Cumhurbaþkaný Erdoðan, dün Filyos Limaný'nýn açýlýþýnda büyük müjdeyi verdi.
"Fatih sondaj gemimiz yine Sakarya Gaz Sahasý'ndaki Amasra 1 kuyusunda 135 milyar metreküplük yeni bir doðalgaz keþfi daha yaptý. Böylece Karadeniz'deki toplam gaz keþfimiz 540 milyar metreküpe ulaþtý."
Türkiye'yi, en büyük cari açýk kalemi olan enerji ithalatýndan kurtaracak kalkýnma hamlesi hýz kazanýyor.
Kendi gemilerimizle hem sismik araþtýrmalar hem de sondaj araþtýrmalarý yapýyoruz.
Filyos limaný, Türkiye'nin en büyük limaný oluyor. Türkiye yanýnda tüm Doðu Avrupa'nýn konteyner, dökme yük ve kuru yük ticaretini yürütebilecek potansiyele sahip. Karadeniz'in çýkýþ kapýsý olacak, Marmara limanlarýnýn ve boðazlarýn yükünü hafifletecek.
Bu büyük hizmetlerle Türkiye, 2023 hedeflerinin eþiðine geliyor.
Karadeniz gazý, inþallah 2023'te kullanýma sunulacak.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin ilk reaktörü inþallah 2023 yýlýnda hizmete alýnacak.
Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn dün ifade ettiði gibi 2023'e planlanmýþ hizmetler, "Büyük ve Güçlü Türkiye"nin ayak sesleri olarak giderek daha yakýndan gelmeye baþladý.
Bu sesler; cibilli düþmanlarýmýza, bölgemizde güçlü Türkiye istemeyen devletlere ciddi rahatsýzlýk veriyor.
Düþünebiliyor musunuz, ABD'nin baþkaný daha koltuðuna oturmadan "Erdoðan'dan kurtulmak için muhalefetle iþbirliði yapacaðýz" diyebildi.
ABD ve Avrupa, bize karþý kullanýlan PKK ve FETÖ terör örgütlerine açýktan destek veriyor, himaye saðlýyor.
Hem demokrasiyi savunduklarýný söylüyorlar, hem de terör örgütlerine destek saðlýyorlar. Ne zamana kadar?
Tuzak kuruyorlar, Erdoðan düþmanlýðý üzerinden saldýrýyorlar. "Türkiye diktatörlüðe kaydý, 'tek adam'ý terk edin, demokrasiye dönün" diyorlar.
Artýk biliyoruz ki þu demokrasi ve insan haklarý laflarý, Batý'nýn aðzýna hiç yakýþmýyor.
Bunu bize neden yapýyorlar?
Çünkü Türkiye, kurduklarý küresel statükoya itiraz ediyor. Bu itirazýný hem de Birlemiþ Milletler'in çatýsý altýnda "Dünya 5'ten büyüktür" diye seslendiriyor.
Gazze'de Ýsrail zulmüne itiraz ederken, "Biden'ýn eli kanlý" diyen bir Cumhurbaþkanýmýz var.
Küresel aðalar çok rahatsýzlar.
Biden'ýn hedefi, muhalefeti kullanarak "Türkiye yönetilemiyor" algýsý ile kaos zemini hazýrlamak, erken seçim oyunu oynamak.
Þimdi baþta CHP ve HDP, muhalefetin alayý boþuna erken seçim diye tutturmadýlar...
Haçlý-Siyonist ittifaký bir yandan da sýkýntýdalar. Güçlenen Türkiye'ye daha fazla ihtiyaç duyduklarýnýn farkýndalar.
Kuzey Irak'ta, Suriye'nin Kuzeyinde, Libya'da, Azerbaycan'da, Kýbrýs'ta oyunlarýný bozan Türkiye, öyle bir kalemde devre dýþý býrakýlacak bir ülke deðil.
Çýkmazdalar.
Destek sözü verdikleri içteki muhalefet partilerini de HDP bataðýna itekleyerek iþbirlikçi konumuna savurdular.
Ýnsan þuna üzülüyor.
Hadi HDP'nin, PKK terör örgütünün partisi olduðunu biliyoruz, ne yapsa yeridir diyoruz.
Ama Kýlýçdaroðlu, Akþener, Karamollaoðlu, Davutoðlu ve Babacan'ýn, Türkiye'yi dünyanýn ilk on ülkesi arasýna sokacak þu büyük hizmetlere sevinememesi acý deðil mi?
Milletin sevindiðine sevinemeyenlerin Türkiye'ye bir faydasý olabilir mi?
Bir de erken seçim deyip duruyorlar.
Ne erken seçimi?
Türkiye aþkla, þevkle, heyecanla 2023 hedeflerine kararlý þekilde yürürken ne erken seçimi?