Bir işgalci bir işgalciye ne demiş?

Evet ne demiş?

Bir işgalci bir işgalciye, "Gel berab"er meşru müdafaa hakkımızı kullanalım" demiş!

Türkiye'deki kör muhalefetin umudu ABD Başkanı Joe Biden, İsrail'in saldırılarını "Meşru müdafaa" olarak tanımlayıp "sarsılmaz desteğini" bir kez daha açıkladı.

Haklı olarak "İşgalciden ne demesini bekliyorsun Yakup" diyeceksiniz.

Müspet bir şey beklediğim yok, sadece bir kez daha kayıtlara geçsin diye yazıyorum!

İşgalci İsrail'in saldırılarında şehid olan Filistinli her çocuktan ABD'de de mesuldür ve devran döndüğünde İsrail'in suç ortağı olarak yargılanacaktır; sicillerine dosya üzerine dosya ekliyorlar. Kendilerine verilen mühlet elbet bitecek ve hesaba çekilecekler, tıpkı geçmiştekiler gibi, bunda şüphe yok.

İşgalcinin saldırılarına "meşru müdafaa", işgalciye karşı direnmeyi de "terör" denildiği bu kahpe düzen daha ne kadar sürecek?

Sürmeyecek... Süremeyecek...

Irak'ta, Afganistan'da, Bosna'da, Çeçenistan'da, Doğu Türkistan'da, Filistin'de, Arakan'da sabî sübyanın kanıyla sulanan arz sizi ne kadar daha üzerinde tutacak; ferman-ı ilâhîyi beklemekte!..

Ve, beş vakit dualarında "Ya Muntakim Allah, bizi intikamına memur eyle" diye yakaran, şehadeti gözleyen müminler ferman-ı ilâhîyi beklemekte!

Bu bekleyiş, öyle nefsi teselli sadedinde bir bekleyiş değil. Günü geldiğinde, tıpkı 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi, Allah'ın izniyle işgalcinin çanına ot tıkayacaktır.

"Haçlı'nın ülkenizi işgal etmesi çok tehlikeli değildir" diyen F. Gülen ile "Ama Hamas da füze atıyor" diyenler aynı tezgâhın ürünüdür!

Hangi inançtan, hangi ideolojinden olursa olsun tüm asil ruhlar bilir ki, işgalciye karşı savaşılır ve topraklarınızda tek bir işgalci kalmayıncaya kadar da mücadele sürer.

Filistin'de işgalciye karşı soylu bir mücadele sürüyor. Ve mücadele savunma safhasında taarruz safhasına geçti. Ve işgalci gördü, güvendiği savunma sistemlerinin ne kadar zayıf olduğunu. Ve gördüler, bir anda sokakların savaş alanına dönüp hakimiyeti kaybedişlerini. Ağlamaları bundandır, sızlanmaları bundandır.

Ne diyor işgalci İsrail'in Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin: "Lütfen bu deliliği durdurun, sebepsiz bir iç savaş"!

İşgal hükümetinin "Müdahale edin" emrine işgal ordusunun komutanı "Elimizde yeterli sayıda asker yok, müdahale edemeyiz" diyor.

İşgalcinin Cumhurbaşkanı makamında ağlıyor askeri cephede!

Ki daha topyekûn hesap sormaya başlamadık...

Sevk-i ilâhîyle fevç fevç mazlumlar meydanlara inip hesap sormaya başladıklarında, işgalcilerin birbirlerine olan "sarsılmaz destekleri" birbirlerini satmaya dönecek!

"yaman ol yine yaman

-dileyene kadar aman-

hesap soruşta..." (Salih Mirzabeyoğlu)

İşte o gün bayramımız bayram olacak!..