Eski asker Metin Gürcan, dün gözaltýna alýndý. Gürcan ayný zamanda DEVA Partisi'nin de kurucularýndan. Bu yönüyle DEVA hareketinin lideri Ali Babacan'ýn bu konuda ne yorum yapacaðýný herkes kadar ben de merak ediyordum.
Geçmiþte bu türden olaylar yaþandýðýnda liderlerin iki farklý davranýþ benimsediðini gördük;
1) Bazen liderler, her hâl ve þartta bu olayýn partilerine dönük bir saldýrý olduðunu söyleyip sonuna kadar sahip çýkarlar
2) Bazen de konunun partilerini ilgilendirmediðini söyleyip yargýnýn elini rahatlatýrlar.
Kuþkusuz bu ikisinin arasýnda da verilen tepkiler olur. Ama hakim beklenti bunlardan biri. Peki, Ali Babacan ne yaptý? "...Bugünkü geliþme eðer siyasi bir geliþmeyse, eðer hedef partimize yönelik bir tutumsa, eðer bu iþin arkasýnda siyasi bir niyet varsa, siyasi motivasyonla yapýlan bir iþse, biz yolumuza devam ediyoruz. DEVA kadrolarýný yýldýramazlar..." Bu sözler Ali Babacan'a ait. Bizzat kendi ifadeleri. Sayýn Babacan, adamýný "EÐER"li sahipleniyor yani. "Bu operasyon partimize yapýlmýþtýr" diyemiyor. Ýhtiyatlý bir destek atýyor. Peki, ama neden? Neden aslanlar gibi sahip çýkamýyor adamýna Babacan?
O halde gelin, Babacan'ýn da bildiði bazý detaylara biraz daha yakýndan bakalým...
**
Metin Gürcan'ýn adýný geniþ kitleler, önce CIA'nin gölge kuruluþlarýndan RAND Corporation tarafýndan hazýrlanan "darbe raporunda" duydu. Bu raporda tam 39 yerde CIA kendisine referans vermiþti. Türkiye için darbe planlarý yapan bir organizasyonun eski bir Türk askerine bu kadar atýf yapmasý kuþkusuz dikkat çeken bir durumdu. Gürcan'ýn, 15 Temmuz darbe giriþimi için "isyan" (uprising) dediði yazýsý alýnmýþtý rapora. Ve özellikle darbenin baþarýsýz olma nedenleriyle ve darbe sonrasý tasfiyelerle ilgili yorumlarýna yer verilmiþti. Bu kadar da deðil. Sarsýcý bir iddia daha var gündemde. Metin Gürcan'ýn Süleymaniye'de Türk karargahýný basan ABD'li askerlerle o vahim olay sonrasý oturup çay içip sohbet ettiði, Özel Kuvvetler'den de bu nedenle uzaklaþtýrýldýðý iddia edildi. "Ýrtibat subayý olarak Amerikalýlarý ziyaret ettiðim doðdurur" diyen Gürcan'ýn bu olay sonrasýnda National Security Affairs'a baðlý Naval Postgraduate School'da yüksek lisans yapmasý dikkatli gözlerden kaçmadý. Ve ayrýca Metin Gürcan'ýn Þýrnak'taki birliðinde bölük komutaný Yüzbaþý olarak kendi askerini hedefe koyup, bacak arasýndan atýþ talimi yaptýðý görüntüleri de unutmuþ deðiliz. Kendisi buna "Güven Atýþý" demiþ.
**
Türk DEGS kurucusu Emekli Amiral Cihat Yaycý birkaç cümlede Metin Gürcan'ý þöyle anlatýyor: "...Çuval geçirecekler baþýna, tutacaksýn sen de asker olarak çay ikram edeceksin!... Rand raporuna görüþ yazacaksýn. Rudaw denilen kuruma demeç verip PKK'yý öveceksin, askerine bacak arasýndan ateþ edeceksin, ondan sonra da FETÖ'cüler adamý koruma altýna alacaklar. Böyle bir þey yok..."
**
Tek baþýna Rand Raporu bile son derece kritik aslýnda. Eðer savcýlar da bizim baktýðýmýz yerden bakýyorsa meseleye, bu raporun yayýnlanmasýnýn hemen ardýndan Türkiye'nin çizdiði yeni istikamete itiraz eden ve bir anlamda Rand'ýn istediði rotaya ülkeyi çekmek için kollarý sývayan bazý isimler ve hareketlere de dikkat etmek gerekecek. Belki de Ali Babacan'ýn hatta ve hatta Meral Akþener'in bile sahiden kuvvetli bir þekilde Gürcan'a sahip çýktýðýný görebiliriz. Sonrasýnda ne olur, onu kestirmek zor.