‘Biz'den birini kaybettik…

O bizden biriydi.

“Biz olmak” aidiyet, yakýnlýk, türdeþlik, ortaklýk, duygudaþlýk, birlik ifade eder.

Biz’i nasýl tanýmladýðýnýz siyasi ve sosyal mefkûrenizi ortaya koyar.

Farklýlýklarý bir araya getirebilen ‘biz’ler daha kuþatýcý, zengin, güçlü bir mahiyet taþýr.

Sekter, klikçi, hizipçi, ayýrýcý, ayrýmcý, dýþlayýcý anlayýþlar daha türdeþ ama daha dar ‘biz’ler üretir.

Bu devletler için de, siyasi hareketler ve sosyal gruplar için de geçerlidir.

Küçük gruplar ‘biz’ tanýmýný daha dar yapma konforuna sahiptir; ancak siyasi hareketler ve devletler daha geniþ ‘biz’ tanýmlarý yapmak durumundadýr. Çünkü çok farklý özellikteki toplum kesimlerini bir arada yaþatmak gibi görevleri vardýr.

Devletlerin ‘biz’ mefkûresi ortak yaþam ve ortak gelecek vizyonuyla þekillendiði için demokrat, özgürlükçü, uzlaþmacý bir mahiyet taþýmak durumundadýr.

Peygamber Efendimiz’in (sav) Medine’de yaþayan farklý dini gruplar ve kabilelerle yaptýðý Medine Vesikasý adlý sözleþme, uzlaþmanýn tüm paydaþlarýný ümmet olarak tanýmlýyordu.

Bugün farklý din, mezhep, etnik köken ve siyasi anlayýþtaki insanlarla Türkiye Cumhuriyeti vatandaþlýðý ortak paydasýnda bir aradayýz. Tüm vatandaþlarýmýz ‘biz’in bir parçasýdýr; kendilerini öyle hissetmelidir.

AK Parti’nin benzer þekilde kendisine yönelen her vatandaþý, siyasi hareketinin eþit birer parçasý yapmasý da kapsamlý bir ‘biz’ tanýmlamasýndandýr.

Bizden biriydi dediðim deðerli arkadaþýmýz Markar Esayan. Markar yakalandýðý hastalýktan kurtulamayarak hayatýný kaybetti.

Markar Esayan iyi bir entelektüel, iyi bir siyasetçi, iyi bir AK Partili, iyi bir insandý. Onun etnik ve dini kimliði, birlikte çalýþtýðý insanlar ve içinde bulunduðu yapýlar için bir zenginlikti.

Markar’ýn AK Partili olmasý, diðer özelliklerini bastýrmasýný deðil, kendine özgü kimlik özelliklerini koruyarak siyaset yapmasýný ifade ediyordu.

Ayrýlýkçý kimlik siyasetini reddeden bir siyasal yapýnýn çoðulcu ve katýlýmcý karakteri tolerans, empati, paylaþma, uzlaþma, tahammül gibi özelliklerle þekillenebilir. Özgürlükçü siyasetin farklý görüþlere açýk olmasý, bir yönüyle de temsil gücüne ve herkesi bünyesine katabilmesine baðlýdýr.

Bizim gibi olmadýðýný düþündüklerimizi ‘biz’ kimliðinin içine almayý, herkesi ‘biz’ olarak yaþatmayý beceremezsek ayrýmcý, dýþlayýcý bir anlayýþa savruluruz ki bunun sonucunda ayrýlýkçý anlayýþlar istismar zemini bulur.

Markar’ýn varlýðý ve siyasi duruþu birlikteliðimizin ne kadar anlamlý olduðunu, ‘biz’in ne kadar zenginlik içerdiðini gösteriyordu.

Markar demokrat ve entelektüel bir siyasetçi olarak, etnik ve dini kimliðiyle iyi bir AK Partili idi.

Ýyi bir insan olmayý herkes kendine göre tanýmlayabilir ama iyi bir siyasetçi demokrat, özgürlükçü, vatansever ve ülkesi milleti için bir derdi, davasý olan insandýr. Markar’ýn Türkiye için, milletimiz için bir derdi vardý.

Naifti, nazikti, kibardý, pozitif bir karaktere sahipti.

Bedel ödemekten çekinmeyen, risk almaktan korkmayan, hakikati haykýrmaktan geri durmayan kahraman ruhlu bir insandý.

Millilik ve yerlilik konusunda hassas, ülkesini seven bir vatan evladýydý.

Kiþisel faydaya, pragmatizm ve yaranmacýlýða prim vermeyen ilke ve deðer odaklý bir entelektüeldi.

Ruhu þad olsun.