Çin'in iki ayaklý virüsleri

Doðu Türkistanlý kardeþlerimiz 8 Eylül’de Ankara’da bir basýn açýklamasý yapacaklardý. Basýn açýklamasýna, Çin virüsü Korona sebebiyle alýnan tedbirler kapsamýnda valilik tarafýndan izin verilmedi.

Basýn açýklamasýnýn yapýlamamasýný Çin’in Türkiye’deki unsurlarý kendilerine hamlettiler. Güya kendileri engel olmuþ. Bunu da büyük bir zafer havasýnda ilan ettiler. Eee tabi onlar da patronlarý Çin’e bir þeyler yaptýklarýný göstermek zorundalar. Çin Komünist Partisi’nin politbürosundan bu arkadaþlara, “Siz iki ayaklý virüslerimiz deðil laboratuvarda ürettiðimiz virüsler basýn açýklamasýna engel oldu” diye e-mail gelmiþ midir, bilemiyorum!

Çin’in iþgal ettiði Doðu Türkistan topraklarýnda soykýrým devam ediyor. Doðu Türkistanlý erkekler tutsak edilip esir kamplarýnda tutulurken kadýnlarýmýz Çinli erkeklerle ayný evde kalmaya zorlanýyorlar; ayrýca cebren içirilen ilaçlarla da kýsýrlaþtýrýlýyorlar. Ailelerinden koparýlan çocuklarýmýz da kamplarda asimile ediliyorlar.

Çin’in yaptýðý soykýrýmý dile getirmek ABD emperyalizmine hizmet olduðunu söylüyor içimizdeki Çin unsurlarý; herkesi nasýl bilirsin, kendim gibi!..

Ýçimizdeki Çin unsurlarýnýn iftiralarýna, Ankara Hacý Bayram Veli Üniversitesi ÝÝBF Uluslararasý Ýliþkiler Bölümü Öðretim Üyesi Prof. Abdürreþit Celil Karluk cevap vermiþ. Karluk açýklamasýnda þunlarý söylüyor:

“Türkiye’nin ve TGB’nin vicdanlý aklýselim düþünen insanlarýna sesleniyorum. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaþý Uygur asýllý bir Türk akademisyenim. 8 Eylül’de Ulus’taki Doðu Türkistan’daki kamp maðdurlarýnýn yakýnlarýyla yapmayý planladýðýmýz ve iptal edilen basýn açýklamasýna dair bazý haksýz yorumlar, iftiraya varan söylemler bizi derinden rencide etmiþtir. Ailemden birinci dereceden çok sayýda yakýným toplama kamplarýndadýr.

Biz çýðlýk attýkça sesimizi duyurmaya çalýþtýkça Türkiye’de belli bir kesim bizi vatan hainliði veya emperyalizm uþaklýðýyla yanlýþ bir þekilde suçluyor. Bu durum gülünç olmakla birlikte bizi hakikaten derinden rencide etmektedir. ABD emperyalizmine ve batý kapitalizmine karþý mücadele ettiðini iddia eden dostlar, biz Çin emperyalizmine, Çin faþizmine karþý dik dururken, ezilenlerin hakkýný savunurken bize karþý iftirada bulunulmasý uþaklýkla suçlanmamýz hakikaten gülünçtür ve eþyanýn tabiatýna aykýrýdýr.

“SÝZLERE NE OLUYOR?”

Tekrar ediyorum benim ve bizim gibi insanlarýn sadakati sadece ve sadece Türkiye Cumhuriyeti devletine ve milletinedir. Biz hiç kimsenin maþasý ya da provokatörü asla ve asla deðiliz. Olmadýk, olmayacaðýz. Kendimiz ateþ olup yanmýþýz ve yanmaya devam ediyoruz. Bizimle ayný dili, dini paylaþan insanlardan beklentimiz þuydu:

‘Sizlere ne oluyor? Atayurtta ne olup bitiyor?’ denilmesi lazýmken, tam tersi yapýlýyor. Bizi hiç dinlemeden, hiç tanýmadan bunlarý tekrar ediyorlar. Lütfen bizi vatansýz, baþkasýna kul ve köle olmuþ insanlar ve halklarla karýþtýrmayýn. Emperyalizm terazisini bizim üzerimizde hiç denemeyiniz. Bizi emperyalizm zulmüne uðradýðýmýz için hakkýmýzý aramamýzdan dolayý suçlamayýn. Bizi annemizin, kardeþimizin, orada ezilen Uygurlarýn ve baþka milletten mazlumlarýn hakkýný savunduðumuz için suçlamayýn.

“TEK SUÇUMUZ TÜRK OLMAMIZ”

Bize baðýrmadan önce lütfen bizi dinleyin. Bizim tek suçumuz Türk olmamýz. Çinliden farklý bir vatana, kültüre sahip olmamýz. Açýk ve net beyanýmýzdýr. Biz kimseye kul, köle olmadýk, ajan hiç olmadýk, olmayacaðýz. Yüzümüz ak baþýmýz dik þekilde ailelerimize kavuþmak istiyoruz. Ýnsan iseniz gelin sesimizi duyun elimizden tutun. Eðer bizim bir suçumuz varsa insanca yaþama hakkýný savunmamýzdýr. Bizim baþýmýza gelenler bizi suçlayanlarýn baþýna gelmesin.”

Sayýn Karluk içimizdeki Çin unsurlarýný kâle alýp açýklama yapmýþ ama bu sesi duyacak kulak nerede?..