Eskiþehir'de büyüdüðüm mahalle, uçuþ eðitimlerinin de yapýldýðý askeri alana komþu idi. Yaz aylarýnda kardeþlerim ve mahalleden çocuklarla her sabah 9-10 arasýnda atlama çalýþmalarý yapan paraþütçüleri izlemek için oyuna arar verir, sýcaðýn tüttüðü boþluða gözlerimizi dikip rengârenk paraþütleriyle gökyüzünden yere doðru süzülen paraþütçüleri hayranlýkla takip ederdik.
Özgürlüðün salýnan haliydi benim için onlar.
O yýllarda bu kadar ýþýklý deðildi hem þehirler.
Gece balkondan, bahçeden, açýk alanlardan gökyüzüne baktýðýnýzda o görkemli saltanatý; yýldýz kümeleri, samanyollarý ve gezegenler arasýndaki derinliði görmemek, görüp de iliklerinize kadar irkilmemek imkânsýzdý.
Hayranlýða merak da eklenince ilkokulu bitirene kadar "büyüyünce ne olacaksýn" sorusunu "astronot" diye cevapladým hep.
Gülüþmelere sebep olurdu ama hayalim.
"Sen çalýþ, olursun bir gün" diyen yoktu.
"Arabalara bile benzin yokken nerde göreceksin uzayý" diyen çoktu.
Üstelik Ajda Pekkan bile ayný fikirdeydi, "aman petrol" þarkýsý çok popülerdi.
Vazgeçtim ben de astronot olmaktan...
Bir dönem pilotluðu hayal ettiðim de oldu ama yetiþtiðim dönemin Türkiye'si çocuklara hayal etmeyi, icat çýkarmayý deðil iþini yapmaný, göðe deðil önüne bakmaný öðütlüyordu.
Þükür zamanla deðiþti her þey.
"Hayal et, icat çýkar" deniyor artýk çocuklara.
"Bir çocuk gelir, bir uçaða dokunur" diye Teknofestler düzenleniyor.
Milyonlarca genç-çocuk korkmadan, vazgeçirilmeden göðe, uzaya bakýyor, siber vatana merak salýyor.
Kýzýl Elma, ANKA, Ýmece, Göktürk ve diðerleri de böyle gerçek oluyor zaten.
TÜRKÝYE ÝÇÝN BÜYÜK BÝR ADIM
Türkiye uzay çalýþmalarý konusunda, uzaya insan gönderebilen ABD, Rusya ve Çin'in epey gerisinde kalmýþ olsa da son 20 yýlda ciddi bir atýlýma girdiðini de görmek gerek.
Ne kadar geç kalýrsanýz kalýn, yol almak için o ilk adýmý atmak þart.
O ilk adým atýlýyor iþte bu gece.
Aya ayaðýný basan ilk insan olan Neil Amstrong'un ifadesinden uyarlarsak, "Dünya için küçük, Türkiye için büyük bir adým" atýlýyor.
Ýlk adým gelsin hele, göreceksiniz Türkiye bu alanda da koþacak, öncüllerini aþacaktýr.
SÝYASÝ ÝRADE OLMADAN ASLA
TÜBÝTAK baþta olmak üzere pek çok kurumun kuruluþun kiþinin hayali, emeði var kuþkusuz bugün gelinen noktada.
Ama siyasi iradenin varlýðý bilhassa hayati öneme sahip.
Bu vizyona sahip olunmasa, bütçesi, stratejisi, diplomasisi, alt yapýsý oluþturulmasa bugüne gelmek mümkün olur muydu?
Üstelik bunca çalkantýya, dýþarýdan ve içerden gelen tehditlere, muhalefetin ürettiði basit polemiklere pabuç býrakmadan yapýldý ne yapýldýysa.
2018'de Cumhurbaþkanlýðý Kararnamesi ile kurulan Türkiye Uzay Ajansý tez zamanda büyük iþler baþardý.
ÝLK UZAY YOLCUMUZ
Her þey yolunda gider, bir erteleme gelmezse bu gece günün ilk dakikalarýnda heyecan doruða çýkacak. Ýlk kez bir Türk vatandaþý, içimizden biri uzaya çýkacak.
F16 pilotluðu da yapmýþ olan Alper Gezeravcý benim ve milyonlarca Türkün hayalini gerçekleþtirecek.
Cumhuriyetin 100. yaþýný tamamlamýþken, Türkiye Yüzyýlý hedefiyle büyük hayallere dalmýþken ilk Türk astronot hepimizin göðsünü kabartacak.
Haberlerde vardý, Alper Gezeravcý'nýn yeðeni "amca bana uzaydan yýldýz getir" demiþ.
Eminim ilk uzay yolcumuz sadece yeðeninin deðil milyonlarca çocuðumuzun ufkunu yýldýzlarla donatacak.
ASIRLARCA GÖÐE BAKTIK
Sadece devletimiz için deðil medeniyetimiz için de büyük bir gün bugün.
Asýrlar boyunca rasathaneler kurmuþ, gökyüzünü gözlemlemiþ, icatlar aletler yapmýþ, gök haritalarý çizmiþ bir medeniyetin çocuklarý olarak, binlerce yýllýk merakýn çabanýn hülasasý olarak gönderiyoruz aslýnda Alper astronotumuzu uzaya.
Bu baþlangýç Türkiye'nin uzay vataný için de bereketli bir bismillah olsun inþallah.
Kim bilir, belki bir gün ben de giderim uzaya.