Biden’ýn yemin törenini, hiç kuþkusuz sadece Amerikan halký izlemedi. Haliyle küresel güç olan Amerika’daki geliþmeler, dünyanýn tümünü ilgilendirmekte.
Genel dünya tarihine bakýldýðýnda, güç dengesi her zaman için önem arz etmiþtir. Güç merkezli veya merkezleri dengeyi korumak için önemli ölçüdür. Bu þimdi de böyledir. Tabii ki Amerika’nýn özellikle Ýkinci Dünya Savaþý sonrasý küresel aktörlüðü, denge açýsýndan önem arz etmiþtir. Tabii ki bu içinde çeþitli sorunlarý olan Amerika’dýr. Kendi içindeki eþitsizlik meselesini çözemeyen Amerika’dan, dünyadaki eþitsizliði çözme beklentisi de baþka bir absürt olmalý.
Ama bakýldýðýnda küresel ekonomik güç olma yolunda rekabeti neredeyse kazanmýþ gözüken Çin’in de, bu eþitsizliði çözecek medeniyet bilincine sahip olmadýðý açýktýr.
Amerika yaptýklarýnýn pazarlamasýný da yapmayý beceren bir kafaya sahiptir. Sömürdüðü ülkelerin, yok ettiði devletlerin, hatta kendi içindeki ýrkçý yaklaþýmýn üstünü örterken de kullandýðý kelimeler, demokrasi ve insan haklarý üzerine olmasý, bir trajikomedi örneðidir. Lakin ne olursa olsun, halen belirleyici güce sahiptir ve halen dünyadaki bir çoðu konularýn þekillenmesi, bu devletin politikalarý ile belirlenmektedir. Evet, yeni güç merkezleri oluþmaya baþladý. Hatta AB içindeki devletlerin bile küresel güç faktörünü yeniden tanýmlamaya gittiði de açýktýr.
Biden, yemin törenindeki konuþmasý ve mesajlarý bile bize Amerika’nýn içine kapanmýþ yeni döneminin iþaretini vermekteydi. Ýçindeki birlik beraberlik çaðrýsý, normal çaðýrýþ olabilir. Lakin küresel hegemonyanýn bunu seslendirmesi, hegemonik yapýsýnýn giderek erimeye yöneldiðine de iþarettir.
Dünyadaki bir çoðu konulara, nasýl bakýþ açýsý oluþacaðýný insanlar, Biden’ýn konuþmasýndan bekledi doðal olarak. Ortaya sönük, heyecaný olmayan, yorgun ve yaþlý bir gelecek vaadi çýktý. Belki de meselede buradadýr. Amerika yorgun mu? Tüm bunca devletlerin yok oluþunda rol alan, durmadan darbeleri destekleyen ve büyük medeniyetleri çöktürme yolunu tercih eden, durmadan buna para harcayan, harcadýðý kadar da gittiði coðrafyalarý sömüren yapýnýn, son noktada yorgun olmamasý mümkün deðil. Bu kurulu düzen, bir gün kendisi ile hesaplaþmasý doðaldýr. Tabii ki bu þimdi deðil. Lakin Trump’la birlikte, bunun yolu açýldý. Hesaplaþma yolunun formatý belirlendi.
Peki bundan dünyaya ne?
Dünya ile baðlantýsý birebirdir. Amerika’nýn belirleyeceði yol haritasý, dünyayý etkileyecektir. Bu yorgun ve yaþlý haliyle Amerika’nýn, dünyanýn düzeni için yeni söz söylemesini beklenilemez. Baþkanlýk dönemi bitmeden Amerikan Baþkanýna sansür uygulayan yapýnýn, insanlarýn özgürlüðü anlayýþýna verebileceði bir þeyin olmayacaðý açýktýr.
Yeni söz söylemekten acizdir. Bir zamanlar yeni sözün, yeni fikrin beþiði Batý, artýk söz söyleyemiyor. Doðu ise yeni duruma hazýr deðil. Türkiye faktörünün bu tablo içinde nasýl bir gelecek vadettiðini anlamamýz zor olmamalý bence.
Dikkat edin! Biden konuþtu, kimsede kýpýrdama olmadý.
Oysa herkes bir þeyler bekliyordu. Verilen mesajlardan yol haritasý belirlenmeli idi. Amerika sadece kendi içinde düzen kurma ve koruma yetkisi ile kendini tanýmlamýþsa, o zaman söyleyecek fazla söz yoktur. Lakin halen iddialarý zinde ise, Biden’ýn konuþmasý bu iddialarýn gerçekleþeceði istikametinde umut vadetmedi.
Yeni dönem, yeni güç merkezlerinin devreye gireceðini bize izah etmekte. Uzun zamandýr yazdýklarýmýzý, olanlar teyit eder içerikte. Güç merkezlerinin kalýcý ve daha küresel mahiyete girmesini ise, dünya için yeni söz söylemek belirler. Bakýn Baþkan Erdoðan, sadece AB’ye yönelik niyet beyan etti. AB ülkelerinden hareketlenme söz konusu oldu. Dikkat edin, AB liderlerinden gelen beyanlar deðil süreci tetikleyen, Erdoðan’ýn iyi niyet gösteren beyaný, hareketlenme için yeterli oluyor. Yeni söz söyleyebilen Erdoðan Türkiye’si, ruhsuz Biden dönemini de hareketlendirecek içeriðe sahiptir. Bunu da hep beraber göreceðiz inþallah.