Bir kez daha görüldü ki

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan NATO toplantısı sebebiyle bulunduğu Belçika'nın başkenti Brüksel'de ABD Başkanı Joe Biden'la baş başa görüştü.

Umutlarını Biden'a bağlayan Türkiye'deki kör muhalefetin beklentisi, NATO'nun merkezindeki görüşmede Biden'ın Erdoğan'a haddini bildirmesiydi. Tabiî ki kör muhalefetin ham hayalinin gerçekleşmesi mümkün değildi. Nitekim gerçekleşmedi de; bunların zihniyeti hâlâ eski Türkiye'nin teslimiyetçi zihniyeti.

Mezkûr görüşme, Türkiye'deki kör muhalefetin istediği şekilde gerçekleşmeyince dillerine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Biden'la görüşmesinde yanında olan başörtülü genç kızı doladılar.

Başörtülü genç kız Başkan Erdoğan tercümanlığını yapıyordu ve annesi tanıdık bir isimdi. Nereden mi tanıyoruz?

28 Şubat darbesinde Refah Partisi kapatılınca Fazilet Partisi kurulmuştu. Nisan 1999 genel seçiminde ilk defa başörtülü bir hanım milletvekili adayı olmuştu. İstanbul 1. Bölgeden milletvekili adayı olan başörtülü hanımın adı Merve Kavakçı'ydı. Seçimin neticesinde Kavakçı milletvekili seçildi.

Milletvekili yeminini etmek için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne giden Merve Kavakçı Hanım genel kurula girdiği an 28 Şubat cuntasının siyasi uzantıları saldırıya geçtiler. Merve Hanım milletvekili yeminini etmemesi için kürsüyü işgal ettiler.

Dönemin Başbakanı, FETÖ'ye büyük hizmetleri olan Bülent Ecevit laik isterik nöbeti geçirip kürsüden "burası devlete meydan okunacak yer değildir, lütfen bu hanıma haddini bildiriniz." diyerek Merve Kavakçı'yı hedef göstermiştir.

Kavakçı'ya yönelik, Ecevit'in "lütfen bu hanıma haddini bildiriniz." sözüyle başlayan linç kampanyası, 28 Şubat cuntasının medya unsurlarının yönlendirmesiyle Merve Hanım'ın 2 kızına da yapıldı.

Kavakçı'nın kızları, okudukları ilkokuldaki kahpe eğitimcilerin kışkırtmasıyla arkadaşlarına yuhalatırdılar. Okul bahçesindeki görüntüleri görmüşünüzdür. Merve Kavakçı okuldan atılan iki kızının elini sıkıca tutmuş okul bahçesinden dışarıya doğru yürürken, kahpe eğitimcilerin kışkırttığı çocuklar peşlerinden giderek "Yuh" çekiyorlardı. Bu kahpeliği organize edenler kimlerdi, hâlâ Milli Eğitim'de bulunuyorlar mı? Milli Eğitim'de hâlâ görevdelerse bu kahpeleri kimler koruyor? Ne çok soru, ne çok görülecek hesap var!..

Bugünlerde temiz gazetecilik ahkamı kesen 28 Şubat artığı medya unsurları Kavakçı'nın 2 kızını manşetlerden linç ettiren soysuzlardı. Şimdi "Medya duayeni" diye pazarlanan kahpeler ilkokul talebesi 2 kızın okul bahçesinde yuhalanmasını manşetlerden alkışladılar. Çocukların fotoğraflarını yayınladılar.

İşte Recep Tayyip Erdoğan'ın Brüksel'de Biden'la görüşürken yanında olan genç kız, 28 Şubat'ta okul bahçesinde arkadaşlarına yuhalatılan iki kardeşten biriydi. Merve Kavakçı'nın kızı Fatma Gülham Abusahanab'di.

Fatma Gülham'ın kim olduğunu öğrenen 28 Şubat artıkları hem saldırıya geçtiler. Eski günlerindeki gibi kahpelik yapacaklarını sanan medyanın soysuzları salyalarını kendi üzerlerine akıtmakla kaldılar!

28 Şubat artıklarının kuduzca saldırıları bir kez daha göstermiştir ki, 28 Şubat'ın tüm unsurlarıyla hesaplaşılması bir an evvel yapılmalıdır. Hususiyetle de 28 Şubat'ın medya unsurlarıyla. İsim isim biliniyorlar, arşiv de yerinde duruyor...