nokta. "Daha ne kadar alçalabilirler?" sorusuna fütursuzca verdikleri cevap: "Alçaklýðýmýzýn bir sýnýrý yok."
"Daha dur, bahsettiðin mesele ülkemizde deðil. Ne diye yaygara koparýyorsun." diyenleri duyar gibiyim.
Alçaklýkta sýnýr tanýmayanlar sanmayýn ki sadece dýþ kaynaklý.
Hayýr, bizim içimizde de alçaklýkta sýnýr tanýmayanlar var.
Ýçimizdeki alçaklýkta sýnýr tanýmayanlar Feshane'de ortaya çýktýlar.
Güya adý "sanat" olan bir etkinlikte deðil sanatla ahlakla ve toplum normlarý ile örtüþmeyen manzaralar sergileniyor.
Ýnsanýn bakmaya korktuðu, utandýðý, ar ettiði resimler sergileniyor.
Bunu yapanlar ne insani duygularý ne de dini deðerleri zerre kadar önemsemiyorlar.
Son yýllarda özellikle Anadolu þehirlerimizin geleneksel kültürlerinin tanýtýldýðý bir kültür merkezi haline dönüþen ecdat yadigarý Feshane; Anadolu kültürünün nasýl bir arada yaþadýðýný, büyüdüðünü, birbirinden güç aldýðýný canlý tutarak coðrafya zenginliðimizi hatýrlatan bir mekân oldu.
Ayný zamanda, birçok zenginliði canlý tutan bu mekân maneviyat kokularýnýn, maneviyat zenginliðinin de yüklü olduðu bir bölge içinde olmasýyla da ünü bütün insanlar tarafýndan kabul edilmiþ bir mekân.
Maneviyat yükünü taþýyan bir beldede yer alan bir kültür merkezinde sözde "sanat sergisi" adý altýnda, saymýþ olduðumuz kültür birlikteliðine, maneviyat merkezine karþý yapýlan alçakça bir saldýrý var.
"Sanat Sergisi" diye aldanarak gittiðinizde karþýnýza: Satanist semboller, aleni þekilde LGBT propagandasý, mahyasýnda Ýngilizce sözlerin olduðu cami avlusunda dansözler, +18 tablolar, milli güvenlik güçlerine karþý düþmanlýk içeren fotoðraflar, paganizm heykelleri....
Seçim zamaný saf Müslümanlarý kandýrmak için, Feshane'nin bulunduðu bölge içindeki Eyüp Sultan Camii'nde dindar kisvesine bürünerek Kur'an okuyanlar gerçek yüzlerini acýmasýzca sergilemeye baþladýlar.
Özellikle Kurban Bayramý öncesi tatil günlerinde bu alçaklýðýn yapýlýyor olmasý da manidardýr. Zira Müslümanlar Kurban ibadetinin meþgalesiyle uðraþýrken fýrsat bu fýrsat diyerek saldýrýya geçtiler.
Bunlarýn aðabeylerinden Emin Çölaþan "Ben olsam Türkiye'ye Ramazan'da saldýrýrdým" demiþti.
Emin Çölaþan'ýn tavsiyesini dinlemiþler anlaþýlan. Kültürel terörizm saldýrýlarýný Kurban ibadeti günlerine denk getirerek yapýyorlar.
Kurban, Allah'a teþekkür etmek, þükretmek ve varlýðýna inandýðýný göstermek amacýyla yapýlan bir ibadettir. Biz de bunun için emredilen koþullarý taþýyan hayvanlarý Allah için keserek aslýnda Allah'a kurban oluyoruz.
Size emir verenler kim? Bu alçakça sanat sergisini organize ederek siz kime kurban oluyorsunuz?
Alçaklýkta sýnýr tanýmayanlar düþtükçe düþmeye devam edecekler. Cehennemin dibine ulaþmalarý oldukça uzun bir zaman alacak.
Bu alçaklýklar ve iðrençlikler karþýsýnda yapacaðýmýz tek þey ise ailemize sahip çýkmak.
Bu iðrençliklerden ve alçaklýklardan ailesini koruyabilenlere selam olsun...