Ýbrahim Güneþ
Ýbrahim Güneþ
Tüm Yazýlarý

“Baba arkadaþlarým beni dövüyor”

Okulun ilk haftasýnda bir çocuk ile babasý arasýnda yaþanmýþ bir diyaloðu sizinle paylaþýyorum. Üstelik bunlar birinci sýnýfta...

- Baba sýnýftaki çocuklar dövüþ kulübü kurmuþ bana tekme, yumruk atýyorlar. Ne yapacaðým?

- Onlara yapmamalarýný ve bundan hoþlanmadýðýný söyledin mi, öðretmeninin haberi var mý yaþananlardan?

- Evet, ama "Bu bir oyun" deyip yine vuruyorlar. Öðretmeni dinlemiyorlar.

- O zaman bir kez daha uyar ve sonra kendini nasýl koruman gerektiðini biliyorsun...

Biliyorum, bu konuþmadan dolayý beni linç edecek olanlar olacak. Ama bir de hayatýn gerçekleri var. 3 günlük saldýrý ya da tartaklanma sürecinin ardýndan o çocuk vuranlardan birine karþýlýk verdi. Herkesi tartaklayan ve kendince dövüþ kulübü baþkaný olan çocuðun burnu kanamýþ. Peki sonra, öðretmen veli trafiði, konuþmalar vs... Ama o gün bugündür de kendisine kimsenin bulaþmadýðýný söylüyor. Çözüm bu mu elbette deðil. Ancak veli gruplarýndaki annelerin serzeniþleri, þikâyetleri, öðretmenlerin bazý çocuklarýn þiddetini önlemekte yetersiz kalmasý, bazý velilerin içten içe çocuðunun þiddetiyle gurur duymasý, teþvik etmesi bir gerçek ne yazýk ki...

Akran zorbalýðý müfredata girdi. Bu yüzden çocuklarýmýza kendisini nasýl korumasý gerektiðini öðretmemiz gerekiyor. Burada þiddeti övmeye çalýþmýyorum. Ancak pamuklara sarýp sarmalayarak büyüttüðümüz gözümüzden sakýndýðýmýz çocuklar, özellikle de getto tarzý yerlerde gerçeklerle yüzleþtiðinde çok zor anlar yaþýyor. Kocaeli'nin Ýzmit ilçesinde 16 yaþýndaki lise öðrencisi Kývanç Uman, "kýz meselesi" tartýþmasýnda 3 çocuk tarafýndan feci þekilde darp edilerek öldürüldü. 18 yaþýndan küçük çocuklarýn ifadeleri dehþete düþürüyor. Üstelik saldýrý anýný da tezahüratlarla telefona kaydetmiþler ve þimdi üçü de cezaevinde. Yani demem o ki, çocuklarýmýza kendisini ve arkadaþlarýný nasýl korumasý gerektiðini öðretmemiz gerekiyor. Zira ilkokul birinci sýnýfta baþlayan, sokakta devam eden bu þiddet sarmalý lise çaðýnda ölümcül sonuçlara sebep olabiliyor.

WHATSAPP GRUPLARI BEZDÝRMÝÞ OLMALI

Sürekli ekrana düþen yazýþmalar, kalpler, çiçekler, böcekler, özlü sözler, videolar... Telefonumuzda onlarca grup var. Üstüne bir de tanýmadýðýmýz kiþilerden gelen mesajlar, reklamlar, gün içindeki mail trafiði vs. ve belli ki özellikle Whatsapp gruplarýndaki yazýþmalar birçok kiþiyi bezdirmiþ. Bunu nereden anladýn derseniz hemen söyleyeyim, ben de köþe yazýlarýmý paylaþmak için bir grup kurdum ve haftada sadece iki mesaj paylaþma sözü verdim. Ancak her aradýðýnda telefonuna çýktýðým, mesajlarýna baktýðým, hani nazýmýzýn geçeceðini düþündüðüm insanlarý seçtiðim halde yarýsýndan fazlasý daha ilk mesajý dahi beklemeden gruptan çýktý. Sonra da yavaþ yavaþ çýkanlar oldu. Yani demem o ki herkes fazla iletiþimden býkmýþ gibi. Ama gönülde umduðuna küsüyor iþte...

KILIÇDAROÐLU'NUN SUÇU NE?

"Bana dostunu söyle sana kim olduðunu söyleyeyim" diye bir söz var. CHP'de büyük deðiþim vadeden Özgür Özel genel baþkan oldu, ama deðiþen bir þey oldu mu? Özel'in sýrtýný Atatürk'e yaslayarak verdiði bu pozu tarihe not düþün... Mehmetçik'in terör örgütü PKK/YPG ile mücadele ederken "Kimyasal silah kullandýðý" iftirasýný atan Türk Tabipler Birliði Baþkaný Þebnem Korur Fincancý ve þürekâsý Kýlýçdaroðlu tarafýndan da itibar ve ilgiyle karþýlanýyordu.

Özel'in de ayný tavrý sürdürdüðünü gördük. Peki ama neden? 28 Mayýs'ta millet Mehmetçik'e, Selçuk Bayraktar'a, laf edenlere, "dokunacaðýz" diyenlere, terörle mücadele tezkerelerine "Hayýr" diyenlere þamarý vurdu. "Ulusal güvenlik kýrmýzý çizgimiz" mesajýný verdi. Bu yüzden de "CHP'de artýk deðiþim zamaný bu politikalarla bir yere gidemiyoruz" diye kampanya baþlatýldý. Eeee þimdi ne oldu? HDP ile opera buluþmasý yapan, el öpen, "Kimyasal iftiracý"yý baðrýna basan Özgür Özel neyi deðiþtirdi? Daha önemlisi hep ayný isimleri, ayný politikalarý CHP'nin önüne kim koyuyor? Kim hatalarý tekrar tekrar CHP'ye yaptýrýyor. Cumhurbaþkaný Erdoðan bu siyaset anlayýþýna dair çok çarpýcý bir tespitte bulundu:

"Son dönemde muhalefette yaþanan geliþmeleri sadece yüzümüz kýzararak deðil, üzülerek de seyrediyoruz. Milletimiz, muhalefetin pembe dizileri aratmayan hançer siyasetinden artýk býktý, usandý."

Anlamak isteyene mesaj net, anlamak istemeyene davul zurna az. Kýlýçdaroðlu "sýrtýmda hançerlerle yürüdüm" demiþti. Peki Kýlýçdaroðlu'nun suçu neydi o zaman?