CHP milletvekili Enis Berberoðlu yeniden TBMM'ye döndü.. Çok kýsa süreci hatýrlamakta yarar var.. MÝT týrlarý ihanetinden 25 yýl hapis cezasý almýþtý.. Ýstinaf bu cezayý 5 yýla düþürdü.. Yargýtay 16. Ceza Dairesi, Ýstinaf'ýn kararýný onadý. Mahkumiyetin onaylanmasýyla birlikte dokunulmazlýðý da kaldýrýldý.. Anayasa Mahkemesi yerel mahkemeden istinafa oradan da Yargýtay'a kadar giden peþinden de TBMM'de dokunulmazlýðýnýn kaldýrýlmasý suretiyle kabul edilen kararda 'hak ihlali' buldu.. Üstelik de iki defa..
Söz konusu karar, hukukçular açýsýndan tartýþmalý. Misal AYM'nin tutukluluk incelemelerinde, tutuklama tedbirinin ön þartýnýn ve tutukluluðun hukukiliðinin incelenmesi amacýyla iþin esasýna girmesi ve daha bitmemiþ olan bir yargýlama için delil tartýþmasý baþlatmasý problem.. Elbet konuþulacaktýr bu yönüyle. Bir diðer önemli ve en çok tartýþýlacak kýsým ise Anayasa'nýn geçici 20.maddesinin niteliði.. Özetle; daha evvel dokunulmazlýðý kaldýrýlarak yargýlanmaktayken yahut ceza almýþken cezaevine giren bir kiþi yeniden milletvekili seçildiðinde dokunulmazlýk elde etmeli mi etmemeli mi?.. Bazý hukukçular Anayasa Mahkemesi'nin bu maddeden hareketle verdiði ihlal kararý için, yargý yetkisinin zorlandýðýný söylüyor. Kuþkusuz iþin bu tarafý da tartýþýlacak.. Ama benim asýl merak ettiðim, yeniden yargýlama süreci.. Bakýn mevcut dosyaya bakarak yerel mahkemenin verdiði karar, istinafýn ver yargýtayýn kararlarý ortada. Þimdi davada yeni bir durum olmadýðýna göre mahkeme ne karar verecek?.. Konjonktürel olarak beraat mý ettirecek? Yeni ne var dosyada?
Enis Berberoðlu'na 25 yýl aldýran mahkemenin en önemli kanýtý neydi biliyor musunuz?.. Can Dündar'ýn ifþaatý.. Berberoðlu hakkýndaki ana suçlama, Can Dündar'ýn kitabýnda yer verdiði tarih ve saatte kendisini ziyarete gelen bir solcu milletvekilinin bu görüntüleri getirdiði bilgisine dayanýyor.. Yani Enis Berberoðlu'nun olduðu yorumu, tamamen o gün ve saatte telefonunun Þiþli (Cumhuriyet gazetesi) yakýnlarýndan sinyal vermesinden kaynaklanýyor.. Oysa ayný gün ve saatte Can Dündar'ý iki solcu milletvekili daha aramýþtý.. Sýrrý Süreyya Önder ve Rýza Türmen.. Hatta eski milletvekili Zülfü Livaneli de.. Can Dündar, kitabýnda o solcu milletvekilinden söz ederken kendisine; "..istersen ismimi verebilirsin..." dediðini de yazdý. Ama vermedi.. Fakat inkar da etmedi.. Enis Berberoðlu ise yargýlamanýn baþýndan beri, görüntüleri verdiðini kabul etmiyor ancak davanýn ruhuna itirazý olduðu için de suçlamalarý reddetmiyordu..
Sorduk ya 'þimdi ne deðiþti?' diye!.. Eðer Can Dündar, arkadaþýný kurtarmak ister ve çýkýp derse ki ; 'hayýr ben o görüntüleri Enis'ten almadým. Gazetenin kapýsýnda bir sarý zarf içinde buldum'.. O zaman davanýn seyri deðiþir.. Kendi gazetesinin bugünkü yönetiminin tabiriyle 'trol gazeteciliði'nin kurbaný olduðunu söyleyip davanýn seyrini deðiþtirebilir yani.. Tabi eðer isterse..