Türkiye'deki bazý medya kuruluþlarý ve derneklerin ABD merkezli bir vakýftan (Chrest Foundation) fonlanmasý/beslenmesi birkaç gündür tartýþýlýyor.
Vakfýn on binlerce lira fon saðladýklarý arasýnda en fazla ödeme, Ruþen Çakýr'ýn kurucusu olduðu Medyascope'a yapýlmýþ.
"Tarafsýz, ana akým haber yapýmcýlýðý ve yayýncýlýðý" bahanesi ile Ruþen Çakýr'a, 2016'dan 2020 yýlýna kadar toplam 476 bin 720 dolar verilmiþ.
Fonlananlar arasýnda; Mezopotamya Vakfý, Hrant Dink Vakfý, 140Journos, Ýstanbul Kültür Sanat Vakfý, Serbestiyet, Baðýmsýz Gazetecilik Platformu P24, TESEV, Diyarbakýr Siyasal ve Sosyal Araþtýrmalar Enstitüsü de (DÝSA) bulunuyor.
P24'ün kurucu ve üyeleri de bildik isimler. Baþkan Hasan Cemal. Diðer kurucu üyeler; Doðan Akýn, Yasemin Çongar, Andrew Finkel, Hazal Özvarýþ, Yavuz Baydar ve Murat Sabuncu.
Türkiye'de, vesayet rejiminin/statükonun; tek parti döneminden beri politik kadrolarý, asker içinde cuntacýlarý, medyasý, sözde sivil toplum kuruluþlarý, sendikalarý, dernekleri olduðu artýk bilinen bir gerçek. 28 Þubat'ýn "Mahþer'in beþ atlýsý"ný, Hürriyet'in manþetlerini unutmuþ deðiliz.
Bilhassa medya; hep vesayetin hýnk deyicisi, meþrulaþtýrma vasýtasý, darbelerin zemin hazýrlayýcýsý, basýn mesleði adýna bir yüz karasý, utanç vesilesidir.
Fonlama tartýþmasýnda da "tarafsýz, özgür ve baðýmsýz medya" teranesini dillerinden düþürmüyorlar.
Tabii CHP'nin desteði de anýnda yetiþiyor. CHP Ýstanbul Ýl Baþkaný Canan Kaftancýoðlu, "Gazeteci Ruþen Çakýr'ýn kurucusu olduðu Medyascopetv baþarýlý iþler yapan, baðýmsýz gazeteciliðin yaþamasý için uðraþan bir medya kuruluþudur..." diyor.
Muhalefet, ABD fonlarý, Biden'in açýktan desteði ile Erdoðan'ý ve AK Parti'yi bitirmeyi hedefliyor.
Cumhur Ýttifaký'ný sona erdirmek için her türlü fitneyi, yalaný devreye sokarak saldýrýyorlar. "Özgür ve baðýmsýz medya" dedikleri, kin ve nefretle Erdoðan düþmanlýðý yapmaktýr...
Fonlananlara iki soru soralým.
Birinci soru:
Bu ABD fonlarý, Amerikan dolarlarý; niye ayný zihniyette olan, Batý hayraný, milletimizin deðerlerini savunmayan, Ýslam'a karþý hoþgörüsüz, laikliði öteden beri Ýslam düþmanlýðý bilen, dindarlarla alay eden, imam hatip düþmanlýðý yapan isimlere veriliyor?
Neden millet düþmanlarýnýn safýnda olanlar baðýmsýz gazeteci sayýlýyor?
Neden Türkiye'nin güçlenmesinden rahatsýz olan bu devþirme kadrolar, hep ABD'nin, Ýngiltere'nin, Fransa'nýn, Almanya'nýn, Ýsrail'in düdüðünü öttürüyor? Neden Batý'nýn etki ajanlarý gibi çalýþýyorlar?
Neden Almanya, devlet ve millet düþmaný ajan Can Dündar'ý el üstünde tutuyor?
Ýkinci Soru:
Aklýmýzla alay ederek, tarafsýz ve özgür gazeteciler diye sahtekârlýk yapan bu gazeteciler, bu ikiyüzlü arsýz medya;
15 Temmuz ihanetinde neden FETÖ'yü gözden uzak tutmaya çalýþýyor?
Neden CHP'nin ve þürekâsýnýn "kontrollü darbe" yalanýna, algýsýna sahip çýkýyor?
15 Temmuz'un 5. Yýlýnda neden þehitlerimize, gazilerimize sahip çýkmýyorlar?
Neden, Türkiye, ÝHA'lar, SÝHA'larla cephelerde destan yazarken bir gün olsun bu millî savunma hamlesini sahiplenmiyorlar, görmezden geliyorlar?
Neden Azerbaycan/Karabað zaferinde milletimizin sevincine ortak olmuyorlar? Neden binlerce týr ile Suriye'nin kuzeyinde PKK/YPG/PYD'ye silah veren Amerika'yý, bir gün olsun eleþtirmiyorlar? (Amerikan dolarý alýrsan eleþtirebilir misin?)
Neden bir gün olsun PKK terörününün karþýsýna, "bölücü hainler, masumlarýn/çocuklarýn, kadýnlarýn katilleri diye dikilmiyorlar?
Neden bir gün olsun Diyarbakýr annelerinin feryadýna kulak vermiyorlar?
Fonlarý kesilir diye mi?