Pandemi sürecinde hükümet, her meslek grubuna karınca kararınca destek paketleri açıkladı, açıklamaya da devam ediyor. Esnafa, üreticiye, ihracatçıya, çalışan kesime.. Evet asla ve asla yeterli değil. Yeterli olması da mümkün değil. Belki bir kira borcuna belki ödenmemiş bir faturaya karşılık geldi o para.. Ama elbette yetmez..
Herkes çeşitli mağduriyetler yaşadı ve yaşamaya da devam ediyor. İşini gücünü tasfiye etmek zorunda kalanları borçlarını ödeyemediği için zor günler geçirenleri görüyoruz, biliyoruz. Ve hatta ve hatta yaşıyoruz.. Bunların arasında kuşkusuz sanatçılar da var.. Sahnesi, salonu kapalı olan tiyatrocular.. Barları eğlence mekanları kapalı olan müzisyenler.. Sinemacılar.. Buraya da çeşitli destekler yapıldı şüphesiz ki ama hem yeterince adaletli dağıtılıp dağıtılmadığı konusunda kuşkular var hem de miktarı az ve sürekliliği yok.. Olmadı yani anlayacağınız.. Streaming platformlarda single'ı çıkan bir şarkıcı telifini almaya devam ediyor. Ama o proje için çalan müzisyen, stüdyo aşamasında ne aldıysa o kadar.. Dürüst olmak lazım. Şimdi gitarını satıp orkestrasına bağışlayacağını duyuran bazı şarkıcı arkadaşlar, her gece başka bir barda çılgınlar gibi para kazanırken arkadaşlarına yeteri kadar adil davrandılar mı?.. Bilmiyorum.. Neticede herkes hesabını kendi verecek.. Fakat benim burada asıl dikkatimi çeken başka bir konu var.. Özellikle müzisyenlerin yaşadığı mağduriyet, siyasi partilerce tepe tepe kullanılıyor... Bakın bir kez daha söylüyorum, 'bir mağduriyet yoktur, olmamıştır' falan demek doğru değil.. Elbette vardır.. Devlet bunu çözmek için bazen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın himayesinde çevrimiçi konserler verdirdi bazen kimi açılışlarda valilikler ya da kültür bakanlığı eliyle çevrimiçi programlar tertipledi.. Ayrıca destek olarak nakit yardımı da yaptı. Ama yetmez.. yetmesi de mümkün değil.. O zaman ne yapılacak?.. Pamuk eller cebe..
Bakın bu süreci siyasi malzeme olarak en fazla kullanan kim?.. CHP.. İstanbul Büyükşehir Belediyesi CHP'de, doğru mu?.. İmamoğlu göreve geldiğinden beri İBB'nin kültür bütçesi yıllık 600 milyon liranın altına hiç düşmedi.. Pandemi nedeniyle panel, konferans, festival, toplu gezi organizasyonları, okuma günleri, söyleşiler , konserler, tiyatrolar... Yani belediye eliyle yapılan kültürel faaliyetler önemli ölçüde yapılamadı.. Dolayısıyla, personel giderlerini ve diğer ödemeleri çıkarsak en iyi ihtimalle İBB'nin kültür bütçesinin yarısının kasada olması gerekiyor.. İstanbul'da bu tip faaliyetler yapan sadece İBB değil.. 39 belediyenin, irili ufaklı bu tür işleri var.. Kimi söyleşiler yapıyor kimi sanat galerileri açıyor kimi ramazan geceleri şehir meydanlarında etkinlikler vesaireler.. Bunlar için ortalama her belediyede 30 milyon liradan az bütçe yok.. Yani Arnavutköy 20 milyon liradır da diyelim ki; Şişli/Kadıköy gibi daha büyük belediyeler 50 milyon liradır.. 25 milyon olsun canım, sizi mi kıracağım!.. Şimdi bu belediyelerin kültür bütçelerinin yüzde kaçı harcandı pandemi döneminde?.. En iyi ihtimalle ilçe belediyeleri kültür bütçelerinden %60-70 tasarruf etmiş olmalı.. Ortalaması 20 milyon lira desek, 700 küsur milyon lira para yapıyor.. İBB'nin tasarrufunu da koy üstüne.. 1 milyarı bulmalı.. Öyle mi? Hani bu para, sanatçılar için harcanacaktı, neden kasada hâlâ?..
Şimdi bütün belediyelerin kültür müdürleri acilen bir çalıştay yapmalı.. İstanbul haritasını masaya yatırıp, park, bulvar, tren istasyonu, gezinti yolu, sahil vesaire hemen paylaşıp müzisyenlere, pandomimcilere, stand-up'çılara alan açmalılar.. Acilen, hemen hemen.. Kimin ne projesi varsa dosyalayıp herhangi bir belediyeye gitmeli ve oradan ilgili belediyenin sorumluluk sahasına yönlendirilerek mesleğini icra etmesi sağlanmalı.. Misal gitti bir müzisyen Esenler'e, demeli ki oradaki yetkili, 'Kartal'da boşluk var sizi oraya yönlendiriyoruz'.. Ya hu siz o bütçeyi zaten bunun için tutmuyor muydunuz kenarda.. Bir performans sanatçısı, İstiklâl caddesinde kostümüyle dolaşsın.. Vatandaşları da oyununun içine katarak sanatını icra etsin.. Bakırköy meydanda bir ressam silinebilir boyayla yere resimler çizsin.. Her gün çizsin, her gece suyla yıkanıp silinsin, insanlar o resimle selfie yapabilmek için sıraya girsin.. Maltepe sahilde üç genç çalsınlar gitarlarını söylesinler şarkılarını, biz de eşlik edelim.. Madem seferberlik, hadi bu da müzisyen seferberliği olsun..