Sadece şeftali üretmemizi istemişlerdi, şimdi Ay'a gidiyoruz!

Bu ülkenin lideri Erdoğan milli uzay programını ilan ederken yakın siyasi tarihimiz bir film şeridi gibi geçti gözümün önünden.. Bugün Erdoğan Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında Ay'a ilk teması gerçekleştireceğiz' derken... "Uzay aracımızı yakın yörüngeye çıkaracak ilk fırlatmayı uluslararası iş birliğiyle hayata geçireceğiz..." derken... "..2023 sonunda yakın dünya yörüngesinde ateşleyeceğimiz kendi milli ve özgün hibrit roketimizle Ay'a ulaşarak sert iniş yapacağız..." derken kimse çıkıp da 'bunu başaramazsın diyemiyor... Neden biliyor musunuz? Çünkü kazanmak alışkanlık yapar... Tıpkı kaybetmenin alışkanlık yaptığı gibi... Senelerce kaybetmiş ve bunun konforunu yaşayan birini kazanmaya motive etmek ne kadar güç ise senelerdir çıtayı hiç aşağıya indirmeden sürekli kazanan biri için de yeni zaferler kaçınılmazdır... Tek tek dönüp saymaya gerek yok. Biz artık bambaşka bir seviyedeyiz...

***

Gurur duyuyoruz. Ama buraya nereden geldiğimizi ve nasıl senelerce engellendiğimizi de hiç aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor... Bakın size bugün bir hikaye anlatacağım. Bizim yerli ve milli teknoloji hamlemizin nasıl başladığını ortaya koyan bir ayakkabılı protestonun gerçek hikayesi...

SİYASİ TARİHİMİZİN İLK AYAKKABILI PROTESTOSU...

***

Cennet mekân Merhum Prof.Dr. Necmettin Erbakan, daha 30 yaşındaydı Gümüş Motor'u kurduğunda... Ve aklında sadece yerli bir motor ve tamamen yerli üretim bir otomobil fikri hep vardı... Sadece Erbakan'da değil elbet. Kalbi bu topraklar için atan her mühendis bir tuğlanın üzerine bir tane daha koyabilmek için canla başla çalışıyordu... Neyse 1961 yılında Otomotiv Kongresi yerli araba fikri etrafında bir araya geldi... Kongre salonu tıklım tıklımdı... Türkiye kendi otomobilini yapacak mı yoksa montaja mı kıracak direksiyonu... Şirketler adına yetkili isimler birer birer söz alıp yerli otomobilin neden önemli olduğuna dair sunumlar yapıyordu. Kürsüye Bernar Nahum çıktı. Neden yerli otomobil yapmamız gerektiğini değil bunun nasıl uzun ve zorlu bir yolculuk olacağını anlatmaya başlayınca salonda homurdanmalar oldu. Ön sıralardan konuşmaları dinleyen genç bir mühendis ise öfkeden çılgına dönmüştü... Bernar Nahum; 'otomobil üreteceğimize şeftali üretirsek daha verimli olur' deyince o genç mühendis dayanamadı... Makina Kimya'nın daha yeni dağıttığı iş postalını ayağından hışımla çekip kürsüye doğru fırlattı... MKE'li genç mühendis, "..Bize otomobili siz ürettirmiyorsunuz..." diye bağırdı postalını fırlattıktan sonra... O mühendis, Necmettin Erbakan'dı...

***

Bugün Erdoğan'ı biraz da keyifle dinlerken bunları hatırladım işte... Şimdi "Ay'a çıkacağız" diyor... Ve kimse bu hedefi yadırgamıyor... Bunları konuşan bir Türkiye'ye ulaşmış olmak sahiden keyifli bir şey değil mi?.. Biz daha hayalini bile kurmamışken Lider bunu 'hedef' olarak milletin önüne koyuyor... Çok gururlanıyoruz, çok...