‘Beri gel, serseri yol! O'nun Ümmetinden ol!'

Ýslami olan hemen her þeyden rahatsýzlýk duyan bir kesim var. Sözde hümanisttirler ama ümmet, þeriat, hilafet denilince birden köpürürler. Ve hemencecik de laikliðin faziletlerinden dem vururlar.

Devletin laiklik sayesinde her inanca özgürlük tanýmasý ve her inancýn hayat garantisi olduðunu söylerler. Laik Türkiye'de Ortodokslarýn dini liderliði olan patriklik onlarý hiç rahatsýz etmez, laikliðe de aykýrý bulmazlar ama Müslümanlar hilafet kelimesini telaffuz ettiklerinde kýyameti koparýrlar.

Yahudiler kendi þeriatlarýna uygun hareket ettiklerinde normal karþýlarlar ama Müslümanlar þeriat (Þeriat temizlikten adalete dinin hükümler bütünüdür) dediðinde hemen tepki koyarlar.

Aldýklarý kültür sebebiyle, baþka dinlere saygýlýlar ama Ýslam'a karþý tepkili olmaya þartlanmýþlardýr.

Son günlerde bu kesimin ümmet deyimine kafayý taktýklarýný görüyoruz. Kimileri Dýþiþleri Bakanýmýzýn Ýslam ülkelerini ziyarette kullandýðý ümmet deyimine takmýþ ve bunun üzerinden Bakaný eleþtiriyor.

Kimileri de Filistin'e yapýlan insanlýk dýþý saldýrýlarý bahane edip, 'Hani Ýslam ümmeti nerede?' diyerek kendilerince Ýslam ümmetini karalama aþaðýlama cihetine gidiyorlar.

Ümmet kýsaca bir peygambere tabi olanlara verilen isimdir.

Ýslam ümmeti ya da doðru ifadeyle Muhammed Ümmeti, Peygamberimiz Muhammed aleyhisselama inananlarýn kýsa adýdýr.

Müslümansanýz Hz. Muhammedin ümmetisiniz demektir.

Ümmet birleþtirici, kucaklayýcý ve bütünleyicidir.

Ümmetin birliðini saðlayan unsur inançtýr. Dil, renk, ýrk ya da coðrafya deðildir. Onun içindir ki Peygamberimiz Ýranlý Selman, Romalý Suheyb ve Habeþistanlý Bilal'ý iman sayesinde kardeþ kýlmýþtýr.

Müminlerin kardeþliði iman kardeþliðidir. Ne Arab'ýn Arap olmayana ne de Arap olmayanýn Arab'a üstünlüðü vardýr. Mümin Ýslam ilkelerine baðlýlýðýyla ve Allah'a karþý sorumluluk bilinciyle (takva) deðer kazanýr.

Bu itibarla ümmet bilinci müminleri kardeþ kýlan birleþtirici ve kucaklayýcý bir unsurdur ve ümmet denince dünyadaki bütün Müslümanlar kastedilir.

Filistin konusunda bütün Müslümanlarýn kaygýsý, hüznü, kederi ve fedakârlýðý aynýdýr. Protesto eylemleri, destek kampanyalarý ve Filistin'e yardým eli uzatma konusunda dünya Müslümanlarý yani ümmet adeta yarýþ halindedir.

Ama saldýrýlara karþý elindeki gücü ümmet lehine kullanmasý gereken yönetimlerin emperyalizme teslim olmuþ hallerine bakarak, "Hani nerede Ýslam ümmeti?' demek, ümmet ile ümmetin baþýna musallat olmuþ yönetimleri birbirine karýþtýrmak demektir.

Ýþte tam da bu sebeple dünya Müslümanlarý Erdoðan liderliðindeki Türkiye'yi ümmetin umudu olarak görüyor.

Ýþte tam da bu sebeple Dýþiþleri Bakanýmýz Çavuþoðlu son açýklamasýnda, 'Ümmet bizden liderlik bekliyor.' diyor.

Çünkü yönetim bazýnda Ýsrail zulmüne karþý yüksek sesle itiraz eten tek ülke Türkiye oldu. Bunu ümmet görüyor ve biliyor.

Mescidi Aksa'daki mitingde ister bir çaðrý, ister bir sitem olarak algýlayýn, 'Biz buradayýz Erdoðan nerede?' sloganý da tam olarak bu hakikati haykýrmaktadýr.

Ayrýca, ümmet mefhumunun kimsenin etnik kökenini inkâr anlamýna gelmediðini de hemen belirtelim.

Bizzat Peygamberimiz kendi soyunu anlatýrken Haþim oðullarýndan Abdullmuttalib evladýndan, Arap ve Kureyþ kabilesinden olduðunu teker teker saymýþ ama her cümlenin sonunda 'Övünmek için deðil' buyurmuþtur.

Yani Ýslam birinin kökenini açýklama baðlamýnda Türk, Kürt, Arap, Alman veya baþka bir ýrka mensup olduðunu söylemesini yasaklamaz. Müminin kendi ailesini, kabilesini ve milletini sevmesini de yasaklamaz. Yasakladýðý tek þey baþkalarýný hakir görecek biçimde kendi ýrkýný öne çýkarmasýdýr.

Ýslam üstünlüðün ýrkta deðil takvada olduðu ilkesini vaz etmiþtir.

Ümmet mefhumunun bir de tüm insanlýðý kuþatan boyutu vardýr.

Peygamberimiz bütün insanlýða gönderildiði için biz Müslümanlar tüm insanlarýn O'nun ümmeti olduðuna inanýrýz.

Bütün insanlýk peygamberimizin ümmetidir. Müslümanlara ümmet-i icabet denir. Yani O'nun çaðrýsýna olumlu cevap verip inananlar demektir.

Ýnanmayanlara ise ümmet-i davet denir. Yani Müslüman olmayanlarýn tamamý Ýslam'a davet edilecek insanlar demektir.

Ümmet kelimesini bu boyutuyla deðerlendirdiðimiz zaman bütün insanlýðý kucaklayan bir anlayýþý kabul etmiþ oluruz.

Dolayýsýyla ümmet mefhumu bölen, parçalayan ve ötekileþtiren bir mefhum deðildir. Aksine öncelik Müslümanlarý, peþinden de Müslüman olmayanlarý kucaklayan kapsamlý bir mefhumdur.

Biz Müslümanlar olarak O'nun ümmetinden olmayý elbette ki önemseriz. O'nu her adý geçtiðinde dualarla salavat getirerek anarýz. Onun ümmetinden olmanýn mutluluðunu yaþarýz. Ahirete iman ettiðimiz için de onun þefaatini umarýz.

Üstad Necip Fazýl'ýn bir þiiriyle bitirelim.

Beri gel, serseri yol!

O'nun Ümmetinden ol!

Sel sel kümelerle dol!

O'nun Ümmetinden ol!

Sen, hiçliðe bakan yön!

Hep sýfýr, arka ve ön!

Dosdoðru Kâbe'ye dön!

O'nun Ümmetinden ol!

Gel dünya, mundar kafes!

Gel, gýrtlakta son nefes!

Gel, Arþý arayan ses!

O'nun Ümmetinden ol!

Solmaz, solmaz; bu bir renk...

Ölmez, ölmez; bir ahenk...

Ýnsanlýk; hevenk hevenk,

O'nun Ümmetinden ol!