Ekonomik saldırı çok açık.
İktisat kuralları ile hiç ilgisi olmayan sağlıksız bir atmosfer hazırlamak için dört bir yandan saldırıyorlar.
Kimileri ağır bulacak, Çanakkale'ye saldırdıkları gibi paramıza saldırıyorlar. Huzurumuza, geleceğimize, istikrara saldırıyorlar.
Başta CHP, muhalefet, döviz kurundaki dalgalanmalar üzerinde çılgınca sörf yapıyor.
Kılıçdaroğlu, tam bir felâket tellalı gibi ortalıkta; dün Cumhurbaşkanı Erdoğan için "intihar treninin lokomotifi oldu" diyor.
Hiçbir başarısı, hiçbir liderlik vasfı olmayan, her seçimde yenilmiş bir siyasetçi söylüyor bunu...
HDP müdafii Öztrak, kendinden geçmiş durumda. "Türkiye yönetilemiyor" algısının tavan yaptığını düşünüyorlar.
Gün bugün havasındalar...
Asgari ücretin yüzde 50 seviyesinde artırılmasının sağladığı olumlu havayı dağıtmak peşindeler. Halk sevinirken bunlar sevinemiyor.
Biz ki, 15 Temmuz FETÖ ihanetini milletçe durdurduk. Biden Amerika'sının yönettiği bu saldırıya da püskürteceğiz.
Biz Cumhur İttifakı'na, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine güveniyoruz.
Yaşadığımız sıkıntıları, hükümetin devrilmesi için kaos zemini yapmaya çalışanlar en çok da moralleri bozmaya, panik havası oluşturmaya çabalıyorlar.
İnatla, ısrarla tırmandırılan bu ekonomik savaştan da galip çıkacağız. Hiç endişemiz yok.
Hükümete/devlete düşen görevler var.
Hükümet, köpürtülen/derinleştirilen belirsizliğe karşı hızlı tedbirler almalıdır.
Vatandaşa moral desteğinin yanında, istikrar ve güven ortamının en yakın zamanda sağlanacağı umudu verilmelidir.
Düşman sadece ekonomik ve siyasi olarak saldırmıyor. Psikolojik harbin bütün unsurları ile topyekûn geliyorlar. Yalanlar, Sayın Cumhurbaşkanı'na aleni hakaretler, kara propaganda; etki ajanlarının ve 5. Kol elemanlarının eliyle yürütülüyor.
Bir zamanlar Erdoğan'ın yanında duranlar, o kifayetsiz muhterisler, o kibirlerinden geçilmeyen, şimdi iltifatsız kalmış o yazarlar, meğer içlerinde amma da çirkeflik biriktirmişler...
Şer ittifakının medyada, iş dünyasında ve her sahadaki uyuyan hücreleri nasıl da harekete geçtiler.
Bugüne kadar sütre gerisinde tarafsızmış gibi poz verenler, ekonomik saldırının destekçisi oldular.
Amma da çokmuşlar...
Ekonomik tedbirler yanında psikolojik, sosyal, moral destekler çok önemli.
Bilhassa acele edilmesi, sert tedbirlerin alınması gereken bir yığın var. Fahiş fiyat artışlarını organize edenler... Bunlar bulunmalı ve hızla cezalandırılmalıdır.
Organize fiyat artışları var. Biz vatandaş olarak çıldıracak gibi oluyoruz. Bir hafta önce 90 lira olan ürün 2 hafta içinde 190-220 lira olur mu? Böyle yüzlerce kalem var.
Fiyat yükselten bu muhterisler, bu karaktersizler seyredilmemeli.
Gözünü hırs bürümüş Allah korkusu kalmamış, halk düşmanı bu gözü dönmüşleri, doğduğuna pişman etmezseniz saldırıları nasıl durduracaksınız.
Şer şebekesi nasıl bir inatlaşma içinde görüyoruz. Merkez Bankası'nın 5. müdahalesi gelir gelmez döviz kurunu nasıl da meydan okuyarak yükseltiyorlar...
Türkiye'nin güçlenmesinden çok rahatsız oldular. Kıbrıs, Azerbaycan, Libya, Doğu Akdeniz, Suriye ve Irak'taki zaferlerimizden, kararlılığımız kimyalarını bozdu.
Bizimle açıktan savaşa tutuştular.
Kaybedecekler.
Onlara içerden yamananlar da kaybedecek.
Milletimiz, devletimiz kazanacak...