FETÖ iki þekilde daðýlýr…

Bundan 7 yýl önce bugün, Fetullahçý Terör Örgütü (FETÖ)'nün hain darbe giriþimi oldu.

Dinî bir hareket gibi ortaya çýkan, sivil toplum kisvesine bürünen, milletimizin hayýr/iyilik duygularýný istismar eden hareketin elebaþý Fetullah Gülen 25 yýldýr Amerika'da yaþýyor.

40 yýl boyunca milletin evlâtlarýný darbecilere dönüþtürerek ABD'nin taþeronluðu yapmanýn ödülünü fazlasýyla aldý.

Darbe teþebbüsü; "Laik-Kemalist cuntacýlarýn ihtilâllerinden sonuç alamayan Batý'nýn, sonunda "dinî cemaat" maskesiyle hazýrladýðý ihanet hamlesiydi.

AK Parti iktidarý; Menderes ve Özal'ýn ardýndan Türkiye'yi Batý ekseninden koparýyor, kendi deðerlerimiz üzerinde ayaða kalkýyorduk.

FETÖ darbe teþebbüsü ile bunu önleyecekler ve Türkiye'yi üstü örtülü bir iþgal hareketiyle yeniden kendi eksenlerine/yörüngelerine oturtacaklardý.

Yargýlamalar sonunda FETÖ'nün kirli/karanlýk yüzü ortaya çýktý.

Gülen'in; TSK'da, yargýda, emniyette, bürokraside nasýl sinsi bir hazýrlýk yaptýðý, "mahrem imamlar" kontrolünde Hasan Sabbah'ýn Haþhaþilerinden daha beter köleler yetiþtirdiði görüldü.

Son günlerde, bazý ayak takýmý trollerin, "Gülen'in darbeden haberi yoktu" hezeyanlarý, bu bünyeyi biraz bilenler için geri zekâlýlýk örneðidir.

Fetullah Gülen'in kýlcal damarlarýna kadar kontrol ettiði o yapýda, okul müdürlerinin, üniversite rektörlerinin, hastane baþhekimlerinin hepsinin tayinini Gülen yapar.

Gülen'in rüþvet aðýný yöneten Mustafa Özcan'ýn, liderlik sevdasý olduðu iddialarý safsatadan ibarettir.

Milletimiz Çanakkale diriliþ ruhu ile FETÖ ihanetini önledi. Cumhurbaþkaný Erdoðan, cesareti ve liderliði ile bu hainlerin defterini dürdü. Cumhur Ýttifaký, Türkiye'nin istikbalini ve milli iradeyi saðlama alan seçim zaferleri kazandý.

Hele 14 Mayýs ve 28 Mayýs'tan sonra Türkiye aradýðý tarihî fýrsatý yakalamýþ oldu.

Onun için inanarak Türkiye Yüzyýlý baþladý diyoruz.

FETÖ, son seçimlerde de gördük ki, ölmediðini/bitmediðini göstermek için Fetullah Gülenvari kurnazlýklar, kirli algý operasyonlarý yapmaya çalýþýyor.

Devlet ve millet olarak artýk FETÖ konusunda hassasiyetimiz tamdýr.

Gönül istiyor ki, baþta Fetullah Gülen olmak üzere daha da bunlarýn sesi soluðu çýkmasýn.

Daðýlýp gitsinler. Þýmarýklýklarý, ukalalýklarý bitsin artýk.

Bunun iki yolu var.

1. Cumhurbaþkaný Erdoðan, son NATO zirvesinde hem Ýsveç konusunda hem de ABD ile iþlikler konusunda "yeni bir süreci baþlatýyoruz" dedi.

Yeni bir süreç, FETÖ elebaþý Gülen'in ve firarî FETÖ'cülerin iadesi ile baþlayabilir.

Baþta Amerika'ya verilen binlerce dosyanýn hepsi hukuki delillerle dolu.

Adalet Bakaný Yýlmaz Tunç'un önceki gün verdiði bilgiye göre þu ana kadar 112 ülkeden 1271 FETÖ mensubunun iadesi istendi. Amerika Birleþik Devletlerinden 256, Avrupa Birliði üyesi ülkelerden de 483 iade talebimiz var. Þu ana kadar 2 iade talebi Romanya'dan, 1 iade talebi Cezayir'den kabul edildi. 123 iade talebimiz de ülkemize sýnýr dýþý edilerek kabul edildi.

FETÖ ihanetinin arkasýndaki þer güçler, duruþlarýný deðiþtirmiyor.

Hâlbuki sadece Gülen ile birlikte firari 40-50 kiþinin Türkiye'ye iadesi bile FETÖ'yü bitirir. Hatta sadece Gülen'in iadesi, bu terör örgütünü hallaç pamuðu gibi atar.

2. Fetullah Gülen'in ölümü, FETÖ'yü darmadaðýn eder.

Öyle ki, FETÖ içindeki kavga, tahmin edilmeyen boyutlara ulaþýr.

Gülen'den sonra gelenlerin içinde birbirini seven iki kiþi yoktur. Liderlik/menfaat/para kavgasý ise pek çok kirli çamaþýrý ortaya döker.

Görelim Mevlâ neyler, neylerse güzel eyler...